Alpöge, Zekeriya Temizel’e ‘’ilgisini’’ -aslında sahiplenmesini- rica etmektedir. Temizel, ‘’kurt kapanı‘’ İstanbul’a ’’Defterdar’’ olarak atanmıştır.

Osman rahmetli, Temizel’in kapısını çalar.  Aralarında büyük bir dostluk oluşur, ölümüne dek sürer bu ilişki…

Arolat’a sormuştum: Osmancığım, bilmediğin  bir insana öyle koşulsuz mikrofonunu nasıl uzatabildin ki?

CevabıNI unutmuyorum:

-Onu refere eden koskoca Atila… Hem de tiyatrocu abimiz..

 

2000’li yıllarda Yalova’daydım…

İstanbul Belediye Başkanlarından Ahmet İsvan  bu kenttte  yaşıyordu. ’’Buyrun gelin!’’ sözüyle evine gittim. Söz, İstanbul’daki 1973-1977 yönetim dönemine  geldi. İsvan’ın’’ ‘’Memnuniyetle görüyorum ki, iki çözümümüz, biri halk ekmek, diğeri kamu taşımacılığı, model örnekti ’’deyip, ekleyecekti:

-Kamu taşımacılığında tercihli yol uygulaması, ulaşım danışmanım Atila Alpöge’nin eseridir.

İTÜ’lü Alpöge, ulaşım planlaması konusunun dünyada akla gelen isimlerden.  3 yıl ABD, 2 yıl İngiltere ve sonra OECD‘de 18 yıl uzman olarak hizmet verdi. Hepsi kamu eksenli onca çözümü oldu.

 

Alpöge’nin ayrılmaz bir yanı da, oyun yazarı ve oyuncu olarak tiyatrodur, sahnedir…

Genç Oyuncular Topluluğu  onun eseri sayılır.Bu topluluk için Tavtati Kütüpati ve Çürük Elma’yı yazdı, oynanası güzelim 2 oyundur.

1957’den 1963’e dek sahnede alkışladığımız bu topluluğun öyküsünü yazmak Alpöge’ye nasip olur. Topluluğun 50.yılında, 2007’de ,Hayat Ağacında Tavus Kuşları-Genç Oyuncuları  yayınlanır. Zweig tadında bir biyografidir, Mitos yayınıdır, öneririm, okuyun.

 

Alpöge, yaşamında   hep ‘’veren’’ ve herkese ‘’cömert’’ dir…     

Belgeselci Nurgül Bayram’a 2025’de TGC’nin  En İyi Belgesel Ödülü‘nü kazandıran çalışması ‘’Gençlik Tiyatrosu‘’ idi. Alpöge sanki kendi tiyatrosu imişcesine ‘’Gençlik Tiyatrosu’nu Türk tiyatrosunda çok önemli bir değişimin ilk alevi olarak tanımlamak isterim. Tek alevi değil, ilk alevi…’’ demiş anılarını anlatırken.Yürek güzelliği bu olsa gerek…  

 

Onu, çok sonraları, EİSTİ kurucusu Dr. Nesim Fintz’in odasında tanıdım. Ama ‘’gecikmeli’’ tanışma  cömertliğine  ‘’engel’’oluşturmadı. Cumartesi günleri size  yazılarımı ‘’ K.M.R.’’rümuzuyla, kendi dost çevresine yollamaya başladı.  Bir girişini paylaşmak istiyorum:

-Cumartesilerin kralı K.M.’dan bir selam geldi hepimize.  Aşağıda.  Sizi bilmem, ama beni bir hayli vurdu.

Niye mi? 

1960'ların ikinci yarısıydı.  Ben ve eşim önce Washington'da kaldık üç yıl. Dünyanın Vietnam Savaşı ile çalkalandığı günlerdi.  Her hafta, her hafta sonu büyük sokak toplantıları, yürüyüşler, gösteriler olurdu bu kentlerde.  Ülkelerinin iğrenç Vietnam saldırısına isyan edenler. 

İşte sevgili K.M. o vahşetin kurbanı olan Vietnam'a uzanmış ve günümüze getirmiş o halkı...

 

Kurucusu olduğu GSA (Paris GS Lisesi Mezunlar Derneği) 2024 yılındaki Geleneksel Pilav Günü’nde, bir jest yaptı. Onun İstanbul’dan okuduğu mesajı ekrandan naklen verdi.

200’ye yakın GSA’lının onu ayakta alkışı görülmeye değerdi.

 

1935 doğumlu Alpöge, 29 Mayıs’da 90 yaşında...

Çok yaşa Atila...(Bana, bey / sayın gibi hitapları yasakladı, buyruğuna uyuyorum).

Dostluğunla, aklınla, çoşkunla, hep bizim ‘’deniz feneri’’miz oldun, olmaya da devam et...      

 

Yaşar Kemal usta diyor ki:Dünyada iki buçuk milyar çift el / Bir gün göreceksiniz ki bu iki buçuk milyar çift el / iki buçuk milyar kere ışık dokuyor / Söyleyin bana hoşunuza gitmez mi?

 

Not: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği seçimlerinde Prof.Dr.Ayşe Yüksel yeniden seçildi ve Çağdaş onunla ‘’yola devam’’ kararı aldı.