Serbest ticaret anlaşmaları (STA), ülkelerin bu rekabette öne çıkmasını sağlayan en stratejik araçlardan biri. Gümrük vergilerini azaltarak ticareti kolaylaştırıyor, yatırım ortamını iyileştiriyor, ihracatçıya yeni kapılar açıyor.

Başarılı örnekler (her ne kadar şuan farklı dengeler gözetilerek revizyonlar yapılsa da)

• NAFTA/USMCA: ABD, Kanada ve Meksika’yı kapsayan bu anlaşma, Kuzey Amerika’yı üretim merkezi haline getirdi.

• AB Gümrük Birliği: Türkiye için AB ile olan bu entegrasyon, ihracatımızın %40’tan fazlasını Avrupa’ya taşımamıza olanak sağladı.

• CPTPP: Pasifik’in iki yakasını birleştiren bu anlaşma, dijital ticaret ve sürdürülebilirlik gibi yeni nesil konuları da kapsıyor.

Türkiye ne yapmalı?

Öncelikle Ukrayna tarafında don imzada olan anlaşmanın yürürülüğe girmesi için görüşmeler hızlandırılmalı, Japonya ile çalışma son aşamada yıllardır bekliyor çok değerli bir pazar girişimler artırılmalı, Suriye konusu çok değerli odaklanılmalı!

Potansiyel olarak, Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi yükselen pazarlarda yeni STA’lar ile yerini almalı. Bu sayede Türk üreticisi, yüksek katma değerli ürünleriyle küresel tedarik zincirinde daha etkin bir rol oynayabilir.

Ticaret sadece mallarla değil, kurallarla da yapılır. Doğru anlaşmalar, doğru stratejilerle birleştiğinde yalnızca ihracat değil; istihdam, üretim ve yatırım da kazanır.