Buğday Temininde Rusya ve İç Pazar Birlikte Kullanılıyor

Ekmeklik buğday seçiminde protein kalitesinin belirleyici olduğunu vurgulayan Sinanoğlu, 12,5 – 14,5 protein aralığındaki buğdayı tercih ettiklerini ifade etti. “Buğdayın bir kısmını iç pazardan, bir kısmını ise Rusya’dan dolar bazlı alıyoruz. Kur farkı da maliyetlerimizi ciddi biçimde etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Fiyat Dalgalanmasının Nedeni: İklim, Kur ve Enerji Maliyetleri

Un fiyatlarındaki oynaklığın temel sebeplerini açıklayan Sinanoğlu, ekonomik koşulların yanı sıra iklim değişikliğinin de üretimi vurduğunu söyledi: “İklimsel dalgalanmalar buğday rekoltesini düşürüyor. Mazot, elektrik ve ithal buğdayda kur artışı birleşince fiyat üzerinde ciddi bir baskı oluşuyor.” 

Üretimde Tam Otomasyon: İnsan Eli Değmeden Paketlemeye Kadar

ÜNSAN’da üretim hattı tamamen makine kontrollü çalışıyor. Buğdayın yıkamadan kırıcıya, oradan mikron eleklere uzanan süreçte insan eli değmeden ürün elde edildiğini belirten Sinanoğlu, “Hijyen için kontrol eleklerinden geçiyor, paketleme dışında tüm süreç tam otomasyonla yönetiliyor” dedi. 

Rekabet Baskısı: “Korkmuyoruz, Kaliteyi Yukarı Çekiyor”

Serbest piyasa koşullarında rekabeti doğal bulduklarını ifade eden Sinanoğlu, rekabetin kaliteyi artırdığını belirtti: “Herkes kendi maliyet yapısına göre fiyatlandırma yapıyor. Rekabet bizi korkutmuyor, tam tersine kalite standardını yükseltiyor.” 

Türkiye Genelinde Kapasite Sorunu: “Tesisler %40–50 ile Çalışıyor”

Türkiye’de un sektöründeki en kritik sorunun atıl kapasite olduğuna dikkat çeken Sinanoğlu, “Ülke genelinde fabrikaların yaklaşık yarısı kapasitesinin %40–50’siyle çalışıyor. Biz de aynı durumda olduğumuz için verimliliği artırmak adına modernizasyon yatırımlarına devam ediyoruz” diye konuştu. 

“Son 2 Yıldır Kâr Edemiyoruz”

2024–2025 döneminin sektör için en zor yıllar olduğunu belirten Sinanoğlu, kârlılığın neredeyse sıfırlandığını ifade etti: “Enflasyon, maliyet baskısı ve fiyat dengesizliği nedeniyle son bir buçuk–iki yıldır kazanç sağlayamıyoruz. Tek amacımız mevcut konumumuzu koruyabilmek.”