Tekstil ve perakende sektörü alarm verdi: Bu krizden tek başına çıkamayız
Artan maliyetler tekstil üreticisinin rekabet gücünü zorlarken ithal ürünleri de daha cazip hale getirdi. Tekstil sektöründe keyif kalmadığını söyleyen İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, üretim kapasitelerinin yüzde 50-60 bandına gerilediğini ifade etti.
info@karadenizekonomi.com / 27.05.2025

Tekstil sektöründeki gidişatı ‘keyifsiz’ olarak tanımlayan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, fiyatların pahalılaşmasıyla ithalatın cazipleştiğine dikkat çekerek, önlem alınması uyarısını yaptı.
Kipaş Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi de olan Öksüz’ü, şirketinin İstanbul Bağcılar’daki ofisinde ziyaret ettik. Holding bünyesinde tekstilden çimentoya, kâğıttan enerjiye kadar birçok sektörde yer almanın bu dönemde faydasını gördüklerini kaydeden Öksüz, reel sektörün de nabzını çizdi. Tekstil sektöründeki üretim kapasitelerinin yüzde 50-60 bandında olduğuna değinen Öksüz, tekstil ve kâğıt sektöründe sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Çimento ve enerji tarafında ise işlerin daha pozitif olduğunu söyleyen Öksüz, son yapılan faiz artışının reel sektör için kötü olduğunu vurguladı.
DİR sistemindeki suistimal haksız rekabeti artırdı
Tekstil sektöründeki dış açığa dikkat çeken Öksüz, son yıllarda artan açığın işlerin zayıflamasıyla azaldığını aktardı. Ancak buna rağmen fiyatların yüksek olması nedeniyle hala ithalata yönelimin olduğunu dile getiren Öksüz, Dahilde İşleme Rejimi’ndeki (DİR) soruna dikkat çekti. Sektörün en büyük sorununun DİR kapsamında getirilen ürünlerin iç piyasaya sokularak haksız rekabet yaratılması olduğunun altını çizen Öksüz, şöyle devam etti:
“DİR kapsamında ihracat olsun ama en azından numune alınmalı ki rekabet ortamı güvenilir olmalı. İncelemeyi de numuneden ziyade konteyner bazında yapmamız faydalı olur. Çünkü çoğu DİR kapsamında getirilen ürün yerinde kullanılmıyor. Firmaların DİR ile getirdiği malı hakikaten ihraç etmesi lazım. Şu haliyle çok ciddi bir vergi kaybı da oluşuyor. İplikte yüzde 70, polyesterde yüzde 50’ye yakını vergisiz geliyor. Haksız rekabeti engellemek için bu soruna önlem almamız lazım.”
Doğu'da rakip Özbekistan, Batı'da umut
ABD Dış pazarları değerlendiren Öksüz, pamuk ülkesi olan Özbekistan’ın ham madde ihracatından mamul ihracatına doğru geçiş yaptığını, bu nedenle pamuklu tekstillerde Türkiye’ye büyük bir rakip olacaklarını belirtti. Öksüz, ABD pazarı için de şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD pazarından beklentimiz var. 100 milyar dolarlık karşılıklı ticaret hedefinin de öncelik sektörü arasındaydık. Trump dönemini iyi değerlendirmemiz, Tercihli Ticaret Anlaşması yapmamız lazım. ABD, eğer tekstil ürünlerini Uzak Doğu ülkeleri yerine Türkiye’den alırsa, kapasitelerimiz yeniden toparlanırsa ihracatımız da en az yüzde 20 artar.”
■ Yüksek maliyet ham maddeyi ‘dışa açtı’
Tekstil ve ham maddeleri ihracatının geçen yıla göre aynı seviyede olduğunu kaydeden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Hazır giyim sektörü daha emek yoğun bir sektör olduğu için yüksek fiyatlar nedeniyle bize göre daha fazla etkilendi. Dolayısıyla bazı ham maddeler de ihraç ediliyor. Önceden içeride dikilip elbise olan kumaş, hazır giyimde işlerin düşmesiyle dışarıya gitmeye başladı. Maliyetler yüksek olursa bu durum da böyle devam eder” dedi.
Narbay: Devlet desteği olmadan ayakta kalmamız mümkün değil
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, 2023 ve 2024’ün ardından bu yılın ilk dört ayını da zararla kapatan hazır giyim sektörünün içinde bulunduğu kritik duruma dikkat çekmek ve acil çözüm önerilerini paylaşmak üzere basın açıklaması yaptı.
Uygulanan faiz politikasının enflasyonist etki yarattığını ve mevcut koşulların sürmesi halinde yıl sonuna kadar çok sayıda firmanın öz kaynaklarını tüketeceğini söyleyen Narbay, yitirilen rekabet gücünün sonucunda da müşteri ve istihdam kayıpları ile birlikte kaçınılmaz bir son olarak konkordato ve iflaslar ile karşı karşıya kalınacağına dikkat çekti.
“Devlet desteği olmadan başarmamız mümkün değil” diyen Narbay, hazır giyim sektörü olarak, ülkenin ekonomik kalkınmasına ve istihdamına önemli katkılar sunmaya devam etmek istediklerini belirterek, “Bu nedenle yetkilileri, önerilerimizi dikkate almaya ve sektörümüz için acil destek paketini hayata geçirmeye davet ediyoruz. Türk hazır giyim sektörü, tekstil sektörü ile birlikte ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olarak ekonomimize 1 milyon kişilik istihdam ve 50 milyar dolarlık üretimle katkı sağlamaktadır. Ancak son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve uygulanan politikalar, sektörümüzü sürdürülemez bir noktaya getirmiştir. Sebebi olmadığımız bu krizden, tek başımıza çıkmamız mümkün görünmemektedir. Bu nedenle devlet desteği artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Narbay, sektörün durumunu şöyle özetledi:
■ 2022-2024 döneminde resmi enflasyon %138 olarak açıklanırken, aynı dönemde asgari ücrette %249, politika faizinde ise %258 oranında artış yaşandı.
■ Maliyetlerimizin en az %249 arttığı bir dönemde, gelirlerimizi doğrudan etkileyen döviz kurundaki artışın yalnızca %101 seviyesinde kalması, gelir- gider dengesini sektör aleyhine ciddi şekilde bozmuştur. Bu durum, uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü ciddi şekilde zayıflatmıştır. Öyle ki bugün Türk hazır giyim ürünleri, Uzak Doğu’dan %60, Kuzey Afrika ülkelerinden ise %45 daha pahalı hale gelmiştir.
■ 2024 yılında politika faizinin %50 seviyesinde belirlenmesi, bileşik faiz oranının %63,2’ye ulaşmasına yol açmıştır. Buna karşılık, aynı dönemde döviz kuru sepetindeki artış sadece %16 düzeyinde kalmıştır.
■ Mevcut ekonomi politikası, kur artışını baskılayarak enflasyonu kontrol altına almaya yöneliktir. Ancak geçtiğimiz yıl kur sepetindeki %16’lık artışa rağmen enflasyonun %44 olarak gerçekleşmesi, bu politikanın etkinliğine dair soru işaretleri oluşturmaktadır.
■ Acil destek önerileri
1. Kur Dönüşüm Desteği: Net ihracata %10 oranında kur dönüşüm desteği sağlanmalıdır 2. Finansmana Erişim Kolaylığı: Reeskont faizi, politika faizinin yarısı kadar olmalı ve faiz dönem sonunda tahsil edilmelidir 3. İstihdam Desteği: Çalışan başına 2.500 TL desteğin, ölçek gözetmeksizin tüm sektör firmalarına verilmesi gerekmektedir Bu destekler, mevcut politikalar nedeniyle iki yıl üst üste zarar ederek öz kaynaklarının tamamına yakınını kaybetmiş sektör firmalarımızın nefes almasını ve uluslararası rekabette yeniden var olabilmelerini sağlayacaktır.
Çok Okunanlar







Fındık Fiyatları
Son Güncelleme : 2025-05-20 17:59
Şehir | En Düşük | En Yüksek |
---|---|---|
TMO Fiyatı | TL | TL |
AKÇAKOCA | TL | 0 TL |
ÇARŞAMBA | 0 TL | 0 TL |
DÜZCE | 0 TL | 0 TL |
FATSA | 0 TL | 0 TL |
GİRESUN | 0 TL | 0 TL |
KOCAELİ | 0 TL | 0 TL |
ORDU | TL | TL |
SAKARYA | 0 TL | 0 TL |
SAMSUN | 0 TL | 0 TL |
TRABZON | 0 TL | 0 TL |
TERME | 0 TL | 0 TL |
ÜNYE | 0 TL | 0 TL |
ZONGULDAK | 0 TL | 0 TL |