6.10.2023

Kalkınmada sivil toplumun gücü

Gelişmekte olan bir bölgenin potansiyelini kullanabilmesi, yerel dinamiklerin etkin bir şekilde yönetilmesine bağlıdır.

Karadeniz illeri, sahip oldukları zengin doğal kaynaklar ve ekonomik potansiyel ile dikkat çekerken, bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilemediği konusunda sürekli vurgular yapılmaktadır. Samsun Siad, Trabzon Siad, Çorum Siad, Rize Siad, Ordusiad gibi sanayici ve iş insanları dernekleri, bu illerin ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Ancak, bölgenin genel kalkınma tablosu, daha fazla çaba ve strateji gerektirdiğini göstermektedir.

Geçtiğimiz hafta Ordu'da gerçekleşen bir toplantıda, yeni Ordu Valisi Muammer Erol, bölgenin ekonomik durumu üzerine yapılan bir sunumu dinledi. Ordusiad Başkanı Burhan Çakmak, Türkiye'nin en fakir illeri sıralamasında 69. sırada yer almanın bölgenin potansiyelini yansıtmadığını belirtti. Bu noktadan hareketle, Ordu Valisi bir çıkış planı istedi ve şehrin sorunlarını ele almak üzere bir rapor talep etti. Ayrıca, yerel yönetimleri de sürece dahil etmek adına Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'i bir sonraki toplantıya davet etti.

Ordusiad'ın önerileri arasında, şehirde yeni bir Organize Sanayi Bölgesi'nin acilen kurulması, Ulubey-Sivas yolundaki sanayicilerin doğalgaza kavuşturulması, fındıktan katma değerli ürünler üreterek markalaşma, şehirdeki otopark sorununa çözüm bulma, imar sorunlarını çözme, Çambaşı yolunun tamamlanması ve Karadeniz-Akdeniz yolunun hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gibi öneriler bulunmaktadır.

Sivil toplum kuruluşlarının güçlü olması, bölgenin kalkınma sürecine ivme kazandırabilir. Samsun, Trabzon, Çorum gibi illerdeki sivil toplum kuruluşlarının şehir dinamikleriyle uyum içinde çalıştığı örnekleri göz önüne alındığında, sorunların gündeme taşınarak çözüme kavuşturulabileceği açıktır. Bu nedenle, Karadeniz illerindeki sivil toplum kuruluşlarının, bölge potansiyelini hızlı bir şekilde kullanabilmesi için bir araya gelerek ortak stratejiler oluşturmaları önemlidir.

Günümüzde sivil toplum, sadece yardım kuruluşu olmanın ötesine geçerek ekonomik ve kalkınma alanlarında etkin bir rol oynamaktadır. Özellikle yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışarak, bölgesel sorunlara çözümler üretebilmektedir. Türkiye'nin kalkınmasında sivil toplumun önemi, 1999 Marmara Depremi sonrasında daha da belirgin hale gelmiştir. Ancak, bu kavramın artık sadece yardım odaklı değil, aynı zamanda ekonomik ve kalkınma odaklı bir perspektifte ele alınması gerekmektedir.

Yerinden yönetim, bölgesel sorunların daha hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesine olanak tanır. Güçlü ve yetkilendirilmiş yerel yönetimler, bölgenin kendi ihtiyaçlarına uygun çözümler üretebilir ve kalkınma sürecine liderlik edebilirler. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşları ile yerel yönetimler arasındaki işbirliği, bölgesel kalkınmanın önündeki engelleri kaldırmada etkili bir strateji olabilir.

Ülkelerin kalkınmasında sivil toplumun oynadığı etkin rol, insanları aktif vatandaşlık bilincine yönlendirerek yerel yönetimlere katılımını artırmaktadır. Merkezi yönetim anlayışının sıkıntılarına karşın, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, bölgesel kalkınmanın lokomotifi olabilirler. Karadeniz illerindeki sivil toplum kuruluşlarının, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bölgenin potansiyelini daha hızlı ve etkili bir şekilde değerlendirmeleri, bölgesel kalkınmanın önündeki engelleri aşmada önemli bir adım olabilir.

HAFTANIN SÖZÜ

Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar