Anadolu’da geziyorum ve işadamlarına işler nasıl diye soruyorum. Aldığım cevap aslında bugünü çok güzel özetliyor.

“Hesaba bakırem hacca gidem. Cüzdana bakırem zekata muhtaç”

Yani kağıt üstünde hesaplar iyi gözükse de cüzdanlar boş. Sanayici üretim yapıyor. Parasının bankaya faize koymak yerine, iş ve aşa yatırıyor. Artan üretim maliyetlerine rağmen çalışmaya devam ediyor. İnsanların evine ekmek götürmesine vesile oluyor. Ama gelin görün ki tahsilatlarını zamanında yapamıyor. Çalışanlarına ben daha sattıklarımın parasını alamadım. O yüzden maaşları ödeyemiyorum. Ya da tahsil edince ödeyeceğim diyemiyor. Enerji dağıtım şirketlerine para yok faturaları ödeyemiyorum diyemiyor. Hammadde aldığı şirkete bu ay size para vermeyeyim ama siz bana hammaddeyi gönderin önerisi götüremiyor. Ama daha da kötüsü devlete “sattığımın parasını alamadım. Vergiyi ödeyemiyorum” diyemiyor.

İşte devletin babalığını artık gösterme zamanı gelmiştir. Sanayici işçinin maaşını geciktiremez. Alın teri soğumadan emeğin karşılığını vermek zorundadır.  Çalışanlar evine ve ailesine para götüremezse sosyal patlamalar başlar. Bir sanayicinin yanında bin kişi çalıştırdığını düşünün. Bu sayı aslında aileleriyle beraber 5 bin kişi demektir. İşte asıl milliyetçilik budur.

Sanayiciler bütün zorluklara rağmen parasını bankaya yatırıp faiz yemek yerine üretiyor ve ülkeye katma değer sağlıyor. Ama daha para kasasına girmeden kestiği faturanın katma değer vergisini ve gelir vergisini devlete ödüyor.

Devletin ilk önce sanayiciye ve üreten vatandaşına şunu söylemesi gerekiyor:

“Üretiyorsunuz ve satıyorsunuz. Ne zaman tahsilat yapar, parayı ne zaman kasanıza koyarsanız o zaman vergilerinizi ödeyin”

Bunu sadece sanayici olarak görmemek lazımdır. Tarımda da hizmetler sektöründe de ülkeye değer katan her sektör kazanmadan vergisini ödememesi gerekir. Devlet babalığını böyle göstermelidir.

Bu köşemde her zaman çıkış yolunu göstermeye çalıştım. Belki birileri okur da devleti yönetenlere söyler. Kim yaparsa ayakta alkışlarız. Eğer buna vesile olursak bizden mutlu kimse olmaz.