CHP Mersin Milletvekili ve eski bakanlardan Fikri Sağlar, Ordu’da düzenlenen toplantıda; “Fındık üreticisi referandumda ‘hayır” oyu kullanarak, bu hükümete olan güvensizliği ortaya koyacaktır” demiş.

Sanırım Akdenizli olduğu için Karadeniz’i, dolayısıyla da fındığı ve de fındıkçının yapısını bilmediği, ya da anlayamadığı için olsa gerek Sayın Sağlar’ın beyanı ve beklentisinin konu ile uzaktan yakından bağlantısı yoktur.

Nasıl mı?

1980’den beri fındığı ve fındık üretilen illerdeki seçimleri takip ve analiz eden birisi olarak net bir şekilde ifade ediyorum ki, “Fındıkta başta fiyat konusu olmak üzere olup bitenler, olumlu veya olumsuz hiç bir zaman sandığa atılacak oyda tercihe etki etmemiştir. En iyi fiyatı verenin döneminde de, en kötü vereninkinde de...”

O nedenle, “geçmişi bugünün aynası”, hele hele de “Fındıkçı” hesabına kabul edersek, fındıkta olup bitenlerin sandıkla olan muhabbeti devede tüy kadar bile değildir. Rakamlar da ortadadır. Açar bakarsanız...

Ben bunu bildim, bunu söyledim. Yine de söylüyorum...

Haa bir de yeri gelmiş iken, fındık fiyatının düşük olmasından şikayet edenlerin (gerçekte düşmesinin baş etkeni olanların), 16 Nisan’da ki halk oylamasını fırsat bilerek (!),hükümeti müdahale alımı yaptırmaya çalışmaları da, “abidik gubidik” işlerdir. “Fasa fiso”dur. Daha net bir ifadeyle “Olmayacak iştir.” Tıpkı 2009’dan beri, onlarca kez söylenmesine rağmen, şimdiye kadar hiç bir zaman olmadığı gibi...

BİZE DEĞİL, BEKİR BOZDAĞ’A AİTTİR...

Dünkü yazımızın “Anayasa Anektodları” kısmında cevabını aradığımız;

“Biri çıkar da; ‘Bu açıkça ifade hürriyetinin engellenmesi ve toplantı hakkının ihlalidir. Bu ilkel anlayışın, sadece istemediği fikirlerin ifadesine değil, ifade edilme ihtimaline de tahammülü olmadığının somut göstergesidir’ der ise, kimin neyi ve nereyi tarif ettiğini düşünürsünüz?” satırlarındaki simsiyah yazılar Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından Almanya için zikredilmiştir.

Bu ifadelerin bizim tarafımızdan Türkiye için iddia edildiğini sananlar olmuş. Açıkça belirtir, yanlış anlaşılma için özür dileriz.

CUMA HUTBESİ SAYIN...

Fatiha suresini her okuyuşumuzda “Dosdoğru yola ilet bizi” diyerek dua ediyoruz Allah’a. Dosdoğru yolunun ne olduğunu öğrenmek için âlemlere hidayet rehberi olarak göndermiş olduğu Kuran’a gerektiği gibi bakmıyoruz.

Neyin doğru olduğu ile ilgili bir kaygı taşımıyoruz. Doğru yola iletilmek için harekete geçmiyoruz. Yerimizden kalkmıyoruz. Üzerimizdeki ölü toprağını atmıyoruz. Hak ile batılı birbirinden ayırmak için çaba harcamıyoruz. Elimizi taşın altına koymuyor ve taşın Allah tarafından kaldırılmasını bekliyoruz.