Sokakta kimi görsem herkesin sorduğu iki soru var. İstanbul’u kim alacak? Dolar ne olacak? Yetti gari diyorum. Bitsin bu seçim derdi. Millet geçim derdinde. Domatesin kilosu Anadolu’nun küçük şehirlerinde bile sekiz lira olmuşken, ekonomiye odaklanmak için neyi bekliyoruz.

Seçim derdi beni gerdi. Geçim derdi ise hala bir numara. Bunun çözümü ise üreten Türkiye’dir. Sadece otomobil üretmeyi hedeflemek değil, patatesi, soğanı da üretmek önemlidir. Vatandaşın karnı aç cebindeki parası ayın ilk haftasında erirken otomobili neylesin. O yüzden seçim derdini bırakalım da geçim derdine odaklanalım.

Beka sorunu varlık sorunudur. Geleceği görememe sorunudur. Vatandaş kendi bekasını merak ediyor. Yarınını görmek istiyor. Uzun dönemli plan yapmak istiyor. Çocuklarına iyi bir gelecek bırakmak istiyor. Türkiye ekonomiye, eğitime, kültüre, bilime, sanata odaklanması gerekirken, seçime ve İstanbul’a odaklanıyor.

Neden İstanbul bu kadar önemli? Çünkü Türkiye’nin en çok üreten, vergi veren, katma değer yaratan, en kalabalık ve dinamik şehri İstanbul’ da ondan. O yüzden bu kaynağı elinde tutan Türkiye’yi elinde tutuyor.

Bir bu kadar önemli olanı da insan kaynağıdır. Genç ve dinamik nüfusuyla İstanbul önemli bir oy potansiyelidir. 80 milyonluk ülkenin 16 milyonu İstanbul’ da yaşıyor. 50 milyonluk seçmenin de 10 milyonu İstanbul’da. Yani oy veren her beş kişiden biri İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’a hakim olanın Türkiye’ye hakim olma sebebi bu yüzden. Yazımı okuduğunuz tarihte seçim sonuçları ne olacak, YSK karar verecek mi bilinmez. Ya da seçimleri yenileme kararı da verilebilir. Yani gündem değişebilir ama değişmeyen tek şey geçim derdidir. Ben bunu bilir bunu söylerim. Tencere dünyanın her yerinde seçimleri belirleyen en büyük etkendir. Tuzu kurular, rantçılar, fırsatçılar ve devletin sırtından yani vatandaşın sırtından kazanan asalaklar, bankamatik çalışanları İSTİSNA!