31.05.2025

İran filmine altın palmiye

Bir İran’lı yönetmenin filmine 2.kez Cannes Film Yarışması’nda ‘’Altın Palmiye‘’ ödülü. Cafer Panahi‘nin filmi ‘’Bu Sadece Bir Kazaydı ‘’ adını taşıyor.

İşkence görmüş bir tutuklunun, tahliyesi sonrası yolllara düşüp işkencecesini araması yolunda ‘’izinsiz‘’yapılmış bir film… İran molla rejimi film için ‘’Yalan ve iftiralar  karışımı bir yeraltı filmi’’ yorumunu yaptı.

Panahi, bir kaç yönden ‘’tutuklu’’.  Ev hapsinde. Yurtdışına çıkışı yasak. Film çekemiyor, çünkü  ‘’icazetli senaryo’’ ile film yapmayı red ediyor.

Ama aklı ve yüreği ‘’tutuklu değil’’.

Ödül konuşmasında ‘’Şu anda en önemli şey ülkemiz ve ülkemizin özgürlüğüdür. Kimse bize ne tür kıyafetler giymemiz, ne yapmamız, ne yapmamamız gerektiğini söylemeye cüret etmemelidir ‘’ diyor.

Ülkesine döndüğünde, havalimanında ‘’Kadın / Yaşam / Özgürlük‘’sloganıyla karşılanıyor. 2022’de öldürülen kadın direnişçi Mahsa Amini’nin cenazesinden bu yana ardı hiç kesilmeyen slogan bu…

Fransız Dışişleri Bakanı’nın ‘’Bu film, İran rejiminin baskısına karşı bir direniş jestidir’’ çıkışına, İran Dışişleri Bakanı’nın ‘’Biz İran’lılara ders vermeyin‘’cevabı geliyor. İran devlet ajansı film için ‘’müdahaleci ve kışkırtıcı bu ödül, Panahi’ye siyasi eğilimleri nedeniyle verildi‘’ yorumunu yapıyor.      

Panahi her koşulda ve her biçimde ve ‘’kaçak‘’ film üretmeyi bilen bir insan. Telefonla  ‘’This İs Not A Film’’i çekti.  Bir araba içinde ‘’gizlice‘’ çektiği Taxi  filmi  Berlin’de ‘’Altın Ayı’’ aldı.

İran sinemasının geçmişi 1900’lere dayanıyor… 1969’dan bu yana var olan ‘’İran Yeni Dalgası Sineması’’ sanatsal tutkusu egemen olan ‘’sosyal gerçekçi’’  filmler yapıyor. Konuları didiklemesi nedeniyle bu filmlere  ‘’Keçi Filmleri’’ deniliyor. Sinema dili hep şiirsel. Siyaset olduğu kadar felsefi tonları da  var. Propaganda, siyasal şırıngalama hiç yok. Filmler hep bir içsellik ustası. Sonsuz anlam nüansları, büyüleyici görüntüler evrensel ifadelerle besleniyor. Kitlesel pazarı gözetmeyen bu sanatsal filmler  ‘’İran Arthouse Sineması’’ örneği olarak adlandırılıyor.

 

Cannes’da bağımsız filmler dağıtan Neon şirketi bu filmle  6.Altın Palmiye Ödülü’nü kazanmış oldu. Bu da sinemacı Dr. Ercan Kesal’ın ’’Nitelikli filmler, büyük ölçekli bağımsız dağıtıcılarla yaşar ‘’ yargısının yerindeliğini anlatıyor.           

 

Evet, İran bir ‘’Sinema Mucizesi’’ yaratıyor. İşin ‘’vaftiz babası’’ da Ayetullah Humeyni. ‘’Öze ve ulusal değerlere dönün’’ hutbeleri verirdi. Hutbeler yerini buldu!  İran sineması  ‘’insan özüne ‘’ döndü, gerçekçi oldu, ama estetik kaygısını hiç yitirmedi. Şimdi de tüm festivallerde  ‘’baş tacı‘’ ediliyor.

1988’den bu yana 14 film üreten   Cafer Panahi’nin 1 Altın Arslan , 1 Altın Palmiye , 1 Gümüş Ayı Ödülü almış olması ,hem İran sineması, hem de onun için  çok şey  söylüyor.

Kişi başına geliri 4,650 $’a kadar gerilemiş olan  İran İslam Cumhuriyeti’nde özgürlük arayan rejim muhalifleri  2010‘dan 2 kez Barış Nobeli aldı,  ikisi de kadınlardı.  

Kanser olup, 2010’dan bu yana hapishanede çürüyen, 2023 Nobel Barış Ödülü sahibi  Narges Mohammadi’nin şu sözleri balçıkla sıvanır  mı?

-Bu zafer bir tesadüf değil, insani değerleri ve insan haklarını keşfetmeye yönelik yorulmak bilmeyen bir adanmışlığın ürünüdür.   

 

Yaşar Kemal usta anlatsın: Topal demirci bir ışık gibi şakıdı:’’Yeryüzünün bütün karıncaları birleşince…’’dedi. Karıncalar, yeryüzü, toprak, su, gökyüzü, yaratıklar türkü olup, bu sözcükleri durmadan durmadan yinelediler.

 

Not 1:Samandağ Belediyesi ve gönüllüler, depremzedelere 15-22 Haziran’da ‘’Samatya Sinema Günleri‘’ düzenledi.

Not   2:İstanbul Kadıköy’ünün  yarım yüzyıllık sahafı ‘’Sakallı’’Lütfü Seymen bu hafta sonsuzluğa göçtü.  

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar