11.10.2023

Samsunspor'un dünü ve bugünü

Lig'in dibine demir atmış durumda Samsunspor. Bir an öne toparlanmazsa sekizinci küme düşüşü yaşanır.

Rahmetli Adnan Menderes söylediği için bilinir ama aslında Tanzimat dönemi şairlerimizden Muallim Naci´ye ait anlamlı özdeyiş olan  ''Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.'' sözünü günümüz Türkçesi ile söyleyecek olursak: ''İnsan hafızasının eksikliği ya da sakatlığı; unutmasıdır, unutkanlıktır.'' demektir.

İnsanoğlu yaşananları unutuyor yani.

Ki;

Balık hafızalı olduğumuz iddia edilir çoğu zaman.

Yaşananları 27 gün gibi kısa sürede unuttuğumuz düşünülür ve iddia edilir.

Misal Samsunspor'da dün yaşananları çok çabuk unuttuk mesela.

Sanırım yedi kere düştü.

Bir başka deyişle düştüğü kümeden yedi kere de çıkmış.

Kulübün şu sıralar mali açıdan bir sıkıntısı olmasa da, yönetim hataları nedeniyle futbol takımı zor günler yaşıyor.

Toparlanır mı bilmem.

Ve fakat.

Lig'in dibine demir atmış durumda Samsunspor.

Bir an öne toparlanmazsa sekizinci küme düşüşü yaşanır.

''Daha önce de düştük, düşer yine çıkarız'' diyenler olabilir ama futbol dünyasına hiç bir şey eskisi gibi değil artık.

'Çadır mumlu' yani ki; çadırı delmek hiç kolay değil artık onu söylemek istiyorum.

11 yıl sonra çıkabildik Süper Lig'e.

Ki; teknik olarak üçüncü lig olarak bilinen 2.Lig’ de düştü bu takım.

''Hafıza'i beşer, nisyan ile malüldür'' özdeyişindeki gibi yaşananları çabuk unutuyoruz.

2011 sezonu sonunda Rizespor'la birlikte Süper Lig'e çıkan takımımız, bir yıl kaldığı Süper Lig'de evinde Sivasspor'a 2-1 yenilince bir alt lig'e düşmüştü.

Şehirde birçok kişi, ''Daha önce de düştük, yine çıkarız'' dedi ama kazın ayağı hiç de öyle değildi.

Bir felaket yaşandı.

Başkan bırakıp gitti.

Takımda bir tek Hakan Arslan kalmıştı, O’nu da Sivasspor'a satmıştık.

Yeni bir yönetim oluşmuştu ama kulüp çok borçlanmıştı.

Mali sorunlar başladı haliyle.

Bu süreçteki ilk kongrede kayyımdan söz edilmeye başlandı ki; kulübün ciddi ciddi kayyıma devri süreci başlamıştı.

''Kimse yoksa ben varım'' dedi Emin Kar ve kongre salonunda hazırladığı liste ile aday oldu ve Başkan seçildi.

Samsunspor'un 'Büyük Kaptan'ı Emin Kar, 'Büyük Başkan' olarak anılmaya başlanmıştı.

Ki; stadımıza üzerinde ''İyi günde herkes var, Kötü günde Emin Kar'' diye pankart bile asılmıştı ki;

Emin Kar bunu çoktan hak etmişti.

Ve fakat.

Para sorunu, Samsunspor'un bünyesine bir virüs gibi bulaşmıştı.

Kar, para sorununu aşmak için bir ay Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın kapısını çalarsa, bir başka ay Cemal Abi'ye (Cemal Yeşilyurt) başvuruyordu.

Taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışıyordu yani.

Bıktı haliyle

Gün geldi ''Ben yokum'' dedi.

Delik büyüyordu ve bir türlü yama tutmuyordu.

Büyük Kaptan'dan, 'Büyük başkan' mertebesine yükselttiğimiz Emin Kar da pes etmişti yani.

Yine ve yeniden Erkut Tutu'ya tutundu Samsunspor.

Ama kapanan transfer tahtasını açmak için gerekli olan 1,5 milyon lirayı bulamadı bu şehir.

Beyaz bayrak çekildi sonunda.

İflas kapıya dayandı yani.

Ki; kulübün kapısına kilit vurulacakken Samsunspor tarihinin 'Efsane Başkanı' İsmail Uyanık devreye girdi ve Samsun'dan yetişmiş İş İnsanı Yüksel Yıldırım'ı, Samsunspor'un futbol şubesini satın almak için ikna etti, böylece kulübün kapısına kilit vurulmaktan kurtuldu Samsunspor.

O sıralarda Samsunspor tarihinin en kötü günlerini yaşıyordu ki; takım gerçekte üçüncü lig olarak bilinen Türkiye. Futbol Lig'ine düşmüştü.

''Artık Samsunspor uçar'' diye düşünürken, iki arkadaş Uyanık ve Yıldırım'ın arası bozuldu.

Uyanık ayrıldı, Yıldırım takımı tek başına sırtladı.

Yıldırım Samsunspor'u yeniden ait olduğu yere yani Süper Lig'e taşıdı.

Taraftarlar stadyuma Yıldırım için üzerinde ''Cesur Yürek' yazılı pankartlar falan astı.

Derken, Süper lig'de işler hiç kimsenin ummadığı biçime kötü gitmeye başladı.

Çok değil, üç ay öncesine kadar ''Cesur Yürek'' olarak adlandırılan Başkan'a ''Paranı da al git'' şeklinde mesajlara rastlandı sosyal medyada.

Eleştirilerin ardı arkası kesilmiyordu.

''Paranı da al git'' diyenler, o paranın 200 milyon olar dolayında, yani yazının hazırlandığı sıradaki kurla 5 milyar 540 milyon lira olduğunu unutuyorlardı.

''Paranı da al git'' diyenler ayrıca, Samsunspor futbol takımının Yüksel Yıldırım'ın kişisel malı olmasına neden olan durumun bu şehirde 1,5 milyon liranın bulunamaması nedeniyle oluştuğunu da unutuyorlardı.

5 milyar 540 milyon nere, 1,5 milyon nere.

Arada 3 bin 363 kat gibi bir fark var yani

Bu yazı, Yüksel Yıldırım'a bir güzelleme ve onun gönlünü alma yazısı değildir asla.

Ki; Samsunspor'un bugün içine düştüğü durum, tamamıyla Yüksel Yıldırım'ın kişisel hatalarından ve yönetim anlayışından kaynaklanmıştır.

Yıldırım, çok başarılı bir iş insanı olabilir ki; gerçekten öyledir.

Ve fakat.

Futbol takımını yönetmek başka türlü bir meziyet ister.

Harcadığı para inkar gelinmez bir gerçektir.

Takım için harcadıkları nedeniyle Samsun halkının kendisine minnet duygusu beslemelerini gerektiğini de düşünebilir elbette ve takımının sahibi olduğu için 'Tek Adam' yönetimi kurmaya çalışmış da olabilir ama Yıldırım'ın da unuttuğu bir şey var ki, takım onun olsa da, Samsunspor Kulübü de Samsun halkınındır.

Mehmet Akif. ''Tarih"i tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?'' demiş ya.

Yaşadıklarımızdan herkes kendine bir ders çıkarmalı.

Bu gerçek Samsunspor'un taraftarı için de, Başkanı Yüksel Yıldırım için de böyledir.

Yaşanmışlıklar ne olursa olsun, gerçeği değiştirmez.

Göreceli olduğu söylense de, doğru tektir aslında.

Gerçek, kişilere göre eğilip bükülemez yani

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar