27.06.2025

Torba kanun teklifi dün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek kabul edildi. Çok az değişiklik yapıldı, indirimli kurumlar vergisine ilişkin teklif edilen hükümler aynı kaldı.
Biliyorum, biz ne dersek diyelim önümüzdeki günlerde kanun teklifi genel kurulda görüşülecek, değişmeden ya da çok az değişikle yasalaşacak.
Yazdıklarımız bir kelebeğin kanat çırpması değil sonuçta!
İndirimli kurumlar vergisi yatırım teşvik sistemimizin en etkili desteklerinden birisi, sistemin omurgası.
Kanun teklifiyle öngörülebilirliğine ciddi darbe vuruluyor.
Oysa, indirimli kurumlar vergisinin temel prensibi ne kadar doğru. Yapılan yatırımın, teşvik mevzuatına göre belirlenen bir oranı yatırıma katkı tutarı olarak hesaplanıyor, kurumlar vergisinden indirim yoluyla karşılanıyor.
Yatırıma katkı tutarı yüzde 50 olarak belirlendiyse, biliyorsunuz ki yaptığınız yatırımın yüzde 50'si ödemeniz gereken kurumlar vergisinden indirilecek.
Kurumlar vergisi indirim oranının büyüklüğüne, yatırımın karlılığına bağlı olarak hak edilen katkı tutarının kullanılması belli bir süre alıyor.
Malum, her yatırım hemen karlı hale gelmiyor, kimisi kısa kimisi uzun sürede dönüş sağlıyor. Yatırım katkı tutarının kullanılması için yeterli vergi kapasitesinin oluşması da bu yüzden farklı süreler alıyor.
Yürürlükteki sisteme göre ister 10 yılda isterse 20 yılda olsun, ne zaman yeterli vergi kapasitesi oluşursa, yatırım katkı tutarının kullanılması mümkün.
Şimdi bu değişiyor. Yatırım katkı tutarının kullanılabileceği süre sınırlanıyor. İndirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap döneminden itibaren en fazla 10 hesap dönemi içinde kullanılması öngörülüyor.
Bu süre içinde kullanılamazsa yanıyor!
Neden? Hak edilen yatırıma katkı tutarının 10 değil de 15 yılda kullanılmasının ne sakıncası var? Aynı tutar değil mi! Daha uzun sürede kullanıldığında devlete yükü daha fazla olmuyor ki.
Yeniden değerlenmesi mi sorun? Yeniden değerlenmesi enflasyona karşı değerinin korunmasını sağlıyor.
Kanun teklifi bu şekilde geçerse yatırımcılar çoğu durumda hak ettikleri yatırım katkı tutarının tamamından yararlanıp yararlanamayacaklarını bilemeyecek. Fizibilitelerinde başlangıçta 10 yıl içinde kullanabileceklerini öngörebilseler bile işler 2 yıl kötü gitse hesapları şaşacak, belki bir kısmından belki tamamından yararlanamayacaklar.
Şöyle deniyor olamaz; 'Kardeşim bizi oyalama, seni mi takip edeceğiz, kar edemiyorsan yatırım yapmayacaktın!'
Hatırlarsanız, yıllarca devreden KDV'nin mükellefe iadesini konuştuk, tartıştık. Devreden KDV'nin mükellefin devletten alacağı olduğunu, dönemsel olarak iade edilmesi gerektiğini anlatmaya çalıştık.
Sesimiz sonunda duyuldu, yasa değiştirildi! Beş takvim yılı içinde indirilemeyen KDV'nin indirim hakkı silindi.
Yatırım katkı tutarının 10 yılın sonunda silinmesi aynı anlayışı yansıtıyor. Neyse ki bu defa geçmiş yıllarda hak edilen katkı tutarlarına el uzatılmıyor. Bir yol kat edilmiş!