TEPAV’ın Para Politikası Değerlendirme Notu’nda, enflasyon görünümü ve beklentiler ışığında para politikasında “hedef–araç uyumunun” netleştirilmesinin kritik olduğu vurgulandı.

Türkiye’nin Ekim 2025 itibarıyla aylık yüzde 2,55 ile G20’nin en yüksek enflasyonuna sahip ülke olduğu belirtildi. TEPAV, yıllık enflasyonda da Türkiye’nin Arjantin’i geride bırakarak OECD içinde zirvede yer aldığını aktardı.

Beklentiler hedefle uyumsuz

Notta, 2026 yıl sonu için resmi enflasyon hedefinin yüzde 16 olmasına rağmen piyasa beklentisinin yüzde 23,2; reel sektörün Kasım 2026 öngörüsünün ise yüzde 35,7 seviyesinde bulunduğu hatırlatıldı. Bu tablo, para politikasının güvenilirliğinin zayıfladığı şeklinde değerlendirildi.

İç politikadaki gelişmeler ve küresel ticaretteki korumacı eğilimlerin riskleri artırdığı vurgulanarak, CDS risk priminin kalıcı biçimde düşürülmemesi halinde makroekonomik istikrarın güçleşeceği ifade edildi.

İki yol haritası

TEPAV, belirsizliğin azaltılması için iki alternatif sundu:

• Hedef korunursa: 2026 enflasyon hedefi yüzde 16’da bırakılacaksa, politika faizinin mevcut seviyede sabit tutulması gerektiği belirtildi. Hedefle uyumsuz bir faiz indiriminin para politikasının bütünlüğünü zedeleyeceği ifade edildi.

• Hedef revize edilirse: Hedef yüzde 20–25 aralığına güncellenecekse, 200 baz puanlık faiz indiriminin rasyonel bir adım olabileceği kaydedildi.

TEPAV ayrıca, dezenflasyon sürecinde para politikasının tek başına yeterli olmadığını; maliye politikasının destek vermesi, bütçe açığının azaltılması ve yönetilen fiyatlarda öngörülebilirliğin artırılması gerektiğini vurguladı. Hukukun üstünlüğü ile kurumsal bağımsızlığın makroekonomik istikrar için temel önemde olduğu ifade edildi.