11.06.2022

Küreselleşme neden tık nefes kaldı? 

Ukrayna müdahalesi küreselleşme tartışmasını söndürmüş gibi gözükse de Davos Forumu’nun en yalın sonucunun bir hesaplaşma olmasa da ‘’küreselleşme için devre arası‘’ olduğu anlaşılıyor.

Forum ‘u yorumlayan Nobel ödüllü Prof.J. Stiglitz ‘’ Davos bile gündemini değiştirdi, küreselleşmeye övgü yerine küreselleşme hatalarını konuştu ‘’ diyor ancak ekliyor: Yapısal hatalar hiç ele alınmadı, oysa küreselleşmenin kendi kendisini onarmasını beklemeyelim…

Project Syndicate’de 7 Haziran’daki yazısı çokça yayın organında aynen alıntılandı, çünkü olay Davos’un gözleminden çok bir hesaplaşma niteliğinde.

Stiglitz, her zamanki sorgulayıcı mantığı içinde yine de gerçek gündemin ele alınmadığı inancında. Ülke sınırlarının ‘’yok’’ olarak kabul edildiği küreselleşmede ‘’ sadece has dostunu gözet ‘’(friend-shore-policy) politikasının konuşulmasının anlamını tartışıyor. Devamla, üretim için sanayi politikaları geliştirmek konusunda oydaşıldı, ancak bunun için ülkelerin ulusal sınırları olduğunu kabul etmeleri gerekiyor, bu da küreselleşme ile çelişiyor. Adı ‘’serbest ‘’ olan hiç bir şey artık yok. ‘’Uzun süre’’ artık geçerli değil. ‘’Çok taraflı ticari anlaşma’’ların anlamı yok, bunlar Davos’un tartıştıkları…

Stiglitz bu ters gündemle (cognitive dissonance), küreselleşmeye has yapı taşlarının bir yana bırakıldığına dikkat çekmek istiyor, âmâ bunun bir ‘’idelojik çelişki’’ olduğunu ima ediyor.

O, küreselleşmenin öz-eleştiri yapmadan değişiminin mümkün olmadığı inancında. Sistemin kendi kendini onarma yeteneğinin var olmadığını düşünüyor. Ki bu konuda yerden göğe kadar haklı… Yenilikçilik adına yapılanların sadece o anın ihtiyacını gözettiğine inanıyor. Bu çareler, denizin dalgasız olduğu, ekonominin işlediği dönemler için geçerli.

Stiglitz, büyük eksiğin ‘’risklerin fiyatlandırması‘’ konusunda olduğuna inanmakta. İktisadın ünlü ‘’dışsal eksileri ‘’ bunlar, kabul ettiği ama hesap dışı bıraktığı… Küresel kirletmenin ‘’hesap dışı’’ kalması,

bu anlamda en iyi örnek.

İkincisi, ‘’deregülasyon’’ adıyla, piyasada tekelleşme ve yoğunlaşmasının bir norm haline gelmesi.

Üçüncüsü, politik ikiyüzlülükler… Aşı milliyetçiliği yaparak, yükselen petrol fiyatlarını seyrederek, batılı sistem tüm dünya nezdinde sınıfta kalıyor. Demokrasi ve uluslararası hukuk bu ortamda geçersiz.   

Profesör Stiglitz yazısını şöyle bitiriyor :

-Davos 2022, bir kaçırılmış fırsattı. Nereden nereye geldiğimizi belirleyebilirdi, bunu yapmadı. Gelin küreselleşmenin yükselişini yönetemedik, bari küreselleşmenin batışını doğru yönetelim…

Dünya sistemine, kapitalizme inanmış bir liberal aydın olan Stiglitz’in bile ‘’batış ‘’tan söz etmesi, sistem adına komple bir motor ve şanzıman yenilemesi gereğini ortaya koyuyor, öyle değil mi ?

                         X

Son söz Yaşar Kemal‘in: Hayat, umutsuzluktan umut yaratmaktır!

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar