14.10.2023

Zelandia adlı bir kıta…

Doğu Karadeniz yamaç ve dağlarının öncü rehberi, filozof dostum Cevdet Oğuz bir mesaj yolladı, diyor ki:

Xelaǩaoba! 125. Mektubu Kalaşma dili üzerine almak ne güzel. Ben de size Lazca bir merhaba iletmek istedim. Evet Lazca dilinde bir merhaba ilettim ama dünyadaki bir çok dil gibi Lazca da artık yavaş yavaş yok oluyor. 

Özellikle büyük kentlerde Laz dili adına çeşitli çalışmalar yapılsa da anavatanı olan Doğu Karadeniz coğrafyasında dil yüksek dağ köylerinde yaşlıların konuşması ve şehirlerdeki bazı dükkan isimleri haricinde çok az kullanılıyor. 

Dilin yaşaması ancak Lazona dediğimiz kendi özgün coğrafyasındaki çalışmalarla olabileceği aşikar. Lakin bunu yapabilecek ne entelektüel zemin var ne de kamusal sosyal alan bulunmakta.

Dil ölmeye yüz tutmuş durumda….

Edremit Körfezi Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Federasyonu Başkanı dostum Mehmet Semerci ise ‘Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde sinek büyüklüğünde uydularla dünya dışı yaşamların keşfi belki dünyamızda da daha geriye gitmemizi sağlayacak…’’ mesajını veriyor.

Çorum’dan, makine üreticisi sanayicisi dostum İsmail Alapala‘dan mesaj  geldi:  Çorum’un  sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte  bir Kalaşma dili çalıştayı düzenleme kararlığındaydı.

Oğlum Sinan Mortan aradı ve ‘’Herhalde bu hafta Nobel Ekonomi Ödülünü ve Prof. Goldin hakkında yazacaksın‘’ dedi. ‘’ Hayır’’ dedim ve ekledim: İnsanların içindeki bitmez tükenmez toprakları fethetme arzusu üstüne yazmak istiyorum…Bu konuyu ilk çağrıştıran  Avustralya’dan dostum Nihal İşcel’i de sevgiyle selamlıyorum.

Zelandia adlı bir kıtanın varlığı ilk kez 1995’de anlaşıldı. İlginçtir, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) 1994’de yürürlüğe girmişti.

‘’Kayıp 8.Kıta’’ olarak biliniyordu. Zelanda topraklarının yerlileri olan  Polenezya’nın mitolojik kahramanından esinleme alınmış isimle  Maui’ler buraya ‘’  Te Riu-a-Mau ‘’ diyorlardı. Beyaz adamsa buralara ‘’Terra Australia incognita ‘’ ya da  ‘’ Zelandia ‘’ dedi.

İlk keşif gezisinin tarihi 1642’dir. Abel Tasman adlı bir İngiliz sergüzeşt bir keşif gezisi düzenledi. Yerliler onu taşa tuttu, bir gemisi battı, fetih yarıda kaldı.

2017’de, yüzde 94’ü su altında olan bir toprak parçasının varlığını kaya örnekleri üstünden kanıtladı.

Bu toprakları haritayla belgelemek gerekiyordu ama kartografyanın bunu finanse edecek fonu yoktu.

‘’Örtülü Ödenek‘’ bunu mümkün kılmış olmalı ki, Yeni Zelanda’nın kuzey doğusundaki 5 milyon km2’lik ve 200 milyon yıl öncesi suya gömülmüş kara parçası haritalandı.

Harita kıtanın denizin 2 km altında olduğunu belgeliyor.

UNCLOS önemli bir hüküm içeriyor: Bu türden bir toprağın varlığının belgelenmesi bir ülkenin yasal kıta sahanlığı sınırını 370 km genişletiyor.

Bununla Yeni Zelanda’nın deniz sınırı 6 (yazıyla altı) kat genişleyecek.

Lityum madeninin Polenazya’daki zengin varlığı ışığında gerçekleştirilen bu pahalı eylemin öyküsü işte bu…            

100.yaşını çoşkuyla kutladığımız  ses ve söz çınarımız Yaşar Kemal Tanyeri Horozları’nda bize şöyle sesleniyor: Bundan sonra herkes savaş üstüne kılamlar söyleyecek, yetmiş iki  milletin insanları da onları dinleyecek, savaş yapmak isteyen insanlıktan çıkmış insanları yetmiş iki milletten kimse insandan saymayacak, onların yüzlerine bile kimse tükürmeyecek…

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar