Lobisi olmayan ne şehirler ayakta kalabilir ne de ülkeler.Yani her şirketin,her kurumun,her ilin bir lobiye/lobiciliğe ihtiyacı var.Kendi ilimize baktığımızda aynı ihtiyaç bizim içinde doğuyor.

Siyaseten olabildiğince güçlüyüz;

AK Parti 2014 yerel seçimlerde bütün ilçelerini kazanarak Ordu ilinde büyük bir başarı gösterdi. Yani AK Partinin lider olduğu illerden birindeyiz. Bununla birlikte 5 milletvekilimiz var ve içlerinden biride bakan.

Ekonomik olarak baktığımızda;

Tarım ‘da avantajlı pozisyondayız. Türkiye deki fındık ağaçlarının dörtte biri bu ilde. Dışarıya satarak döviz elde ettiğimiz tek ürün.Turizm ve sanayi yatırımları gelecek adına olumlu göstergeler gösteriyor ama okadar!

Aslında gücümüzü biliyoruz ama maalesef şehirle ilgili lobi faaliyetlerinde değerlendiremiyoruz.

Bölge ekonomisinin kalkınması ,gelişmesi için siyaset üstü şehrin dinamiklerinden oluşan bir yapıya ihtiyaç vardır. Çünkü siyasetçiler bugün var,yarın yoklar ama bu şehir bizim!

Bizim ihtiyacımız olan şey içinde her kesimden topluma mal olmuş insanlardan oluşan bir sistem. Yani içerisinde ikna etme, inandırıcılık ve tanıtma bulunan tüm halkla ilişkiler kavramını etkin kullanabilen, politik kararları bir ülke veya bir grubun lehine ya da aleyhine olacak şekilde yönlendirebilen bir sosyo bir sitem.

Bu yapının içinde şehrin gelişmesi ve kalkınması adına saygın iş adamları, Kent Konseyi Temsilcileri, Sanayi odaları, Borsalar ve basın mensupları mutlaka yer almalıdır.

Daha geniş bir ifade ile lobicilik bir fikri, bir ürünü, bir konuyu satma, kamuoyunda olumlu izlenimler oluşturulmasını sağlama, lanse etme, yanlış izlenimleri silme ya da düzeltme, gerektiğinde baskı grupları yaratma, aleyhte olan bir durumu lehe çevirme gibi birçok amaçla yürütülen tamamen planlı ve uzmanlık gerektiren faaliyetlerdir.

Biz bunu kurduğumuz gün bu şehrin tarihini kurmuş hem de geleceğini garanti altına almış alacağız.