11.07.2017

Değirmene su taşımamak mı''dediniz?

Ben diyeyim, “Bazı birlikte yatıp kalkanlar”, siz söyleyin, “yedikleri içtikleri ayrı gitmeyenler”, ama pişmanlık duyacak yerde suçu halâ başkalarına ciro etmekle meşgul olanlaradır sözümüz! Anlayacağınız 15 Temmuz 2016 öncesine kadar, “gözleri var görmemiş, kulakları var duymamış, kalpleri var anlamamış...” olanların epeyce kısmı, büyük ihanetin yıldönümü yaklaştıkca habire önceki gün basında bir milletvekilinin ağzından da çıkan; “FET֒nün değirmenine su taşıyanlar” ibaresini kullanıyorlar. Aynaya bakmadan başkalarını suçlu gibi göstermek için el alemi değil, neredeyse cümle alemi salak yerine koyarak ayrı bir demden çalıyorlar! Öyle ki, bugün tek din olan İslâm penceresinden bakıp, “Dinime küfreden bari Müslüman olsa” gerçeği ile hükmü kalkmış Hristiyanlıktan göz atıp, Hz. İsa’nın, “İlk taşı günahsız olan atsın” çağrısı bile bunların akıllarına gelmiyor! Ve de halâ iki bir de utanmadan, sıkılmadan, çuvallara doldurup getirdikleri nice doğruları öğüttürdükleri “...ihanet değirmelerine su taşımaktan” söz ediyorlar!

ABD; "ELİNDEN GELENİ YAPIYOR!"

PKK’nın kardeşleri PYD-YPG’ye “İlk parti ağır silah teslimini” yapan Amerika; bizimkilerin, “verirsen bozuşuruz” uyarısına (!) rağmen “İkinci partiyi” teslime hazırlanıyor. “Silah vermeye devam edeceğiz” açıklamasını yapan ABD Savunma Bakanı Mattis’e; “İlk parti silahları geri alıp-almayacakları” sorusu yöneltiliyor. Mattis’ de, “Biz yeni silahlar vermekten söz ediyoruz, bunlar ne soruyorlar” diye şöyle bir düşündükten sonra, “Elimizden geleni yapacağız! Elimizden geleni yapacağız” diye yineliyor! Evet! Müttefikimiz Amerika (!) gerçekten elinden geleni yapıyor! Ama kendi hesapları ve çıkarları doğrultusunda. Silahları geri alarak değil, yenilerini vererek! Anlayabildiniz mi?
ÜRETEN KÖYLÜ TÜKETEN OLDU...

Yaşamak için tek gerek, tek gerçek; toprak yani tarım... Ali Ekber Yıldırım da, “Tarımı ihmal etmeden, hatta kazandırıcı hale getirerek Türkiye gerçek manada kalkınabilir” diye sözü ile yazıları ile çaba gösteren ender gazetecilerden biri. Son yazısının başlığı; “Köyler kentleşirken, üreten köylü nasıl tüketici oldu?” idi. Yazının son paragrafı ise şöyle: “Biz şehirde yaşayanlar büyük özlemle köy ürünlerini ararken, köydekiler ‘katkılı, zararlı’ diye şehirde alınmak istenmeyen ürünleri tüketiyorlar. En önemlisi üreten köylü, tüketen köylü oldu.”

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar