Tahıl koridoruyla açlık krizinin önüne geçilecek!

Tahıl koridorunun düzgün işlemesi halinde dünya piyasalarında tahıl sorununun yaşanmayacağını vurgulayan IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, fiyatların da gerilemesiyle Birleşmiş Milletler’in uyardığı açlık krizinin önüne geçilmiş olacağını açıkladı.

info@karadenizekonomi.com / 1.08.2022

Tahıl koridoruyla açlık krizinin önüne geçilecek!

Türkiye’nin öncülük ettiği tahıl koridoru anlaşmasının dünya tahıl piyasalarında olumlu etkileri görülmeye başlandı. Gemilerin birkaç gün içerisinde hareket etmesini beklediklerini söyleyen Birleşmiş Milletler(BM) temsilcisi, Ukrayna tahılını Karadeniz üzerinden taşıyacak gemilerin denetimlerinin Ortak Koordinasyon Komitesi'nin desteğiyle Türk yetkililer tarafından gerçekleştirileceğini doğruladı. Ukrayna Altyapı Bakanı Aleksandr Kubrakov ilk gemilerin yola çıkacağını açıkladı.

Tahıl koridoru hakkında değerlendirmede bulunan Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, koridorun gerçekleşmesi halinde tahıl piyasalarında sorunun kalmayacağını ifade etti. Tahıl koridoru çalışmalarının tahıl fiyatlarının savaştan önceki seviyelere inmesini sağladığını söyleyen Ulusoy, “Yaklaşık savaşın başladığı günden itibaren Türkiye'nin de çok önemli destekleriyle tahıl koridorunun gerçekleşmesine kadar tahıl endeksi 170 lira gibi yüksek seviyeleri aşarak yine tarihi rekorunu kırmıştı. Tahıl koridorunun gündeme geldiği günden itibaren bu fiyatlardaki düşüşleri izledik. Amerika'daki vadeli işlemler piyasalarında fiyatların savaşın başladığı günkü seviyesine kadar geri geldiğini gördük. Böylelikle tahıl koridoru çalışmaları fiyatların geri gelmesini sağladı. Bundan sonra tahıl koridorunun gerçekleşmesi de sevkiyatların fiziken başlaması da özellikle Afrika kıtasında ve Ortadoğu'daki gıdaya ihtiyacı olan milletlere ürünlerin ulaşmasını sağlayacak. Birleşmiş Milletler'in açıklamalarını takip ettiğimizde bu yaşanan savaş ve artan fiyatlar dünya üzerinde tam 85 milyon insanın aç kalmasına sebebiyet verebilirdi. Umuyoruz ki herkesin ortak çabalarıyla Birleşmiş Milletler'in uyardığı bu krizin ve açlığın önüne geçilmiş olacak” diyerek açıkladı.

 

“Sevkiyatların başlaması halinde fiyatlarda gevşeme olabilir”

Tüm sektör paydaşlarının tahıl koridorunun ne kadar kısa sürede devreye gireceğini, ne kadar etkin olacağını ve buradan çıkacak tonajların ne olacağını yakın şekilde takip ettiğini söyleyen Ulusoy, “Tahıl koridoru, beklentilerin üzerinde gerçekleşirse, buradaki sevkiyatlar beklentileri karşılarsa fiyatlarda bir miktar daha gevşeme olabilir.  Tabii sonuç itibarıyla halen o bölgede savaş devam ediyor. Aslında dünyada gıda ve tahıl üretiminde savaştan önce de bir takım sorunlar vardı. İklim değişikliğinin yarattığı ve kuraklık etkisi tüm dünyadaki üretimleri sınırlandırılmıştı. Dolayısıyla bundan sonra hem bu koridorun düzgün işlemesi hem de Ukrayna'daki çiftçilerin üretimi sürdürebilmesi takip edilecek gelişmeler olacak” dedi.

 

“Kısa vadede sorun yaşanmayacak”
Kısa vadede dünya piyasalarında tahıl sorunu olmayacağını ifade eden Ulusoy, “İçinde bulunduğumuz 2022-23 sezonunda Ukrayna’da geçen seneden devreden bir stok var. Normalde Ukrayna ülke olarak ihracata yönelik çalışan bir ülkedir ve kendi nüfusu yüksek olmadığından stoksuz devrederdi. Ukrayna 20 milyon tonluk stokla devretti ve dünya piyasasına bu devreden stok ile erişecek, ilaveten savaş öncesi ekilen ürünler de dünya piyasasına ulaşacak.  Kısa vadede tahıl koridoru düzgün işlerse bu sezon dünya piyasaları tahıl sorunu yaşamayacak. Önümüz ki sezonda sorunun hangi boyutta olacağını Ukrayna'da Ekim ve Kasım aylarında tarlaya gerçekleştirilecek fiili ekimler belirleyecek” dedi.

 

“Koridor büyük bir sorunu ortadan kaldırmış olacak”

Dünyanın gıda güvenliği açısından tahıl koridorunun önemli olduğunu açıklayan Ulusoy, “Ukrayna Tarım Bakanlığı verilerinde ekimlerin yenilenme oranlarının yüzde 65-70’lere kadar ulaştığını söylüyor ama %35-40'lara kadar düştüğünü açıklayan başka raporlar da var. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz sezon için koridor, çok kritik ve büyük bir sorunu ortadan kaldırmış olacak. Önümüzdeki sezon ne olacağını anlamak için Ukrayna'da Ekim ve Kasım aylarındaki durumu kavramamız gerekiyor. Bunu hep beraber takip edeceğiz. Tahıl koridorundan sonra dünyanın gıda güvenliği açısından Ukrayna'da tarım arazileri erişiminde dünyanın ve Birleşmiş Milletler'in gündemine gelmesi lazım” ifadelerini kullandı.

 

“Ukrayna dışında ekim alanları artacak”

Ekim ve Kasım aylarında Türkiye de dahil olmak üzere bir çok ülkede tahıl ekim alanlarında artışların beklendiğini söyleyen Ulusoy, “Tüketici tarafında artan fiyatlar ve gıda enflasyonu hepimize yoruyor ama madalyonun diğer yüzüne baktığımızda artan fiyat çiftçi için daha yüksek bir gelir demek. Daha yüksek gelir hem girdileri temin etmek için bir sermaye hem de çiftçinin bu geliri gördükten sonra ekim alanını artırması için önemli bir motivasyon. Dolayısıyla ekim alanlarında bunun artış olarak yansımasını bekliyoruz. Bu fiyatların üretimi dengelemesini bekliyoruz. Ukrayna'nın önemli bir üretici ve ihracatçı olması özellikle vadeli işlemler piyasasına çok etkiliyor. Ancak Ukrayna dışında da önemli üreticilerde ekim alanları ve tahıl üretimi artacak” diyerek vurguladı. Rusya’nın dünya tahıl piyasalarındaki kaybın yarısını karşılayabileceğini belirten Ulusoy, “Rusya'nın bu sene kendi tarihinde yine rekor derecede yüksek olan bir buğday üretimi yapması bekleniyor. Rusya’nın bu sene 89 milyon ton üretime karşılık 45 milyon ton ihracat potansiyeli var. Bunun 40 milyon tonunu gerçekleştirebilirse dünya piyasaları açısından sevkiyattan ve üretimden kaynaklanan 12-13 milyon tonluk kaybın yarısını Rusya'nın kapatacağını söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

 

“Korumacılık ve stok gıda güvenliğini olumsuz etkiliyor”

Korumacılığın gıda güvenliğini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Ulusoy, “Korumacılık ve stok yapmak fiyatları arttırıyor ve fiyatların artması korumacılığı daha da tetikliyor.  Korumacılık yapılmasa ve herkes eşit durumda olsa hiç stok yapmaya gerek kalmayacak. Ama bir ülke korumacı davranıp da stoku arttırınca aslında tüm dünyanın kaynağında kendine düşenden fazla pay almış oluyor.  Bu sefer diğer ülkelerden de reaksiyon geliyor. Tüm serbest ticaret şartlarının eşit olduğu dünyada stoka gerek olmaz. Ancak yaşadığımız olağandışı şartlar, pandemi ve savaş her ülkenin stok seviyesini arttırma eğiliminde oluyor ve gıda güvenliği açısından elindeki stok ne kadar götürecek önce onu hesaplıyor. Şu anda dünyanın bu sezonun sonunda 275 milyon ton buğday devretmesi bekleniyor” diyerek açıkladı.

 

SONER ÖZDEMİR

KARADENİZ EKONOMİ

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar