-Dedektif hikayelerinin amacı gizemi çözmektir.Kırmızı Pazartesi ise gizemi korumak için yola koyuluyor. Tek yapmak istediği o sabahın erken saatlerinde kasaba meydanında ne yaşanmış olabileceğini göstermek.

Bu ‘’yazı yöntemi’’ Japonya’yı anlamak için geçer akçe olur mu?

Japonya öncelikle yaşlanıyor...

124 milyon nüfuslu ülkede her 10 kişiden 1’i, 80 yaşın üstünde. Ortalama yaşam 85 yıl.

Japonya doğum oranının azaldığı, yaşam süresinin arttığı yerküredeki en iyi örnek.

-40’lı yıllarda bebek doğumu patlaması yaşayan bu toplumda son 25 yılda doğurganlık neden düştü? 

Geçmişte geleneksel yoldan evlenen kadınlar evlenmiyorlar, ana- babayla yaşamaya devam ediyor. Buna Japon sosyolojisi ‘’Tek ve Parazit’’ hali diyor.

‘’Üç Kuşak Bir Arada Haneler’’ artıyor. Toplumdan kopuk nerede yaşadığı bilinmeyen ‘’ Buharlaşan İnsanlar’’ artıyor.

Kadınlara işgücü piyasası hiç bir güvence sunmuyor.

İşli / işsiz arası bir durumu yaşamak, onlar için bir yazgı. İşyerinde taciz olasılığı işin cabası. ‘’Kadın Yolcuya‘’ tahsisli  metrolar artıyor. Erkek nüfusun %70‘nin her gün düzenli alkol tükettiği toplumda evdeki taciz yaşamın doğal bir parçası.

Her yıl 400 okul yaşlılar yurduna dönüşse de, yaşlılar parça başı iş yaparak, sporu / meşgaleyi dışlamadan, yaşamaya devam ediyorlar.

Yaşlıların hastane başvurusunun en düşük olduğu ülkeden söz ediyoruz.

Japonya dünyada ‘’takviye edici gıda ve yenileyici ilaç sektörü’’nün en hızlı büyüdüğü ülkelerden biri.

Üreten faal nüfus azalınca, pirinç fiyatı 1 yıl içinde % 98 arttı, pirinç ithal edildi.

Bu, Japonya için ‘’skandal’’ olarak kabul edildi. İktidarın 20 Temmuz  seçimlerini kaybetmesinin nedenlerinden biriydi. Oysa sıkıntı, toplumun göçe kapalı olmasında düğümlüydü.

4.1 Trilyon $’la, dünyanın 5.Büyük Ekonomisi olan Japonya bu  yaş piramidinde ve değişen demografik yapısında inişli-çıkışlı  bir Abenomics Politikası  uygulanıyor. Adı, 2012-2020 döneminin Başbakanı Şinzo Abe‘den (1954-2022) gelmekte. Abenomics, kamuoyuna uzun süreli ekonomik durgunluğu kırmak için kamu harcamalarını arttırmak olarak takdim edilmişti. 

Oysa çok farklı boyutları var: Abenomics, 19.yy.’daki saldırgan dışa açılma olan Meiji Yenilenmesi (1868-1912) ile çok benzeşiyor.

Bu programın 2 ayağı var:

1-Ülkeni zenginleştir.

(Bunun için)

2- Ordunu güçlendir.

‘’Askeri güç ol ‘’ sloganıyla, savaşseverlik apansızın resmi politika oluyor. Silah endüstrisi teşvik ediliyor.Oysa ‘’meiji’’ nin sözcük anlamı  ‘’aydın devlet’’.

Abenomics, şimdi desen farklılıklarıyla benzer politikayı kurguluyor.

Japonya Üst Meclisi 20 Temmuz seçimlerinde, ortaya çıkan siyasal yapı artık buna çok elverişli.

Oysa kişi başına gelirin 34 bin $ olduğu olgun bir ekonominin kendisiyle barışık yaşaması pekala olası.

Ülkenin yaşlı nüfusu, bağımlı olmadan ayakta kalarak böylesi bir yaşamanın ipucunu vermiyor mu?

4.Marmara Adası Edebiyat Festivali’nin açılışı etkinliği Yaşar Kemal Gecesi’nde, edebiyatçı Hande Çiğdemoğlu, yazarın barışseverliğinin salt savaş karşıtlığı değil, ‘’insan ve doğa ve tüm canlılar ile birlikte yaşamak’’ olduğunu o denli güzel anlattı ki... 

 Netflix’deki ‘’Rikuoh’’ adlı dizide, Japonya’da böylesi bir yaşama mücadelesi anlatılıyor, sizlere salık veririm.

Japonya’da dananın uyruğu yine de kopmuş değil...

Yaşar Kemal diyor ki: ‘’İnsan bir tektir ve en büyük değerdir, hiçbir zaman tekrarlanamaz, yeri doldurulmaz’’ sözlerini, yüzyılımızın başlıca ilkesi yapmalıyız.