Ağır sanayide 84 yıllık ‘yolculuk’

Doğudan batıya Karadeniz Bölgesi’ndeki 18 ilin ekonomik ve sosyal gelişmişliğini güncel verilerle yansıtmaya çalıştığımız yazı dizimizde bu hafta Karabük’teyiz. Türkiye’nin en büyük 26’ncı sanayi kuruluşu olan Kardemir Demir-Çelik İşletmeleri’ne ev sahipliği yapan kent, bundan 84 yıl önce küçük bir yerleşim yeri iken hızlı sanayileşme ve eş zamanlı olarak kentleşme evresi geçirmiştir. Sosyal hayat da bu gelişmeye paralel şekillenmiştir. Kent aldığı yoğun göç ile adeta Türkiye'nin küçük bir nüvesi olmuştur.

info@karadenizekonomi.com / 30.03.2021

Ağır sanayide 84 yıllık ‘yolculuk’

 Kentin demografik yapısı

4 bin 145 kilometre kare alana sahip olan ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin 2021 yılı sonuçlarına göre nüfusu 8 yıl aradan sonra bir önceki yıla göre binde 19.7 oranında gerileyerek 243 bin 614’e gerileyen Karabük’te kadın ve erkek nüfus oranı neredeyse birbirine eşit. Genel nüfusun 121 bin 875’ini erkek, 121 bin 739’unu kadınların oluşturduğu ilde merkez ilçe nüfusu geçen yıla oranla 2 bin 429 kişi alarak 131 bin 186 kişi olarak belirlendi. Demografik yapıya ilişkin ilginç bir veri de kentte yaşayan yabancıların sayısında ortaya çıkıyor. 2019 yılında 9 bin 360 yabancı uyruklunun yaşadığı Karabük’te bu sayı 2020 yılında 9 bin 443’e yükseldi. Yine TÜİK verilerine göre il nüfusuna kayıtlı olup başta İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Zonguldak olmak üzere “gurbette” yaşayan Karabüklülerin sayısı da 150 bin kişiyi buluyor.

Sanayileşme

Karabük küçük bir yerleşim yeri iken hızlı sanayileşme ve eş zamanlı olarak kentleşme evresi geçirmiştir. Sosyal hayat da bu gelişmeye paralel şekillenmiştir. Kent aldığı yoğun göç ile adeta Türkiye'nin küçük bir nüvesi olmuştur. 1944 yılında, Demir-Çelik'te istihdam edilen 3 bin 812 kişinin 58'i Trakyalı, 453'ü Egeli, 160'ı Doğu Anadolu, 706'si Orta Anadolu, 2 bin 346'sı Kuzey Anadolu, 62'si Doğu Akdeniz, 27'si ise Türkiye dışı doğumlulardan oluşmuştur. Sanayileşme ile birlikte oluşan işçi aileleri, sosyal hayatı belirleyen temel unsur olmakla birlikte zamanla köylü işçi ailesi ile şehirli işçi ailesi arasında da bir takım farklılaşmalar ortaya çıkmaya başlamıştır.

KARDEMİR

84 yıllık köklü geçmişi ile bir fabrika olmanın ötesinde değer üreten Kardemir, gerek ürünleriyle gerekse yan faaliyet alanlarıyla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam etmektedir. Türkiye’nin üç büyük entegre demir ve çelik şirketinden biri konumundaki işletme, tesis içinde yer alan yüksek fırın, haddehane ve çelikhane gibi üretim ünitelerinin yanı sıra bu üretimi sağlayabilmek için diğer faaliyet ünitelerinde de çalışmalarını sürdürmektedir. Modern ekonomi ve üretimin olmazsa olmazı enerji, dünyanın şekillenmesinde büyük rol oynamaktadır. Sürdürülebilir üretimin ve sosyal yaşamın bir parçası haline gelen elektrik üretiminin, Kardemir için de önemi yadsınamaz derecede büyüktür. Kurulduğu günden bu yana, elektrik üretimi alanındaki yatırımlarını her geçen yıl güçlendiren işletme, enerji tesislerindeki uzman ve kalifiye çalışanları ile geleceğine yön vermektedir. Fabrika sahamızda yer alan 77,50 MW ve yatırımı süren 30 MW Türbin-Jeneratör ile kurulu gücün 107,50 MW çıkması planlanmaktadır. Şirket, geçtiğimiz yıl 586 milyon 781 bin kilovatsaat elektrik üretimi ile 196 bin 445 konutun ihtiyacına eş değer bir elektrik üretimini gerçekleştirmiştir.

 

İlçeler arasında Safranbolu farkı

İlçelerine bakıldığında ise en farklı konumda olanı Safranbolu'dur. Her şeyden önce köklü tarihi ile önemli bir turizm merkezi konumuna gelen Safranbolu, bir yandan da demir-çelik sanayisinin gelişimi nedeniyle isçi ve isçi emeklilerinin yoğun olarak meskûn olduğu bir yerleşim alanı olmuştur. Geleneksel Safranbolu evleri, hanları, hamamları, arasta, demirciler ve semerciler çarşısı ile başlı başına tarihi bir yerleşimi olan ilçede bazı dönemlerde sadrazamların yaşadığı da kayıtlarda yazılıdır. Safranbolu'da hizmet sektörü önemli gelişme kaydetmiş ve eğlence merkezleri, lokantalar ve sosyal tesisler bölge geneline hizmet sunar hale gelmiştir.

İlçeleri geneli itibariyle ele aldığımızda özellikle ormanla iç içe olanlarda ahşap yapılaşmanın hâkim olduğu görülür. Bu yapılaşma süratle betonarme ve kâgir yapıya dönüşmektedir. Eflani, Eskipazar ve Ovacık ilçelerinde sosyal hareketlilik çok düşük olup dışarıya yoğun bir göç yaşanmaktadır. Bu bölgelerde yatırım yetersizliği nedeniyle yapılaşma gerekli düzeye ulaşamadığından ani talep artışları büyük sıkıntılara yol açmaktadır. Demir-çelik sanayisinin dışında tarım ve orman ürünlerinin il ekonomisinde önemli bir paya sahip olduğu kentin sosyo-ekonomik gelişiminde önem taşıyan diğer sektörler makine ve aksamları ile tekstildir.

Karabük Valisi Fuat Gürel

“Köyden kente 84 yıllık dönüşümün adı: Karabük”

"Köyden kente dönüşen Karabük bugün Türkiye'ye ağır sanayi, turizm, orman ve tekstil ürünleri gibi birçok alanda ekonomik olarak önemli bir katkı sunmaktadır. Türkiye'nin ilk ağır sanayisi Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (KARDEMİR) 84 yıl önce temellerinin atılmasıyla adının duyulduğu 13 haneli bir mahalle olan ve aradan geçen zamanda 250 bin nüfuslu bir il haline gelen Karabük, çeyrek yüzyılı geride bıraktı. Çeltik tarlalarının bulunduğu Safranbolu'ya bağlı Öğlebeli köyünün 13 haneli Karabük Mahallesi'nin kaderi bundan 84 yıl önce değişti. O yıllarda sadece yakınından geçen ve şimdilerde şehrin tam ortasında kalan bir tren istasyonuna adı verildiği için haritalarda görünen Karabük Mahallesi'nde, dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından 3 Nisan 1937'de Türkiye'nin ilk ağır sanayisinin temeli atıldı. KARDEMİR'in 1939 yılında açılmasıyla nüfus yoğunluğunun artmaya başladığı Karabük Mahallesi'nde, aynı yıl belediye teşkilatı kuruldu. 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük, 1953'te Zonguldak iline bağlı bir ilçe haline geldi. Hızla büyüyen ve ülkenin inşasında lokomotif görevi üstlenen KARDEMİR, gelişim ve büyümesini 1989 yılına kadar sürdürdü. 1994'te zarar ettiği gerekçesiyle kapatılmasına karar verilen KARDEMİR, özelleştirilerek bir lira gibi sembolik bir rakama yöre halkına devredildi. Bu sırada ülkenin dört bir yanından göç alan Karabük, 6 Haziran 1995'te Çankırı'dan Ovacık ve Eskipazar ile Zonguldak'tan Safranbolu, Yenice ve Eflani ilçelerini de bünyesine alarak Türkiye'nin 78. ili oldu. Karabük, özelleşmesinin ardından zor dönemler geçiren KARDEMİR'e bağlı olarak 2002 yılına kadar göç vermeye başladı. 2003 yılında dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan ile Karabüklü bir siyaset adamı olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in önderliğindeki girişimler sonucunda KARDEMİR'in borçlarından kurtulması, 2007 yılında Karabük Üniversitesi’nin kurulması ve UNESCO Dünya Mirası Safranbolu'da yapılan yatırımlar sonrasında bugün 250 bin nüfuslu bir şehre dönüştü. Türkiye'nin ağır sanayisinin temelleri ile birlikte Karabük'ün de adı daha fazla duyulmaya başladı. Ülkemizde 'kurtuluşunu' değil 'kuruluşunu' kutlayan kentlerden biri olan Karabük aynı zamanda “cumhuriyet kenti' olarak anılıyor. Köyden kente dönüşen Karabük, bugün Türkiye'ye ağır sanayi, turizm, orman ve tekstil ürünleri gibi birçok alanda ekonomik olarak önemli bir katkı sunmaktadır."

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili

“Projelerin önündeki en büyük engel pandemi”

Kenti çevreleyen Çankırı, Kastamonu ve Bartın Belediye başkanları gibi son yerel seçimlerde MHP’den Belediye Başkanı seçilen Rafet Vergili, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkili olan koronavirüs salgını nedeniyle projelerini uygulamaya koyamamaktan endişe ediyor. Özellikle Soğuksu Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmalarının başlatılamaması ve Karayolları ile ilgili planlamaların askıda kalmasından fazlasıyla rahatsızlık duyan Vergili, “Devlet Demiryolları projesi de tamamen durmuş vaziyette. Millet Bahçesi yapmakla ilgili bir projemiz var. Eğer bu proje gerçekleşirse vali bey ve milletvekilleri buranın üstünde durup Millet Bahçesi olarak Karabük’e kazandırırlarsa buraya paha biçilmez. Eski belediye binasının olduğu alana Ticaret Odası güzel bir proje çizmiş. Orayı Ticaret Odası ihaleyle aldı ve hayata geçirmesi kaldı. Oranın alt katındaki dükkânları satarak ihtiyacımız olan alt ve üst geçitlerinin finansmanında kullanmayı düşünüyoruz. Ayrıca devletimiz izin verdiği ölçüde Sosyal Yaşam Merkezleri açmayı planlıyoruz. 2024 yılına kadar altı ayrı Sosyal Yaşam Merkezi yapacağız” dedi.

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Mescier

“Üreten ve katma değer oluşturan sanayi kültürü ihracatla taçlanmıştır.”

“Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) tarafından açıklanan 2019 yılı Türkiye’nin ilk 1000 İhracatçısı listesinde Karabük’ten dört firmanın yer alması büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Referans listeye 113’ncü sıradan giren Mescier Dış Ticaret’in yanı sıra Çağ Çelik Demir-Çelik Endüstri A.Ş. 151’nci, Boskay Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 327’inci ve Işık Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. 524’üncü sırada yer alarak şehrimiz için önemli bir gelir ve gurur kaynağı olmuşturlar. Üreten ve katma değer oluşturan sanayi kültürünü ihracat ile taçlandırmışlardır. Türkiye’de ihracat konusunda yapılan yatırımlar ve destekler ilimizde de olumlu reaksiyon göstermiştir. İhracatçı firma sayısındaki artış ve var olan ihracatçıların pazarda kendilerine daha iyi konum bulmaları da bunun bir göstergesidir. 2020 yılının ilk 6 ayında 140 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren kentimiz 7. ayda da 173 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşmıştır.”

İhracattaki çeşitlilik başarıyı daha yukarıya taşıyacak

Kentimizin ihracattaki pazar payını daha yukarıya taşıması en büyük amacımızdır. İlimizin sanayi alt yapısının en güçlü dinamiği demir çelik olduğundan ihracattaki payda da en önemli oran yine demir çeliğe aittir. Fakat ilimizden yapılan ihracatın yüzde 90’nın demir çelik olmasını uzun vadede bir dezavantaj olarak görüyoruz. Kent ekonomisine katkının daha aktif olması için farklı sektörlerinde ihracata ağırlık vermelerini sağlamamız gerekiyor. İlimizin demir çelikten sonraki en çok ihracatı gerçekleştiren sektörleri arasında yer alan makine ve aksamları, tekstil, iklimlendirme ve orman ürünlerinin de ihracattaki paylarının artırılması kentimizin ekonomik gelişimine olumlu katkı sağlamıştır.”

Rakamlarla Karabük ekonomisi

37 bin 328 lira olarak belirlenen gayri safi yurt içi hasılasının yanı sıra 33 ihracatçı firmasıyla 382, 8 milyon dolarlık ihracat rakamlarına ulaşan Karabük’te faal olan bir Organize Sanayi Bölgesi, 30 ayrı firmada bin 300 kişiye istihdam sağlamaktadır. İşsizlik oranının yüzde 9,6 düzeyinde olduğu ilin ithalat verilerinde 742 milyon 763 bin dolar yazmaktadır.

Eğitim:

Bünyesinde 50 bin öğrenciyi barındıran bir üniversiteye sahip kentin genelinde 8 kütüphane bulunmaktadır.

Turizm:

Turizm işletme belgeli 144 otelin hizmet sunduğu Karabük’te toplam yatak sayısı 4 bin 326, yıllık ziyaret eden turist sayısı da 410 bin kişiye ulaşmıştır.

Sağlık:

İl genelinde 6 hastane faaliyetlerini yürütürken toplam yatak sayısı 726 ve bin kişi başına düşen hasta sayısı ikidir.

TESK ve TOBB verileri

Ticaret Odası istatistiklerine göre yılın ilk iki aylık döneminde 19 şirket ve iki gerçek kişi ticari işletme faaliyetlerine başlarken 4 şirket tasfiye sürecine girmiş, toplam 20 şirkette kepenkleri tamamen kapatmıştır. Yine aynı dönem aralığında TESK’e kayıtlı 95 yeni işletme için tescil yapılmış toplamda 49 işletme de faaliyetlerine son vermiştir.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar