18.07.2024

Asgari kurumlar vergisinde geçmiş yıl zararları indirilemeyecek mi?

Torba kanun teklifi TBMM'ne gönderildi. Kurumlar vergisine ilişkin indirim ve istisnaların kaldırılmasında kayda değer yol katedilemeyince asgari kurumlar vergisi bir orta yol olarak benimsenmiş görünüyor.

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilecek kurum kazançlarına uygulanmak üzere yurt içi asgari kurumlar vergisi getiriliyor.

İyi haber hasılat üzerinden vergi alınmasından vazgeçilmiş.

Asgari KV matrahı, prensip olarak indirim ve istisnalar öncesi kurum kazancından oluşuyor. Ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutar olarak tanımlanıyor.

Ancak, beklendiği gibi asgari KV matrahı hesaplanırken de düşülmesine izin verilen çok sayıda indirim ve istisna bulunuyor.

Bir kısmı teknik; iştirak kazancı, emisyon primi, risturn istisnaları gibi. Bir kısmıysa, vergi politikası tercihi. Halka açık şirketlere, üretim ve ihracat kazançlarına uygulanan vergi indirimi, yatırım fon ve ortaklıkları istisnası, Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilere ilişkin kazanç istisnası gibi.

Kanunun yürürlük tarihinden önce alınan teşvik belgelerine göre hesaplanan katkı tutarlarına dayalı vergi indiriminin asgari vergi üzerinde de yapılabilmesine olanak sağlanıyor. Bunu da kazanılmış hakların korunması, yasanın geriye yürütülmemesi bağlamında düşünebiliriz.

Yurt dışı şube ve iştirak kazançları, yurt dışı müteahhitlik kazançları, iştirak ve gayrimenkul satış kazançları, serbest bölge kazançları ile bağış, sponsorluk, nakit sermaye, ARGE ve teknokent istisna ve indirimleri o kadar şanslı olmadıklarından asgari KV matrahından düşülemeyecek.

Bu istisna ve indirimlerin muhatabı olan kesimleri, devletin gözünden düşmüş, teşvik ve vergi politikası önceliğini yitirmiş diye düşünebiliriz!

Gelelim asıl konuya. İlginçtir, geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından indirimine izin verilmiyor.

Bir kurum geçmiş yıllardan devreden zararları varsa bunları 'kurumlar vergisi matrahını' hesaplarken düşebilecek ama 'asgari kurumlar vergisini matrahını' hesaplarken düşemeyecek.

Malum, vergi dönemleri bir yıl olmakla beraber işletme ömürleri süresiz. En azından teorik olarak. Yatırımlar, ekonomik krizler, başarısızlıklar vs, işletme ömrü boyunca belli dönemlerde kar belli dönemlerde zarar edilmesini kaçınılmaz kılıyor.

Devreden zararların cari dönem kazancından indirimi, gelir ve giderlerin bir yıldan uzun bir dönemde karşılaştırılmasına, kazancın gerçek ve safi tutarı üzerinden vergilendirilmesine olanak sağlıyor. Adil vergileme için olmazsa olmaz.

Tuhaftır, geçmiş yıl zararlarının mahsubuna ilişkin kazanılmış hak, yasanın geriye yürümesi duyarlılığı da gösterilmemiş. Sadece kanun yürürlüğe girdikten sonra oluşanlar değil halihazır var olanların da mahsubuna izin verilmiyor.

Dilerim böyle olmadığı açıklanır, teklifte bunu aydınlatacak bir değişiklik yapılır.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar