Cumhuriyetimizin kurucu temellerini atan Gazi Meclisimizin 103. kuruluş yıl dönümü, bu yılın Ramazan bayramının son gününe denk geldi.

İnananlar. bir ay süreyle tuttukları oruç ibadetinin ardından Ramazan bayramını da huşu içinde kutladılar.

Ramazan bayramına, ''Şeker bayramı'' da deriz bilirsiniz.

Oruç ibadetinin ardından tatlıya duyulan istek nedeniyle, bu bayrama ''Şeker bayramı'' deriz belki de.

Tadımız yoktu ama bu sene.

Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ulusça hüzünlüydük bu bayram.

Hüznümüz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına da yansıdı ister istemez.

Ve fakat.

Samsun halkı için ve de özellikle Samsunspor taraftarı olan Samsunlular için biraz farklıydı bu yıl.

23 Nisan Pazar günü,  Keçiörengücü takımını dört golle yenen Samsunspor Lig'in bitimine haftalar kala Şampiyonluk turu attı.

Hüzünlü bulutları Samsunspor 'un başarısı dağıttı biraz.

19 Mayıs Stadyumunu dolduran taraftarların coşkusu görülmeye değerdi.

Samsunspor'un şampiyonluğu hak edilmiş bir başarının sonucudur elbette.

Kolay gibi öründü belki ama hiç kolay olmadı.

11 yıl önceki felaketten sonraki süreçte yaşananları hatırlayın.

Son yıllarda ve hatta bu sezon başında özellikle eleştiri yağmuru vardı.

''Bu futbolla şampiyon olunmaz'' diyen de vardı.

''Kim yaptı bu takımı?'' diyerek, camiayı eleştiri yağmuruna tutan da.

En çok da Başkan Yüksel Yıldırım eleştirilerin hedefindeydi.

Başarı gelince tribünler doluyor elbette.

Coşku da yaşanıyor ama ne hakaretler edildi.

Oyuncular da, teknik adamlar da, yöneticiler de eleştiriliyordu ve hatta başkan da sosyal medyadan yapılan ağır eleştirilere uğradı.

Eleştirilerde dozu kaçırıp, ağır hakarete varan mesajları bile gördük.

Geride kaldı ama hepsi çok şükür.

Anadolu'dan Lig'e yükselen ilk takımlardan biri olan Samsunspor bu coşkuyu defalarca yaşattı bize.

Düştüğü yıllarda hüznü de yaşadık elbette.

Son düşüşümüzdü o 11 yıl önce yaşanan.

Ve ardından gelen onca felaket son felaketiydi Samsunspor'un.

Öyle inanıyorum.

Yüksel Yıldırım'ın süreçte yaşananları iyi analiz ettiğini ve bu nedenle de Samsunspor'un geleceğine dair kararları alırken ince eleyip, sık dokuyacağından adım gibi eminim.

İyi ki Yüksel Yıldırım gibi biri çıktı Samsun'dan.

İyi ki,

Samsunspor taraftarının ''Efsane Başkan'' unvanı verdikleri İsmail Uyanık gibi bir futbol aklı vardı Samsun şehrinin ve o akıl, iyi ki; Yüksel Yıldırım'ı Samsunspor'a yatırım yapması için ikna etmişti.

Kırgınlıklar da yaşandı bu süreçte belki ancak, hepsi geride kaldı artık.

''Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.'' dediği gibi Mevlana'nın.

Beyaz bir sayfa açma zamanıdır şimdi.

''Dünde kaldı her şey'' dedim ya.

Yüksel Yıldırım da Samsunspor'un tarihinin 'Efsaneleri' arasına adını ''Efsane Başkan'' olarak yazdırmıştır.

Hüseyin Eroğlu da, Samsunspor tarihinin, Kamuran Soykıray, Nuri Asan, Gigi Multescu, Hüseyin Kalpar gibi efsane teknik direktörleri listesindendir artık.

Oyuncularımız da öyle.

Bir gün bile olsa unuttuk ya yaşadığımız onca acıyı.

Bu sevinci ve kıvancı bize yaşatan herkese sonsuz teşekkürler.

Bayramlarımız da, Samsunspor’un zaferi de kutlu olsun hepimize.