16.12.2018

FERRERO destekledi; TOÇEV de tespit etti ama...

Söz konusu fındık olduğunda, yediden yetmişe herkesin “Bahçeler yaşlı, fındık üretenlerde” dediği yerdeyiz. “Yerdeyiz” de, nerede olduğumuzu anlamayı bırakın, “nereye doğru gittiğimizin farkında mıyız” acaba?

Ne gezer!

Çünkü, adeta “yaşlananın er geç öleceğini” unutmuş gibiyiz!

Diyeceksiniz ki, “Neleri unutmuyoruz ki?”

Hem de hiç ibret almadan unutuyoruz!

Hem de; fındık üretimimiz her geçen yıl azalıp, pazarı da adım adım kaybetmeye başlamamıza, ibret almamıza rağmen!

Hem de; Mehmet Akif’in;

“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” diye şiir tadında soruyor olmasına da rağmen!

İşte geçen hafta “Türk Fındığının en büyük tüketicisi olduğumuz kadar, dünya da en iyi temsilcisiyiz” diyen Ferrero’nun desteği ile TOÇEV durumu az buçuk tespit etmeye başladı ve ilk sonuçlarını da Ordu’da açıkladı.

“Yaşlanma adına durum iyi değil. Ancak tablo da içinden çıkılamayacak kadar vahim de değil.”

Tespit budur. Fındık ile uzaktan yakından ilgisi olanlara da (dünyanın en çok fındık üreten ili başta Ordu olmak üzere) tabloyu iyi okumak ve gereğini yapmak düşer.

Yapılacakların neler olduğunu anlamak için de kahin olmaya bile gerek yok!

Çünkü, tablo hani derler ya; “Görünen köy kılavuz istemez” diye!

Hah! Onun gibi bir görüntüdedir!

KARADENİZ DAHA NEYİ ANLATSIN?

Yaygın basın kısmında yer alan Yeniçağ Gazetesi’nde, “en kötü gerçek en güzel yalandan iyidir” diyerek ben diyeyim “muharrir”, siz söyleyin “yazarlık” yapan Karadenizli Servet Avcı, bundan 3 ay önce kaleme aldığı yazısından “kötü bir gerçeği” sizlerle paylaşayım.

Ancak, paylaşmadan önce, “söz konusu Artvin’den Samsun’a kadar olan Karadeniz kıyıları söz konusu olduğunda, Ordu’nun bunlar içinde en az hasara uğrayan il olduğunu” da belirtip, bunu sağlayan cümle ahaliyi tebrik etmek gerektiğini de belirtmez isek, haksızlık ederiz.

İşte Servet Avcı’nın yazısından bir bölüm:

*

“Bayramları mümkün olduğunca memlekette geçirmeye çalıyorum... Her gittiğimde biraz daha grileşmiş, biraz daha betonlaşmış, biraz daha doğallığından kopmuş Karadeniz'de...

Şurası kesin; Bu ülkenin en hızlı çirkinleşen bölgesi Karadeniz ve de özellikle Doğu Karadeniz... İller ve ilçeler birbirileriyle yarışıyorlar adeta...

Samsun'dan sahile indiğinizden itibaren Sarp'a doğru hep aynı manzara... Birbirine yaslanmış yüksek binalar... Aceleye getirilmiş, birçoğu sıvasız bırakılmış yapılar, yeşilden arındırılmış alanlar ve kültürden nasipsiz merkezler...

Köyler ve yaylalar da hızla onlara ayak uyduruyor... Gurbette biraz para bulunduktan sonra içinde en fazla yılda 10 gün kalınan şatafatlı büyük evler, beton saldırısından nasibini alan yaylalar...”

31 MART İÇİN GÜZEL YALAN!

31 Mart 2019 tarihinde ne yapılacak?

Yerel Seçimler mi?

“Nah” yerel seçimler!

31 Mart’ta “Yerel” kılıfına sarılmış “Genel”in belirledikleri seçilecek!

O zaman şu doğru lâfı bir kere daha yazalım mı?

“En kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir.”

Kötü gerçek, seçimlerin genel adına yapılacağıdır. En güzel yalan ise bunun kağıt üzerinde “yerel” diye yazılmasıdır!

İSTİKLÂLE DÜŞMAN!

İstiklal Savaşını yapan Müslüman Türk’ün karşısındaki;

Yunanlıyı, İngiliz’ı, İtalyan’ı, Fransız’ı, Ermeni’yi, Rus’u haklı gören!

Zahir;

İstiklâl Mücadelesi’nin lideri Atatürk’e düşman!

İstiklâl Marşı’nın yazarı Mehmet Akif’e düşman!

İstiklâlin insanın tabii yaşama hakkı olduğunun savunucusu Necip Fazıl’a düşman!

Zahir; insanın özündeki istiklâle hasım da birileri her nedense bunu görmek, görse anlamak, anlasa da kavramak istemiyor!

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar