Lüks otomobiller çürümeye terk ediliyor

Yeni normalleşmeye geçişte ekonominin canlanması için otomobil, konut ve mobilya sektörüne yönelik düşük faizli kredi uygulamasına farklı tepkiler geliyor. Özellikle yed-i emin otoparklarının vergi ve kredi gibi borçları nedeniyle icralık olan lüks hacizli araçlarla dolu olması düşük faizli de olsa kredi verilmesi yerine daha farklı önlemler alınması gerektiğini ortaya koyuyor.

info@karadenizekonomi.com / 9.06.2020

Lüks otomobiller çürümeye terk ediliyor

Biz de bu durumu konunun uzmanına Ordu Barosu avukatlarından İlyas Gün’e sorduk. Ceza ve aile hukuku ile icra davaları konusunda yetkin bir isim olan Gün, hacizli otomobillerin yed-i emin otoparklarında çürümeye terkedilmesinin nedenini şöyle açıkladı: “Günümüzün ekonomik koşullarında işlerini çeviremeyen şahıslar ve şirketlerden kaynaklı bir durumdan bahsediyoruz. Burada özellikle kamu alacakları şahıs alacaklarından önce geldiği için ve devlet de alacağının peşine hemen düşmeyip faiz işlettiği için süreç oldukça yavaş işler. Ülkenin tamamı dikkate alındığında günde binlerce aracın bu tür işlemlerle karşı karşıya kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da yed-i emin otoparklarının birer araç mezarlığı haline gelmesine yol açıyor. Türkiye’nin otoparklarında bugün milyonlarca hacizli araç var. Burada işleyiş ve avukatların iş bitirme süreleri fazlasıyla uzayabiliyor. Yaklaşık 15-20 yıl otoparklarda bekleyen araçları biliyorum.”

Otopark ücretleri de satışın önündeki en büyük engellerden biri

Öncelikle batan şirketlerin devlete olan vergi borçları nedeniyle yed-i emin otoparklarının birer araç mezarlığı haline dönüştüğünün altını çizen Gün, “normalde bir araç üzerinde birden fazla sayıda haciz varsa ve borçlu olan bir şahıs ise sorun kısmen de olsa hızlı çözülüyor. Ancak borçlu iflasını açıklamış bir şirket ise sıkıntı o zaman başlıyor. Çünkü şirketler normal dönemde bankalardan araçlarını rehinli alırlar. Durum kötüye gittiğinde de bankalar araç üzerindeki rehin opsiyonlarını kullanırlar. Burada bir başka nokta da bankalar değeri 100 bin lira olan bir rehinli aracı 3-5 milyar lira gibi küçük rakamlar için satışa çıkarmazlar. Çünkü bugün bir aracın yakalanıp satışa çıkarılması ortalama 5 bin lira. Ve aracın üzerinde birden fazla alacaklının haciz uygulaması varsa bu süreç daha da uzar. Dolayısıyla bununla uğraşmak istenmediği için haciz işlemleri zamana bırakılır ki günün birinde borçlu belki ödemesini yapar ve aracını alır. Bir de araç yed-i emin otoparklarında kaldığı sürece ilk olarak otoparka borçlu hale geliyor. 4 yıl otoparkta kalmasının maliyeti de 10 bin lirayı buluyor. Hele ki o araç 20 bin lira ise borçluda ister istemez almaya yanaşmayıp çürümeye terk ediyor.” ifadelerini kullandı.

Ülke ekonomisi zarara uğruyor

Konuya ilişkin olarak açıklama yapan 30 yıllık oto sanayici esnafı Bülent Şahin, otomobillerin çürümeye terk edilmesine engel olunması gerektiğini belirterek şunları söyledi, “Araç kredilerinde faizler düştü ama yed-i emin otoparklarına bakın. Yüzlerce binlerce hacizli araçla dolu. Önce bu soruna bir çözüm getirilmeli. Hacizden dolayı oralarda bekleyen binlerce sıfır araç kurtulsun bence. Orada yatan para ve mal başkasının değil bizim, o nedenle çürümeye terkedilmesine engel olunmalı.” REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar