Dijital Eğitim anlayışını benimseyen Teknokent Koleji nitelikli ara elaman yetiştirerek öğrencilerini hayata hazırlıyor           

Özel Teknokent Koleji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ‘Hayata Hazırlayan Okul’ modeli ile; Sağlık Meslek Lisesi, Havacılık Lisesi, Yenilenebilir Enerji Bölümü ve Bilgisayarlı Makine İmalat Bölümü’nde eğitim veriyor. Lise; bölgede ve ülkede kalifiyeli eleman açığını gidererek öğrencilerine lise hayatı sonrası iş imkanları oluşturuyor

info@karadenizekonomi.com / 9.08.2021

Dijital Eğitim anlayışını benimseyen Teknokent Koleji nitelikli ara elaman yetiştirerek öğrencilerini hayata hazırlıyor           

Teknokent Kolejleri olarak 37 şehirde bulunduklarını ve Samsun’da iki farklı kampüsü ile birlikte eğitim verdiklerini ifade eden Teknokent Kolej Müdürü Yrd. Doç. Dr. Derya Güler ‘Hayata Hazırlayan Kolej’ sloganıyla yola çıkan bir kuruluş olduklarını söyledi. Güler; “Teknokent Koleji öğrenciyi hem kolej mantığıyla yetiştiren aynı zamanda Türkiye’nin ve Dünya’nın son 20 yıldır ihtiyacı olan nitelikli teknik eleman eksiği gidermek için eğitim veren bir kuruluştur. Özel Mesleki ve Teknik Lise olmasının dışında hem kolej programını uygulayan hem Anadolu Lisesi programını uygulayan bir yapı. Diğer Anadolu ve Fen Liselerinin, diğer kurumların sloganı öğrenciyi üniversiteye hazırlamaktır. Bizler lise seviyesindeyken öğrenciyi iş dünyasıyla, gerçek toplumsal savaşın içerisine, gerçek hayatın içerisine hazırlıyoruz. Nitelikli ve yetenekli olarak öğrencilerin potansiyellerini nasıl geliştirebiliriz iş dünyasında hangi elemana daha çok ihtiyaç var, bunun öngörü ve analizlerini yaptıktan sonra bölümlerimizi belirliyoruz” açıklamalarını yaptı.

“Eğitimde 3 ana hedef; Yabancı dil, Mesleki eğitim ve Lisansa hazırlık”

Özel Teknokent Koleji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Derya Güler Youtube Kanalımızda Haber Editörümüz Halil Yılmazer’in sorularını yanıtladı. Kolejin eğitim sisteminden bahseden Müdür Derya Güler yabancı dil, mesleki eğitim ve lisansa hazırlık olarak eğitimi üç ana hedefte oluşturduklarını ifade etti. Güler aynı zamanda sanayi-lise iş birlikleri yaparak öğrencileri lise hayatları bitiminde doğrudan hayata hazırladıklarını da söyledi.

Dijital okul misyonu ile yola çıktıklarını söyleyen Müdür Derya Güler; “Tamamen yazılım, mühendislik ve teknolojinin gerektirdiği şekilde okulumuzu donatıyoruz. Okulumuzda kurduğumuz atölyelerimizle üretim yaparak bu süreçleri OSB’lerde iş birliği şeklinde yürütmeyi de hedefliyoruz. Dijital bir okul olmak zorundayız. Endüstri 4.0’ı takip eden bunu temelini alan dijital yazılım üzerine atölyeler kuruyoruz. Bilim ve teknolojiyi akademik yapı ile birleştirmeye çalışıyoruz. Yetişmiş öğrencileri doğru yerde istihdam ederek potansiyellerini açığa çıkartan, problem çözme yeteneklerini ortaya koyabilen inovatif düşünebilen ve teknolojiyi doğru kullanabilen nesiller yetiştiriyoruz. Nitelikli ara elemanı yetiştirmeye gayret ediyoruz. Yabancı dil, mesleki eğitim ve lisansla beraber öğrenciyi bir eğitim sarmalı içine alarak yetiştirmek bizim için ana hedef. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri geleceğin liseleridir” dedi.

“Sanayi Bölgelerinde Protokol Antlaşmaları Yapıyoruz”

Kolejlerin yabancı dil ağırlıklı eğitim veren yapılar olduğunu söyleyen Derya Güler; “Samsun Teknokent Koleji olarak bizlerde yabancı dili oldukça önemsiyoruz. Bu noktada İngilizce bizim için çok önemli, teknoloji ve yazılım demek dünya ile bütünleşmek ve dünyaya açılan kapı demek. Bu kapıyı aralayabilmek için yabancı dili mecburi olarak öğretmeliyiz hatta tek bir yabancı dil değil birden fazla yabancı dile ihtiyacımız var. Öğrencilerimizi bu sayede kolej niteliğinde yakından takip ediyoruz. Yabancı dil üzerinde mesleki teknik programlarla birlikte ve üniversite programları ile üniversiteye hazırlık programını da içinde barındıran üç yönlü bir pencere açıyoruz. 4 yıllık süreç içerisinde öğrenciyi tanımayı hedefliyoruz. 9’uncu sınıftan itibaren öğrencilerin beceri, yetenek ve potansiyeline göre alanlara yerleştirmeyi amaçlıyoruz. 4 yıl boyunca nitelikli bir eğitim veriyoruz. Bu eğitim sadece teorik olarak okul içerisinde kalmıyor. Bulunduğumuz şehirde sanayiyi oldukça yakından takip ediyoruz. Bu noktada bulunduğumuz ili daha ileri taşıyabilen, büyük adımlar atabilen güvenilir üretim hızı olabilen manevraları olan şirketlerle protokol anlaşmaları yapıyoruz. Öğrencilerimiz ilerleyen dönemlerde bu şirketlerle birlikte yol alabilsinler, staj imkânı bulsunlar ve kısa dar kontenjanları açarak da istihdam edilmesini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Eğitimde kurumsal yapı önemli”

Özel Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri’nin Türkiye’de çok fazla yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Müdür Güler; “Bunu kurumsal bir nitelikte taşımak daha kıymetli, her şehirde aynı nitelik, bilgi, vizyon ve sloganla ortaya çıkan o şehrin ihtiyacına göre de öğrencileri yetiştirmeye çalışan bir yapıyız. Veli ve öğrencilerinde bu kurumsal yapılara güveni çok daha farklı oluyor. Mesleki ve teknik Anadolu liselerine farklı bir bakış açısı var. Yurt dışında orta öğretim düzeyinde bir yapılanma var. Bizler lise noktasında geç kalıyoruz. Elde ettiğimiz başarı ile insanların ve velilerin kafasındaki ön yargıyı yıkmayı hedefliyoruz” dedi.

Havacılık Lisemizde sektör ihtiyacına göre eğitim veriyoruz

Bölümlerin seçiminde bölge ihtiyacına göre adımlar attıklarını söyleyen Güler; “Samsun ilk olarak yaptığımız iş Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’yi tanımak oldu. İlk olarak öğrenciyi kendi bulunduğu okulda istihdam etmek istiyoruz. Nitelikli öğrenciyi ilk olarak bu şehirde istihdam edip sonrasında Türkiye geneline yayacağız. İki farklı kampüsümüzde 4 farklı alan seçtik. Havacılık Kampüsü ve Batı Kampüsü olarak iki kampüste hizmet vereceğiz. Havacılık kampüsü içerisinde Sağlık Meslek Lisesi ve Havacılık Lisemiz var. Türkiye’de havacılık liselerine ihtiyaç var. Türkiye’de 14 tane Havacılık Lisesi var. 4 yıl boyunca öğrencilerimize Uçak Teknisyenliği, Uçak Mühendisliği ve Pilotaj eğitimi vererek etkili ve teknik eleman olarak buradan çıkartmak istiyoruz. Lisans da devam etmek isteyen öğrencilerimizi Uçak Mühendislikleri alanlarıyla devam etmelerini istiyoruz. Öğrenci kendi alanları üzerinden bölümlerini seçerse hem ek puan avantajını hem de kontenjan önceliği avantajını YKS kısmında ulaşabiliyorlar. Ancak öğrenciler üniversiteye gitmek zorunda değil, uçak teknisyeni olarak da liselerimizden mezun olup farklı sivil havacılık alanlarında çalışmaya imkân tanınıyor. Havacılık dünyada sürekli gelişen, kendini yenileyen bir alan. Türkiye’de hızla artıyor ve gelişiyor. Kontenjan çok önemli. Çok fazla öğrenci almak önemli değil, belirli sayıda öğrenci alıp doğru yetiştirmek istihdamı yaptıktan sonra geri kalan enerjiyi öğrencilere ayırmak gerekiyor. Havacılık lisemizi sınırlı kontenjan sayısında tutuyor ve nitelikli bir eğitim veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Uçuş Okul anlaşması ile öğrencilere pratik eğitim veriliyor

Pilotaj eğitimine kayıt olan öğrencilerin 15 yaşından itibaren okul içerisinde simülatörle eğitim almaya başladıklarını ifade eden Güler; “Daha sonrada pratik bilgiyle havaalanlarında tek motorlu veya çift motorlu uçaklarımızla uçuşlara başlıyorlar. Havacılık Liselerinde pilotaj eğitimi ek bir eğitimdir. Havacılık Lisesinde bölümlerimiz uçak, gövde, motor, bakım veya havaalanı bakımı şeklinde değişir. Bizler pilotaj eğitimini bir uçuş okulu ile birlikte yapıyoruz. Okulumuzun içerisinde bir simülasyon odamız var. Öğrenciler bu simülasyon odasında okul bünyesinde bulunan pilot öğretmenlerle birlikte simülatör eğitimlerini alıyorlar. Bunun teorisini pratikte uygulamaları ve belirli saatlerde uçuş yapmaları gerekiyor. Bu uçuşu 11’nci sınıfta yaptırıyoruz. Samsun Çarşamba Havaalanında bulunan NORTHFLY uçuş okuluyla beraber yaptığımız protokol anlaşması konusunda iki kurum pilotlarıyla öğrencilerimiz uçuş yapmaya başlıyorlar. Belirli saat uçuşlarını tamamladıktan sonra bir lisans veriyoruz. Öğrenci mezun olduktan sonra Hususi Pilot Lisansı (PPL) dediğimiz 45 saatlik uçuşu isteyerek tekrar uçuş okullarında bunu devam ettirebilirler. 45 saatlik uçuşu tamamladıktan sonra tek başlarına tek motorlu bir uçağı uçurabilecek düzeye geliyorlar. Sonrasında devam etmek istedikleri uçuş bölümlerinde eğitimlerine devam edip o lisansları alabilirler. Bu süreç havacılık liselerinde başlamak zorunda. Kullandığı uçağı tanıması gerekiyor. Havacılık Lisesi’nde hem uçak teknisyenliği dersini alacaktır hem de pilotluk derslerini alacak. Uçuş okullarını önemsiyoruz. Kız öğrencilerimize ekstra indirimler yapıyoruz. Kadın pilotlara ihtiyacımız var. Bir kadın yönetici ve eğitimci olarak Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarım. Kadın iş dünyasının her alanında olmalı. Kadın ve erkek birlikte çalışıp, birlikte hareket etmelidir. Kadın her alanda dengeleyici unsur olmalıdır” dedi.

“Sektörlerin ihtiyaçlarına göre bölümleri belirledik”

Pandemi döneminde sağlık sektörünün ve sağlık çalışanlarının ne kadar değerli olduklarının tekrar anlaşıldığını söyleyen Güler; “Sağlıkçılarımızla olan gönül bağımız çok farklı. Sağlık Lisesi Hemşire Yardımcılığı Bölümünde genç sağlıkçı adaylarını istihdam edip, yetiştiriyoruz. Batı Kampüsümüzde yeni iki bölüm belirledik. Bu çalışmayı yaparken de özellikle Endüstri 4.0 temelli teknolojiye Türkiye’nin ne kadar çok ihtiyacı olduğunu fark ettik. Yazılım ve teknoloji üretebilen ve ürettiğini ihraç edebilen bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Bu nokta da üretim yapabileceğimiz, yazılımı kullanabileceğimiz Yenilenebilir Enerji Teknolojileri olarak son 5-6 yıllık süreçte popüler olan ve üniversitelerde de dikkat çeken Enerji Mühendisliği gibi bir alan ortaya çıktı. Yenilebilir Enerji Teknolojileri Bölümü’nü açmaya karar verdik. Rüzgâr ve güneş enerji santralleri gibi alanlarda çalışabilecek, üretim ve bakım süreçlerini yürütebilecek, proje hazırlayabilecek öğrencilerimizi yetiştireceğiz. Birde bilgisayarlı makine dediğimiz bir sistem var. Makine teknolojisi de çok gelişmiş durumda. Samsun’da CNS makinelerinin üretimi fazla. Sanayi bölgelerinde hızlı ve hatasız üretim yapabilmek adına Bilgisayarlı Makine İmalatı Bölümüzü açtık” açıklamalarını yaptı.

Devlet teşviki ile iki bölümde ücretsiz eğitim veriliyor

Bilgisayarlı Makine ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri bölümlerinin ücretlerinin devlet tarafından karşılanacağını söyleyen Güler; “Bu bölümler devlet teşvikli bölümler. 4 yıl olarak ücretsiz olarak veriyoruz. Çünkü devlet bu noktada Özel Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine bir teşvik imkânı sunuyor yani öğrencileri bu tür liselere yönlendirmek amaçlanıyor. Velilerin bu alana ilgisi oldukça yoğun. Öğrencilerin LGS sonrasında tercih dönemi Eylül sonuna kadar devam edecek. 15 günde yerleştirme sonuçları açıklanıyor. Özel Mesleki Teknik Anadolu Liseleri’ne tercih yapmadan kayıtlarını yaptırabilirler. Biz kayıt nakillerimizi daha sonra devlet liselerinden alabiliyoruz. Farklı okullara yerleşip bizden bilgi aldıktan sonra fikir değiştiren çok fazla öğrenci var. Bizler velilere şu soruyu soruyoruz; çocuklarınız 4 yılda hayata mı hazırlamak istemez misiniz? Kayıt döneminde öğrencilere okulu gezdiriyoruz, onları rehberlik görüşmelerine alıp teknik hocalarımızla beraber hangi alana daha uygun olduklarını belirliyoruz. Sonrasında karar aşamasında yine öğrencilerimizle birlikte hareket ediyoruz” dedi.

“Yeni eğitim-öğretim yılı için hazırlıklarımızı bitirdik”

Pandemi döneminde eğitimin etkilediğini söyleyen Güler, eğitimin kesintisiz ve yüz yüze olması gerektiğini ifade etti. Güler; “Eğitimde öğrenci ve öğretmenin tamamen bir arada olması gerekiyor. Pandemi döneminde olası olumsuzluklara rağmen bizlerde önlemlerimizi aldık. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri’nin staj yapma zorunlulukları olduğu için devlet bizlere belirli dönemlerde imkân sağladı. Pandemi şartlarını sağlayarak öğrenci sayılarını azalttık, atölyedeki çalışma saatlerini değiştirdik, öğrencilerimiz gruplara böldük. Mesleki dersler ve ortak kültür dersleri olarak iki farklı ders programımız var. Bu noktada telafi programlarımızı ve atölyelerin ders programları yüz yüze ortak kültür derslerinin internet üzerinden gerçekleştirdik. Meslek derslerimizdeki durum çok daha önemli. Bakanlığın izin verdiği dönemlerde öğrencileri okula çağırarak atölye çalışmalarını ihmal etmemelerini sağladık. Resmi okul açılışları 6 Eylül olarak belirlendi ancak bizler 6 Eylül öncesinde Millî Eğitim Bakanlığı’ndan da onay aldıktan sonra öğrencilerimizi gruplar halinde yüz yüze olacak şekilde ağustos ayında eğitime almaya başlayacağız. Dönem tatillerinde de bu telafi eğitimlere devam edeceğiz. Bu yılki eğitim-öğretim dönemi çok önemli. Eğitimin sekteye uğramaması adına öğretmenlerimizin tamamı aşılarını oldu. Öğrencilerle ilgili prosedürü de Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önümüzdeki günlerde açıklayacağını düşünüyorum. Hijyen, maske ve mesafe en önemli nokta. Bunu okulun her noktasına yaymaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.

(ÖZEL HABER- HALİL YILMAZER)

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar