30.12.2022

Yeni yıl ve beklentiler

Yarın yeni bir yıl başlayacak. Her açıdan önemli bir yıl olacak 2023. Önümüzdeki yıl 29 Ekim'de Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Allah ömür verir, o kutlu günü de görürsek, her Türk vatandaşı gibi o coşkuya ortak olacağız.

Önümüzdeki yıl bir başka önemli olay da seçimlerin yapılacak olmasıdır.

Cumhuriyetin yüzüncü yılında ülkemde bir iktidar değişikliği yaşanır mı bilmiyorum.

Ve fakat.

Her ne olursa olsun ama hayırlısı olsun.

Yeni yıldan ne bekliyorum.

Öncelikle herkes için sağlık diliyorum.

Sonra yeryüzüne ve de özellikle bir ateş çemberindeki çevre topraklarımıza barışın gelmesi de bir başka dileğimdir.

Herkes için huzur diliyorum mesela.

Parasız huzurun gelmeyeceğini, gelse bile kalıcı olmayacağını bildiğim için bütün vatandaşlarıma yeni yılda bol kazanç da diliyorum elbette.

Dün ziyaretine gittiğim Babam 90'ına merdiven dayamış ama o bile yeni yılda bol kazanç bekliyor.

''Kazanç bekliyor'' derken, bir iş falan yaptığı da yok babamın.

Bir işçi emeklisidir Babam.

30 yıl önce 40 yılı aşkın çalıştığı bir kamu kurumundan emekli olmuştu.

Maaş geeleiri benden biraz fazla hatta.

Asgari ücrete yapılan zammın iyi olduğunu düşünmüş olmalı ki, yeni yıla başlarken memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam konusunda da bir beklenti içine girmiş.

''Cumhurbaşkanı'' diyor.

''Bize de iyi para verse'' diyor.

Vatandaşların çoğu da öyle düşünüyor zaten.

Ve fakat.

Kimse, kimseye bir şey vermiyor aslında.

Milli gelirden payımıza düşen dağıtılıyor.

Bize maaş olarak verilse bile o para bizim paramız aslında.

Oran ne olur bilemem ama en az asgari ücrete yapılan zam kadar olmasını bekliyor herkes.

Ki;

Zam yüzde 54'ün üzerinde olursa bunu bir lütuf olarak mı kabul edeceğiz.

Dediğim gibi oysa milli gelirden payımıza düşen ödeniyor bize.

Milli gelirden payımıza ne kadar düşecek ?.

Lüksemburg'un 127 bin dolarla dünya lideri olduğu kişi başına düşen milli gelir sıralamasında ülkemizin, 9 bin 961 dolarla 81 sırada yer alması bekleniyor.

Bu duruma da orta gelir tuzağı deniyor ve ülkem bu durumdan bir türlü kurtulamıyor maalesef.

Elin emeklisi Hans gibi 40 - 50 bin dolarları beklemiyorum elbette.

9 bin 900 dolara bile razıyım ama o bile yazının hazırlandığı sıralardaki kurla 186 bin 469 lira ediyor ki, 12'ye bölündüğünde aylık 15 bin 539 liraya denk geliyor.

Şu anki maaşımın yaklaşık üç katı yani.

Maaşıma yüzde 300 zam yapılırsa belki, milli gelirden payıma düşeni alabilirim ancak.

Ve fakat.

Emekli olduğumda bağlanan maaş asgari ücretle aynı oranda artmış olsaydı belki milli gelirden payıma düşeni almış olmanın mutluluğunu yaşacaktım.

Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı maaşımıza yüzde 54 oranında zam yaparsa bunu alkışlayacağız.

Ki

Bu bile paramızla 9 bin 500 liraya falan denk gelirken, döviz olarak karşılığı da 509 dolar falan olacak.

Yıllık gelirimin döviz olarak karşılığı da 6 bin 110 dolara denk gelecek.

Bu da demek oluyor ki, milli gelirden almam gereken payın yarısından fazlası buharlaşmış aslında.

Şimdi gel de önceki gün bir okurumdan gelen ''Beklentimiz yok. Yasal hakkımız verilsin yeter. Kimse kimseye karlı dağından kar bağışlamıyor'' şeklindeki yoruma hak verme..

Not:

Bu arada dünkü yazıda emekli olurken, maaşımın asgari ücretin 2.1 katı oranıyla bağlandığını belirtirken, değerlendirmeyi sehven kendi maaşım üzerinden yaptığımı fark ettim.

Oysa asgari ücretin 2.1 katını hesaplamam gerekirdi.

Düzeltir özür dilerim.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar