24.01.2025

2017 yılında Gürcistan üzerinden Türkiye’ye giriş yapan kahverengi kokarca, Doğu Karadeniz’de hızla yayılmaya devam ediyor. Fındık tarımı başta olmak üzere, yaklaşık 300 farklı bitki türüne zarar veren bu istilacı tür, Türkiye’nin tarımsal geleceğini
Kahverengi kokarcanın yarattığı zarar, fındık tarımı yapılan bölgelerde ekonomik kayıplara neden olurken, önlem alınmaması halinde fındığın ekonomik değerini 3 yıl içinde kaybedeceği değerlendiriliyor.
Kokarca Zararlısı: Tüm Ekosistemi Tehdit Ediyor
Uzak Doğu kökenli kahverengi kokarca, sıcaklık, nem ve rakım gibi sınırlamalara bağlı kalmaksızın bulunduğu her bölgeye kolayca uyum sağlayabiliyor. Bitkilerin öz suyunu emerek, ürünlerin hem kalitesini hem de ekonomik değerini yok ediyor. Böcek, özellikle fındık kozalaklarının içindeki sütle beslenerek ürünlerin acılaşmasına ve yalnızca yağ olarak kullanılabilir hale gelmesine neden oluyor. Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, bu istilacı türle mücadelede üniversiteler, kamu kurumları, çiftçi örgütleri ve bakanlığın koordinasyonunda bir eylem planı hazırlanması gerektiğini vurguluyor.
Fındık Sektörüne Etkileri
2024 yılında Ordu ve Samsun’da etkisini gösteren kahverengi kokarcanın zarar verdiği fındıklar üretici tarafından 50 TL’ye bile satılamadı. Özellikle Ordu’nun Perşembe, Fatsa ve Ünye ilçelerinde görülen zararlı, üreticilerin zarar etmesine neden oldu. Ziraat mühendisleri, bu süreçte gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda fındık üretiminin düşeceğini ve üreticilerin bahçelerine girmeme noktasına geleceğini belirtiyor. Artvin Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Temel Göktürk, “Kokarcanın zararı nedeniyle fındık para etmeyebilir. Bu durum, başta üretici olmak üzere ticaret grubu ve Avrupalı alıcıya ağır bedeller getirecek” diyerek uyarıda bulundu.
Biyolojik Mücadele Çözüm Olabilir Mi?
Biyolojik mücadele kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, kahverengi kokarcaya karşı 150 bin samuray arısını doğaya salmayı planlıyor. Samuray arıları, kahverengi kokarcanın yumurtalarına kendi yumurtalarını bırakarak çoğalmalarını engelliyor. Ancak bu yöntemin etkisinin yıllar içinde görülebileceği ve tek başına yeterli olmayacağı ifade ediliyor.
Mücadele Yöntemleri ve Eksiklikler
Prof. Dr. Temel Göktürk, mücadele yöntemlerinin planlı ve kapsamlı bir şekilde uygulanması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
• Feromon tuzaklarının artırılması ve ruhsatlandırılması
• Kimyasal ilaçlamanın bilinçli ve kontrollü yapılması
• Çiftçilere mücadele yöntemleri hakkında eğitim verilmesi
• Samuray arısı salımı gibi biyolojik mücadelenin yaygınlaştırılması
Ancak bu mücadele yöntemlerinin yeterli olması için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın liderliğinde seferberlik ilan edilmesi gerekiyor. Göktürk, “Bu böcekle mücadele yalnızca çiftçiye bırakılmamalı. Bakanlık, ilaçlama ve tuzak gibi araçları sağlamalı ve süreci denetlemeli” ifadelerini kullandı.
Kahverengi kokarcanın önlem alınmazsa sadece tarımsal zararla sınırlı kalmayacağını, yaşam kalitesini de etkileyeceğini belirten uzmanlar, ilerleyen yıllarda evlerin dahi istilacı böceklerle dolabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumun, fındık gibi ekonomik değeri yüksek tarım ürünlerinin yanı sıra bölgedeki diğer bitki türlerini de tehdit edeceği vurgulanıyor.Kahverengi kokarca ile mücadelede başarının, mekanik, kimyasal, biyolojik ve biyokimyasal yöntemlerin birlikte ve planlı bir şekilde uygulanmasına bağlı olduğu belirtiliyor. Tarım Bakanlığı’nın acilen bu konuda kaynak ayırarak çiftçileri desteklemesi ve mücadele yöntemlerini denetlemesi gerekiyor. Aksi takdirde, Doğu Karadeniz’in en önemli tarım ürünü olan fındığın ekonomik değerini kaybetmesi kaçınılmaz görünüyor.
HAFTANIN SÖZÜ
"Denediğin halde dilediğin yere varamasan da üzülme! Çok şey öğrendin"