1.11.2025
Osmancım merhaba!
Bir yıl dönüverdi…
Onca hay-guy içinde, dostlarin yine seninle buluştu, ne mutlu sana…
Beni bağışla: Zorunlu nedenlerle yokum… Ama hayır, alışık olduğun üzere uçağı kaçırmadım.
Gazeten ‘’Ekonomi’’ dimdik ayakta… Ama başyazı provalarin bazen çok geç geliyor. ‘’Ankara’dan yorumun haberini bekliyorum’’ dediğini görür gibiyim.
Gecikmeler büro kaynaklı değil ki…
‘’Dar zamanda gazetecilik’’ çok zorlaştı.
Bizim Cemiyet’in 5 çıkışından 4’ü, ister istemez karartma / kapatılma / haber hakkının engellenmesi hakkında…
Senin döneminde haber bulmak bir işti, şimdi habere şekil vermek bir iş oldu.
Cemal Süreya ne güzel demiş: Kalemimi kırar daha yazmam…
Çok şükür, biz bu yıl da ‘’daha kalemi kırmadık’’.
Ama 2 satırlık bir haber yazma eylemi bize bin dereden su getirtiyor.
Her şey bir yana, Nezih Demirkent beyin bize emanet ettiği gazetecilikten ödün vermiyoruz.
İyi bir haber vereyim: Nurgül Bayram’in belgeseli, senin ‘’Gençlik Tiyatrosu’’, Cemiyet’in ‘’En İyi Belsesel’’ ödülünü aldı.
Tekraren seyrettim: Demişsin ki ‘’Gençliğin 60’lı yıllarda dünyayı değiştirebileceğine ilişkin bir düşü vardı’’.
Aynı düş, dünyayı değiştirme düşü bugün de neden görmeyelim ki?
Osmancığim, düş dediğin umutla beslenmiyor mu?
Yaşar abi, evet, senin ANT dergisi yazarın olan Yaşar Kemal, o uzun akşam sofralarımizda hep ‘’hayali besleyen umut’’ tan söz etmez miydi?
Senin eniklere sağolsun eşin Nurcan hanım gözünün içi gibi bakıyor. Ama sokak köpeklerinin vay haline… Yeni ‘’ Hayvanları Koruma Yasası ‘’ ile onlara yaşam alanı nerdeyse hiç kalmadi.
Osmancığım, herkesin Osman abisi!
En anlamlı gördüğüm iki noktayı sona sakladım…
Temiz / kılçıksız / ödünsüz yazılar yazma konusunda senin çizgisini / duruşunu koruyan örnek tavrını özlüyoruz.
Bir de, o herkesin işine koşmanı…
Elle yazılmış, bakkal defterini andıran o koca telefon defterini bizim için kullanman yok muydu?
Bu defterde ‘’çaresizlik’’ yazmazdı, kendinden başka hemen herkese ‘’çare’’ olurdun.
Assos’daki yaz evine ‘’o gazete işleri’’nden dolayı ender giderdin.
Şimdi, yine Assos’daki mezarlığında Ege’nin en batısında, artık sonsuzluğu yaşıyorsun. Öyle istemiştin ve dileğin yerine geldi.
Yaşar abi, son kitabına yazdığı önsözünde seni şu sözlerle anlatiyordu:
-Adam gibi adamdır!
Evet, adam gibi adamı, Osman Saffet Arolat’ı özlüyoruz…
Özleniyorsun ve aramızda yaşıyorsun.
Huzur içinde, sonsuzlukta hep süzül ve rahat uyu.
Yaşar Kemal diyor ki: Dünyaya, yaşama, doğan güne, parlayan suya, çiçeğe durmuş bahara, bütün acıları, karanlıkları, kötülükleri, bulunmuşu, güzel olanı yititirip bularaktan, yitirip bulmanın çoşkulu sevincinde, kıvancında insan kendisine, varlığına bir minnettarlık türküsüdür.
Not 1: Hollanda seçimlerinde ırkçı, aşırı sağcı PVV geriledi. ‘’Evet, mümkün’’ diyen liberal sol D66 Partisi büyük hamle yaptı. İrlanda Cumhurbaşkanlığını bağımsız solun adayı C. Conolly kazandı. New York Belediye Başkanlığı seçiminin en güçlü adayı 34 yaşındaki Demokrat Z.Mamdani.
Not 2: Bir Çin nakliye gemisi, buzların çözüldüğü Kuzey Kutbunu ilk kez 12 günde aştı. Bill Gates ise ‘’iklim krizi aşılır’’ diyerek, iklim araştırmalarına desteğini kesti.


