Sistem kilitli…170 milyonluk Bangladeş’te 15 yıldır demir eliyle ülkeyi yöneten Bn Şeyh Hasina seçim kazandırıldı. Muhalefetse seçimi boykot etti.  Endonezya ise 14 Şubat’da seçimini yapıyor. 204 milyonluk ülkede 2 muhalif aday % 50’nin üstünde, demokrasi için birleşmeleri gerekiyor, bu da olmuyor. Yoksa ‘’temsili ‘’ demokrasi aşınmıyor mu?

Yılmaz Büyükerşen, namıyla Yılmaz hoca 1999’dan bu yana 5 dönemdir Eskişehir BŞ Belediye Başkanı. ‘’ Nokta ‘’ koydu. Geride yaratılmış bir kent ve bir üniversite bırakarak… Kırmızı tuğlalı duvarları olan tek üniversitedir, İngiltere’de ‘’eşitlikçi eğitimi ‘’ anlatır.  Anadolu Üniversitesi’nin ‘’açık öğretim eğitimi ‘’ bir modeldir ve Yılmaz hoca’nın eseridir. ‘’İmalatı durdurulan eylem adamı’’ ndan ve Zamanı Durduran Saat’ten biz çok öğrendik, siyasetin de isterse öğreneceği çokça şey var.

Bu hafta sonsuzluğa uğurladığımız Hanri Benazus’u anlatmak istiyorum.                  

Benazus, 1930‘ta ‘’523 yıllık İzmirli bir ailenin çocuğu‘’ olarak doğdu. 7 yaşındayken 1937’de Aydın’da Atatürk ile trende karşılaşması ve onun leblebilerini yemesi, hep anlattığı ‘’özel’’ anısıdır. Gazi‘nin onun  adını sorup, milliyetini / dinini sorgulamaması, o dönem Türkiye’sinin  siyasi olgunluğunun bir göstergesi sayılmalı mı? Bilemiyorum… 

İzmir Atatürk Lisesini bitirdi. Eğitimine devam edemedi. Ticaret hayatına atıldığında beyaz etin  tüketici sofrasında yer almadığını gördü. Yumurta-piliç sözcüklerinin kısaltılmışı ‘’Yupi ‘’yi kurdu, Türkiye’de ilk örnekti. Benzer kuruluşlar onun önerisi ve yönlendirmesiyle kuruldu.

Yumurtayı ihraç metaı yaptı, Irak’a ihraç etti. Irak’ın tek taraflı ithalatı kapatması, Yupi ve bir dizi beyaz et kuruluşunun iflasına yol açtı.Benazus‘un tüm maddi varlığının eridi. Eşini kanseden, damadını trafik kazasında yitirince, İzmir Huzur Evi‘ne yerleşti.

Pes etmedi, yaşamında yeni bir yaprak açtı…

‘’Atatürk ve Cumhuriyeti’’anlatmaya başladı. Atatürk fotoğraflarının koleksiyoneri olması bunda etkendi.  Türkiye’nin hemen her yerinde konferanslar verdi. 2020‘de 262 etkinlik yaptığını biliyorum, 2024’si doluydu.   

5000 özgün Atatürk resminden oluşan fotoğraflarını hep sergiledi. Büyük bir kısmını Çankaya Köşkü’ndeki  ‘’Atatürk Müzesi ‘’ne bağışladı.

Çokça eser yazdı, bir kısmı yabancı dillere çevrildi.

Onun düş / kalk ritminde akıp giden, iyimserliğini hiç karartmadığına tanık olduğum ömrü çok şey anlatıyor. Yahudi cemaatinin bir ferdiydi, ama bu onun özeliydi, bu konuda hiç görüş beyan etmezdi. 

Sesi hep gür / başı hep dik Benazus’u  94 yaşıyla İzmir Huzurevi’nde yaşıyordu.  Bu hafta onu ‘’içimize aldık’’.