Firma, özellikle İngiltere, Almanya ve İsviçre’ye ihracatta ön sıralarda yer alırken, Çin’in agresif fiyat politikalarına karşı kalite ve hızla pozisyon alıyor.

Raf sistemleri üretiminde 40 yılı aşan tecrübesiyle sektörde güçlü bir yer edinen Dinamik Raf Sistemleri, üretimini yüzde 95 oranında Zonguldak Çaycuma’daki tesislerinde gerçekleştiriyor. Şirketin Genel Müdürü Mustafa Hatınoğlu, “İstanbul’dan Çaycuma’ya taşınırken sadece lokasyonumuzu değil, vizyonumuzu da büyüttük. Bugün 14 bin metrekarede 130 çalışanımızla aylık 1000 ton sac işliyoruz” dedi.

Hatınoğlu, ihracatta en büyük pazarlarının İngiltere olduğunu ve burada doğrudan satış noktaları bulunduğunu belirtirken, İsviçre, Almanya, Romanya, İspanya, Gürcistan ve Kerkük gibi noktalara da aktif sevkiyat yaptıklarını ifade etti.

“Yeni hedefimiz kaynak robotları ve el değmeden üretim hatları”

Dinamik Raf Sistemleri, 2025 yılı içerisinde üç yeni üretim hattı kurmaya hazırlanıyor. Bunlar arasında otomasyon odaklı kaynak robotları ve roll form sistemleri yer alıyor. Hatınoğlu, “Verimlilik odaklı büyüyoruz. 20 yıl önce 300 ton işleyen yapımız bugün aynı kadroyla 1000 tonun üzerinde üretim yapıyor. Bu farkı teknolojiyle sağlıyoruz” açıklamasında bulundu.

“İç pazarda kaliteye değer verilmiyor, ihracata odaklanıyoruz”

Türkiye iç piyasasının hala fiyat odaklı ilerlediğini dile getiren Hatınoğlu, Avrupa standartlarındaki ürünlerin iç piyasada karşılık bulamadığını belirtti. “İstanbul’da hâlâ merdiven altı üreticilerle uğraşıyoruz. İç piyasa doygun ama dış pazarda hâlâ potansiyel büyük” dedi.

“En büyük rakip Çin; ama biz kaliteyle yarışıyoruz”

Küresel pazarda en büyük rakiplerinin Çin olduğunu vurgulayan Hatınoğlu, Çin’in hammaddeyi devlet destekli olarak üreticilere sunduğunu, bunun da maliyetleri yarı yarıya düşürdüğünü ifade etti. Ancak Dinamik Raf Sistemleri, bu rekabette hız, kalite ve sertifikalı üretim gücüyle ayakta kalmayı hedefliyor.

Sanayileşme vurgusu: “Bu ülkenin başka çaresi yok”

Sanayileşmenin ülke için tek çıkış yolu olduğunu belirten Hatınoğlu, “Ne doğalgaz ne petrol… Almanya gibi üretmek zorundayız. Bizden sonraki nesillere bırakacağımız en büyük miras güçlü sanayidir” diye konuştu.