19.11.2018

Yatırım iklimi oluşturmak zorundayız

Ülke ve bölge ekonomisinin kalkınması üretimden geçiyor. Dövizde yaşanan düşüşün banka faizlerine mutlaka yansıması gerekiyor. İş dünyamızda yeni yatırımların oluşması ve mevcut istihdamları korumak adına faizlerin düşmesini sağlamak zorundayız. Bu yüzden enflasyonla mücadele büyük önem arz ediyor. Öte yandan gündeminde yerel seçimler var. Partilerin Hazine’den kullanacağı paraya baktığımızda, insanın “keşke bu paraları üretimde kullanabilsek” diyesi geliyor. Bu hafta sonu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 yılı Ağustos ayı İşgücü İstatistikleri verilerini açıkladı.

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 266 bin kişi artarak 3 milyon 670 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puanlık artış ile yüzde 11,1 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 0,4 puanlık artış ile yüzde 13,2 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 0,2 puanlık artış ile yüzde 20,8 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,6 puanlık artış ile yüzde 11,4 olarak gerçekleşti. Oysa, işsizliğin azalmasını gerek ülke genelinde gerekse bölgemizde Organize Sanayi Bölgeleri’ni yatırımcıya teslim ederek ve faizleri düşürerek sağlayabiliriz.

Bu anlamda özel sektörün güçlenmesi çok büyük önem arz ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Eylül dönemine ait özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri yayımlandı.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, Eylül ayında bir önceki aya oranla yaklaşık 3 milyar dolar azalarak 216,6 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu da (ticari krediler hariç) 386,1 milyon dolar gerileyerek 16,5 milyar dolara indi.

Geçen yılın sonuna göre değerlendirildiğinde, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu 5,3 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu da (ticari krediler hariç) 2 milyar dolar azalış gösterdi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, 2017 yılsonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 6,1 milyar dolar azalırken, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 419 milyon dolar düşüşle 30 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 666 milyon dolar azaldı, tahvil stoku ise 892 milyon dolar düşüşle 3,7 milyar dolar olu. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 3,5 milyar dolar artarken, tahvil stoku ise 533 milyon dolar yükselişle 7,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Özetle, hükümetin mutlaka sanayiciyi ihracatçıyı ve iş dünyasını yüksek faizden koruması şarttır. Ayrıca, üretim ve istihdam için iş dünyasına Kredi Garanti Fonu ve KOSGEB üzerinden sıcak para aktarılması ekonomimiz için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Bizce, 2019 yılına sanayici iş dünyasının daha umutlu girmesi sağlanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar