Özel, İstanbul İl Başkanlığına kayyum atanmasının yanı sıra, 10 gün kadar sonra Ankara’da görülecek başka bir davada partisinin genel merkezine  ‘Mutlak Butlan’ iddiasıyla kayyum atanması gibi yargı kıskaçlarının gölgesinde 9 Eylül öncesi kuruluş haftasını başlatırken yaptığı açıklamada , ‘’Biz buradayız, mücadeleye devam edeceğiz’’ dedi.

Özel, verecekleri mücadelede sadece CHP’yi kurtarmayı amaçlamadıklarını bu nedenle mevzii mücadelesi yerine, cephe mücadelesi vereceklerini söyledi.

Öze,  mevziinin CHP, cephenin ise demokrasi ve demokratik toplum olduğunu belirtti.

Ki;
Her hafta en az iki mitingle, partisine karşı yargı sürecinin hukuki olmaktan daha ziyade siyasi olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Özel’in ‘’Eylem’’ olarak tanımladığı 51 dolayında mitinge rağmen katılımcıların azalması beklenirken, giderek arttığı da görülüyor.

Operasyonlar için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kendisine her mikrofon uzatıldığında, ‘’Hukuk devleti’’ vurgusunda bulunsa da, inanırlılığını her geçen gün biraz daha kaybediyor.

Adalet Bakanı’nın, ‘’Hukuk devleti’’ şeklindeki vurgusuna olan inancın zayıflamasını ülkemiz adın bir tehlike olarak değerlendirmek mümkün.

Ülkemiz, Anayasamızın 2. maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.’’ şeklinde ifadelerle yazıldığı gibi bir hukuk devletidir.

Anayasamızda yazılı bu ilkeyi özenle korumalıyız.

Ve fakat.

Tehlike, toplumda buna dair inancın azalmasıdır.

Bunun olmasını hiç istemeyiz.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kuruluş haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, operasyonlara karşı mücadeleyi süreceğine dair tespitlerinin yanı sıra, iktidara gelmeleri halinde uygulamayı düşündükleri programa dair ipuçlarına da yer verdi.

Özel’in bu konudaki açıklamasındaki en çarpıcı nokta, akademisyenler, gençler ve toplumun değişik kesimlerinden temsilcilerle yapılacak  yuvarlak masa toplantılarında her kesimin görüşlerini alacaklarını söylemesidir.

Anlaşılan CHP ‘’Arama konferansları’’ olarak bilinen uygulamalarla toplumun olası bir CHP iktidarından beklentileri öğrenmeye çalışacak.

Arama konferanslarına ‘’Beyin fırtınası’’ diyenler de var.

Ki;
Her kafadan bir ses çıkıyor gibi algılansa da, bu tür beyin fırtınalarında her kesimin beklentileri alınıyor.

Toplanan talepler, tür ve sayısına göre kategorize ediliyor ve dolayısıyla bir fikir ortaya çıkıyor.

Toplumun nabzını tutmak önemli elbette.

Ki;
Ertuğrul Özkök’ün de belirttiği gibi, Özgür Özel, CHP’nin karar mekanizmasını, parti binasının genel başkanlık makamından çıkararak, halkın ayağına getiriyor.

Kalka rağmen, halk için siyaset yapılamayacağı ilkesinden yola çıkarak, halkı partiye ortak ediyor.

19 Mart sürecinden buyana 51 mitingle de bunu yapıyor bir anlamda ama en önemlisi partideki bu yuvarlak masa toplantılarında halkın taleplerini alarak, partisine bir yol haritası çizme gayreti de bunun en büyük göstergesi oluyor.

Özgür Özel, CHP’de alışılmışın dışında bir siyaset yürütüyor,5,5 ay gibi bir sürede 51 miting yaparak çalışkan bir genel başkan olacağını da gösteriyor ama CHP’nin örgütleri buna ne kadar ayak uyduracak o ayrıntıyı da çok merak ediyorum.