İHRACAT DÜŞÜYOR İSE,

EKONOMİ DE ÇÖKÜYOR DEMEKTİR..

TEK DUA, FINDIKÇIYA..

Dolar artmış olmasına rağmen, Türkiye'nin ihracatı giderek azalıyor.

Hem de öyle böyle değil. Yani 30 yıldır ender yaşanan yüzde 1-2 gibi değil..

Şubat'da yüzde 12, Mart'ta yüzde 13 düşüş, sırt üstü çakılış..

Ekonominin diğer rakamları da farklı değil. Ama ihracat kadar ölçü değil..

Çünkü, gerçek kalkınma yurt içinde üretip, yurt dışına satarak kazanma ile..

İçeride olup-bitenler ise (konut ve emlak sektörü gibi), askerlik yapanlar bilirler, "Bir Tugayın içinde kazan kaybolduğunda çalınmamıştır. Aynı sınırlar içinde yer değiştirmiştir. O kadar!.."

*

Türkiye üretmiyor.. Her geçen yıl daha tembel hale getiriliyor. Devlet 3.6 milyon aileye karşılıksız öyle veya böyle para veriyor. Odun, kömür, kap kaçak, makarna bulgur hariç.. 17 Milyon kişi bankalara borçlu.. 3-5-10 yıl..

*

Köylünün, çiftçinin; üretmesinin önüne geçmek için, devlet eliyle destek fındığa, pamuğu, mısıra değil, dağa bağa, bahçeye ıssız ovalara, yamaçlara, yani araziye veriliyor. O da "ekmek elden su gölden" diyerek "Bir avuç bostan, yan gel yat Osman" yapıyor.

Çok uzun zamandır, Dünyanın 16 büyük ekonomisinden biri olan Türkiye'de 20'nin dışına çıktı, çıkıyor. İhracatta ise zaten dünyada 31'inci sırada yer alıyor.

*

İyi de, "bu değirmenin suyu nerden geliyor?"

Ben "elin gavurundan" diyeyim, siz "Avrupalıdan" anlayın, başkaları "Yahudi bankalarından" desin; açıktan para alınıyor. Yani borç alınıyor.

"Alınmıyor" diyen varsa, devletin kayıtlarına baksın. 2000'de,yani 15 yıl önce bu devletin borcu neydi? Şimdi 3-4 katı niye oldu?

*

Hadi, kendimize bir ayrıcalık tanıyarak, böbürlenelim.

Fındıkta olmasa, gerçek manada,yani kazandıran ihracatta ne olacaktı bu Türkiye'nin hali..

Yesin, içsin ve de örnek alarak fındığa, fındıkçılara dua etsinler..