Anahtar teslim, tesis üretimi ile 4 kıtaya ihracat yapan Evrosan Makine, teknolojik yeniliklerle, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı sürdürüyor.

ZOR AMA MÜCADELE DOLU BİR YIL OLDU

“2022, pandeminin yarattığı küresel arz-talep dengesinin bozulmasından kaynaklanan etkilerin devamı ve buna ilaveten yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle tedarik zincirinin bozulması, dövizdeki yükseliş, hammadde fiyatlarındaki yüzde 200’lere varan artışlar gibi sorunların etkileri ile mücadele ettiğimiz bir sene oldu” diyen Evrosan Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erol Akbulut, “Markamızın gücü, kaliteli imalat ve güçlü stok sayesinde en az kayıpla mücadelemizi sürdürdük. Sektör olarak yurtdışına bağımlı hammadde temini ve fiyat istikrarı bizi en çok zorlayan konular oldu. Yerel ürünümüz olan fındık için butik aile işletmelerine iki yıldır verdiğimiz desteğin başarı hikayelerine dönüştüğünü gördüğümüz zor ama mücadele dolu bir yıl oldu” ifadelerine yer veriyor.

GELİŞMELERDEN HERKES ETKİLENDİ

Dünyanın birçok şirketi gibi kurdan ve enflasyondan ciddi oranda etkilendiklerini belirten Akbulut, “Süreci; şirketimizin imalatını yaptığı makine ve ekipmanların imalatında kullanılacak altı ay çalışacağımız şekilde güçlü stok oluşturma politikamız, giderlerimiz arasında zorunlu öncelikleri belirlememiz, hammadde alımlarını peşin ödeme ile yaparak daha uygun fiyatlı yapmamız ve kar marjlarımızı düşürerek bu süreci eksiye düşmeden atlattık” diyor.

YOLUMUZA DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR

İş dünyasının şu an için en büyük önceliğinin güven ve istikrar olduğunu vurgulayan Akbulut, “Bunun için de öncelikle bölgesel ve küresel olarak piyasaların durulması gerektiğini düşünüyoruz. Son yıllarda hem bölgesel hem de küresel olarak çok zor sınavlar verildiğini hep birlikte gördük. Aslında hepimizin hedefi ortak. Bu zorlu dönemi bir şekilde ayakta kalarak atlatmak ortak paydamız. Piyasalar fiyat istikrarı, hammadde temini, enerji fiyatları, krediler ve lojistik konularında tekrar öngörülebilir duruma gelmeli. Güven ortamı oluşmalı ve üretim bahane bulunmadan sürdürülmelidir. Küçük ölçekli üreticiler kesinlikle desteklenmeli aile olarak üretim çarkına dahil edilmeli. Hayatın gerçeği tüketim ise bunu sağlamak için üretimine zorunlu olduğunu unutmadan üretmeliyiz. Global piyasaları organize eden oyuncuların çabalarından daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini unutmadan yolumuza devam etmemiz gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

ÜLKEMİZİN GÜCÜNE İNANALIM

Akbulut, Türkiye’nin gücüne tüm kesimlerin sonuna kadar inanması gerektiğini dile getirerek, “Ülkemizin konumu, genç nüfusumuz ve girişimci ruhlu iş insanlarımız sayesinde global pazar açısından rekabet edilmesi zor bir oyuncu olduğumuzu düşünüyorum. Bunu global pazarda ivmeye çevirmek için devlet destekleri üretim ve ihracat konularında devam etmeli, bürokrasi ve zaman kaybı olabilecek her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır. Dünya piyasalarında teknoloji, hız, kalite ve güven veren firmalar söz sahibi olacaktır. Bu anlayışla çok çalışıp, mücadele edip, hedef pazarlardaki ihracat yapabileceğimiz yeni ülkelere odaklanıp yolumuza devam edersek rakiplerimizden önde bu yarışı sürdürebiliriz” ifadelerine yer veriyor.

HEP BİRLİKTE BAŞARMALIYIZ

“2023 için bölgesel güven ortamının, devlet teşviklerinin ve üretim hızımızın belirleyici olacağını düşünüyoruz” diyen Akbulut, şu ifadelere yer veriyor: “Daha öncede belirttiğimiz gibi, üretim olmazsa olmazımız bu mücadelenin bahane bulunmadan ısrarla sürdürülmesi, katma değerli ve teknolojik ürünlerin artırılması, kalifiye ve genç işgücümüzün sisteme dahil edilmesi gelecek açısından önem arz etmektedir. Kısaca, üretim konusundaki duruşumuzu 2023 yılında da sürdürmeli, önümüzde zor bir gelecek olsa bile bunu hep birlikte başarmalıyız.”