2013’te 5.1 sent/dolara çıkan borsamızın değeri, 1.65 sent/doların da altında bugün…

1.66 sent olan 1997 yılındaki seviyesinin de altına inmiş…

22 yılda bir adım atamamış, hatta faizi de katarsak, daha da geri gitmiş…

​​*

Üretim ve dolayısıyla tasarrufumuz yeteri kadar olmayınca, borsayı da dövizi de uzaktan seyredebiliyoruz!

​​*

Üretim mi?

Örneğin tarım…

Kooperatifleşme, imece, birlikte üretim, büyük ölçek, işinin başında durmak, verimlilik, çalışmak, evrensel eğitim gibi kültürlerden uzaklaşmamızın karlılığı ve üretimi olumsuz etkilediğini biliyoruz…

​​*

Ama…

Para kazanamayınca/zarar edince/gelir gideri karşılayamayınca, üretimi bırakan/üretimden uzaklaşan gençlerimizi de anlıyoruz…

Yukarıda saydığım ‘birlikte üretim’ gibi yolları denemeden/yol aramadan, birazcık da kolayı seçerek kamuya, hizmet sektörüne yönelen gençleri ve gençleri bu yola zorlayan nedenleri eleştirenlere, kulak verilmesi gerekliliğine de inanıyoruz…

​​*

Ayrıca…

Eğitim sistemi ve kültürel/sosyal yapının sadece “çeşitli nedenlerle üretimden uzaklaşanları” değil, disiplini sayesinde “başarı, itibar, para kazanan” gençlerin çoğunluğunu da, zaman içerisinde erittiğine şahit oluyoruz…

​​*

Örneğin…

17 yaş altı “ümitlerimiz”…

​​*

Yıllardır rakip tanımıyor…

​​*

Futbolda…

Atletizmde…

Voleybolda…

Tekvandoda…

Yüzmede…

Hatta jimnastikte…

Hatta kayakta…

Hatta matematik olimpiyatlarında…

​​*

Sonra…

​​*

Ne yapıyorsak o ümitlerimize!?

Ve/veya…

Ne yapıyorlarsa kendilerine!?

​​*

Cidden!

5 yıl önce şampiyon olan “ümitlerimizin” çoğu nerede!?

​​*

Bu sorulara samimiyetle yanıt bulduğumuz gün, borsamızdaki şirketlerimiz ve TL hak ettiği yere gelecektir…