Ağtaş Tekstil Geri Dönüşüm, 25 yılı aşkın süredir yürüttüğü operasyonlarla hem döngüsel ekonominin altyapısını desteklediklerini hem de sektördeki yapısal sorunlara dikkat çektiklerini ifade ediyor. Şirketin çevre süreçlerini yöneten Çevre Mühendisi Yağmur Yakan Öklük, dönüşümün başarısının “izlenebilirlik ve doğru kalitede atığa ulaşma kapasitesi” ile doğrudan ilişkili olduğunun altını çiziyor.

Toplamada En Zayıf Nokta: “Atığın büyük bölümü daha sisteme girmeden kayboluyor”

Ağtaş Tekstil Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ağtaş, kullanılmış tekstilde yaşanan kaybın esas olarak toplama altyapısındaki eksiklikten kaynaklandığını belirterek, “Geri dönüşebilir malzemenin önemli bir kısmı daha toplama aşamasında karışık atığa karıştığı için sistem dışında kalıyor” dedi.

Ağtaş, tesislerinde toplanan tekstil kırpıntılarının tür ve renk bazlı ayrıştırılarak lisanslı tesislere gönderildiğini aktarırken, “Kirli, yabancı madde içeren veya yanlış ayrılmış materyal sürece dâhil olamıyor; bu kayıp geri dönüşüm oranlarının düşmesinde belirleyici” ifadelerini kullandı.

Döngüselliği Tıkayan Tasarım Sorunu: “Karışık elyaf geri dönüşümün en büyük engeli”

Ağtaş, sektörün önündeki temel yapısal engellerden birinin tasarım aşamasında döngüsellik yaklaşımının hâlâ zayıf olması olduğunu belirterek, “Ürün karışık elyaftan üretildiğinde geri dönüşüm süreci teknik olarak neredeyse imkânsızlaşıyor” dedi.

Mekanik geri dönüşümün kalite kaybına yol açtığını, kimyasal geri dönüşümün ise Türkiye’de sınırlı kapasiteyle ilerlediğini söyleyen Ağtaş, fason üretimde ortaya çıkan kesim artıklarının önemli bölümünün kayıt dışı kaldığını vurguladı. “Bu yalnızca çevresel bir sorun değil; sektörün veri, izlenebilirlik ve maliyet yönetimi açısından kaybettiği büyük bir potansiyel” diye ekledi.

Tedarik Zincirinde Kırılma Noktası: “İade politikaları ürün ömrünü kısaltıyor”

Ağtaş’a göre markaların sert iade politikaları döngüsel ekonomi zincirinin en kırılgan halkasını oluşturuyor.

“Tamir yok, değişim yok yaklaşımı, ürünün yaşam döngüsünü ciddi biçimde kısaltıyor. Bu durum toplama oranlarını düşürüyor, yeniden kullanım kapasitesini daraltıyor ve geri dönüşüm tesislerinin nitelikli atığa erişimini zorlaştırıyor” değerlendirmesini yaptı.

Çevre mühendisi Yağmur Yakan Öklük ise izlenebilirlik sisteminin şirket açısından kritik bir fark yarattığını belirterek, “Toplanan her tekstilin kaynağı, türü ve yönlendirildiği tesis kayıt altında. Şeffaflık sağlanmadan gerçek bir sürdürülebilirlik zinciri kurulamaz” dedi.

Ağtaş, şirket olarak “yeşil aklamaya kapı açmayan, ölçülebilir ve doğrulanabilir” bir model oluşturmayı hedeflediklerini vurguladı.