20.11.2021

Doların ateşi maaşımı eritmeye devam ediyor

Doların ateşi sönmüyor. Dolarla maaş almıyorum elbette ama doların sönmeyen ateşi maaşımı eritmeye devam ediyor. Yaklaşık 20 gün önce yani 26 Ekim'de bu sütunlarda ''Emekli maaşım üç ayda 419 lira erimiş'' diye yazmışım. O yazıyı yazdığım gün dolar 9 lira

Ki;

Temmuz ayımdaki zamlı maaşımla döviz bürolarından 403 dolar alabiliyordum.

Tabii ki maaşımdan su bile içmez isem.

Aç bi ilaç yaşamayı göze alarak yani.

Dün itibariyle ise 10 lirayı gören dolar kuruyla Ekim ayı emekli maaşımın karşılığında bana ancak 344 dolar veriyorlar.

Henüz dört ay bile dolmadan maaşımın dolar karşılığı kaybı 59 dolar olmuş yani.

26 Ekim'deki yazımın üzerinden geçen 20 günlük süredeki kaybım da 16 dolar olmuş.

Bu da şu demek:

Temmuz ayında emekli maaşıma yüzde 8.45 oranında yapılan zammın, doların 3,5 ayda uğradığı yüzde 17 dolayındaki devalüasyon nedeniyle bir anlamı kalmamış aslında.

Maaşımı dolar karşılığında almadığım doğrudur ama yaşanan bu devalüasyon nedeniyle yaklaşık üç buçuk ayda maaşımdan kaybım 590 liraya ulaşmış.

Bir emekli yurttaşım.

Kemerlerimizi biraz daha sıkarız.

Ki;

Kemerde sıkılacak delik de kalmadı ya neyse.

Sözün gelimi olsun, kemer sıkmak.

Ya sanayici ne yapacak?

Üç ayda 1 lira 45 kuruş artan dolar kuru hammadde fiyatlarına da doğrudan yansıyacak.

2021'in ilk günü dolar kuru 7.43 kuruşmuş.

Bugün 10 lira.

Kurdaki yüzde 35'e varan artış nedeniyle sanayicinin üretim maliyeti de bu oranda artmış oldu.

TÜİK'in ÜFE endeksi de zaten yüzde 46 idi.

Ben kemerimde bir delik daha açabilirim belki ama sanayicinin kemer sıkma şansı nasıl olur?

Bunu yapabilmesinin iki yolu var ancak.

Ya işçi çıkaracak.

İstihdamdan feragat edecek.

Ya da ürünlerine enflasyonun üzerinde cam yapacak.

Enflasyonist ortamda bir sanayicinin parasını koruması çok zor çünkü.

Kaç kere çevirecek ki, parasını korusun.

Yüzde 46'lık enflasyona göre en az üç kere çevirmeden ayakta kalamaz.

Yani bir liraya mal ettiği bir ürünü üç liraya satmalı ki, kendisini koruyabilsin.

İç piyasaya yüzde 300 zamla bir ürünü satması imkansız zaten.

Sanayicilerimiz, üretimin yarısından fazlasını ihraç edebilirse ki o da çok zor, hatta imkansız bir durum ama hadi diyelim ihraç edebildi, o zaman belki ayakta kalabilir.

Demem o ki;

Önümüzdeki aydan itibaren, iğneden ipliğe her şey zamlanabilir.

Bizi zor ama çok zor günler bekliyor yani onu söylemek istiyorum.

Allah yardımcımız olsun.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar