24.03.2019

TMO VE FINDIK

Fındıkta üretimden ticaret ve sanayi boyutuna büyük bir değişim sürerken Toprak Mahsulleri Ofisi eğer sektörde dengeleyici olacaksa işin ticaretini yapan tüm paydaşlarla sağlıklı toplantılar yapması gerekiyor. 2019 fındık sezonu öncesi yaşanan sorunların çözümü için günü ve seneyi kurtarma politikalarına son verip fındıkta geleceği nasıl kurtarabiliriz? sorusuna cevap aramalıyız. 2019 sezonu öncesi üretici ve sanayici, fındıkta zararlılara dikkat çekiyor. Hafta içinde İstanbul’da Karadeniz Fındık ve İstanbul Fındık İhracatçılar Birliği’nin toplantısına katıldık. Üreticiyi bilinçlendirme adına 1 milyon broşür basılmış. Hedef, üreticiyi fındık zararlılarına karşı bilinçlendirmek ve bilinçli ilaçlamayı sağlamaktı. Kısaca; bu toplantının özetini yaparsak: Dünyada 950 bin ton kabuklu fındık üretimi olduğu, Türkiye’nin dünya fındık üretim ve ihracatında yüzde 80 civarındaki payı ile lider konumundayken son yıllarda meydana gelen olumsuz gelişmelerle bu rakamın yüzde 65-70’lere kadar düştüğü vurgulandı. Hatta zaman zaman yüzde 60’a gerilemesi gibi tehlikeli bir durum ile karşı karşıyayız. Bu sonuç ile karşılaşılmasının en önemli nedenlerinden biri de rakip ülke üretimlerinin artması ve yeni üretici ülkelerin ortaya çıkması iken, en az onlar kadar önemli bir başka neden de ülkemizdeki verimin diğer ülkelere kıyasla çok düşük olması oldu. Öyle ki; Türkiye’de dekar başına verim ortalaması 80-90 kg iken, İtalya’da bu oran 150-160 kg, Gürcistan’da 180-220 kg ve ABD’de ise 260-280 kg civarında. Oysa ülkemizde bazı alanlarda iyi tarım tekniklerini uygulamak suretiyle şu anda bile dekarda 250-300 kg fındık üretebilen üreticilerimiz mevcut.

Dolayısıyla, fındık başta olmak üzere tarımla ilgili tüm sorunları üretim artışı olmadan çözmenin mümkün olmayacağını dile getiren birlik başkanları, “bir tarım ürünü olan fındık da ana ihraç kalemleri arasında yer alan stratejik ürünlerdendir. Türkiye’nin bir zamanlar toplam ihracatının yüzde 10’unu fındık oluşturuyordu, şimdi ise tarımda yüzde 10’unu oluşturuyor. Oysa fındık deyim yerindeyse “kemiksiz” yani tamamen yerli bir üründür. Yüzde 95 oranında yerli teknoloji ile işlenmektedir. Öyle ki, ithal girdiler çıktıktan sonra ihracat lideri otomotiv sektörünün 10 yıllık katma değeri 23 milyar dolar iken, fındığın 10 yıllık katma değeri 21 milyar dolardır. Buna rağmen ithal bir ürün olan bademin Türkiye’ye ithalindeki ciddi artışlar çok dikkat çekicidir. Kuruyemiş stantlarında badem, fındığın önündedir. Cevizde de artış var. Kendi milli ürünümüzün Türkiye’de bile tüketimi azalırken, ithal ürünlerin tüketiminin artması bizi düşündürüyor. Bu nedenle, tüm paydaşlar olarak fındıkta kazanımlarımızı mutlaka önlem alarak korumalıyız.

KARADENİZ EKONOMİ 2 YAŞINDA

Her yolculuk sessizlikle başlar ve büyük bir başarı hikâyesine dönüşür. Karadeniz Ekonomi Gazetesi ve Karadeniz Ekonomi Dergisi olarak bizim hikâyemiz de bölgemizdeki siz değerli okurlarımızın öyküleriyle daha büyük başarılara evrilecektir. Hepinize sonsuz teşekkürler.

ETİKETLER; tmo fındık ticaret üretim

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar