7.05.2022

Karadeniz yaşlanıyor…

5 milyon civarındaki mülteciler ile onların 10 yılda Türkiye’de doğan 1 milyona yakın çocuklarını saymaz isek 84 milyonluk bir ülkenin 80 ilinden gelenlerin nerede ise dörtte birini barındıran bir şehir İstanbul.

Ekrem İmamoğlu da “Dünyanın Başkenti” olarak da tarif edilen İstanbul’un Belediye Başkanı.

Bu şimdiden “Birkaç dönem daha devam eder” diye tarif edilebilecek sürenin ilki…

Ekrem İmamoğlu’na, Karadeniz’e yaptığı bayram gezisindeki toplantılarından birinde kendisine yöneltilen “İstanbul’u idare eden Türkiye’yi yönetir deniliyor. Sizin görüşünüz nedir?” sorusu, zaten ülkedeki mevcut durum cevap veriyordu!

Sayın İmamoğlu, o nedenle böyle bir soruya cevap vermesine gerek olmadığını da bildiği için sözleri satır arasına, “Görelim Mevla neyler?” ibaresini sıkıştırıp geçiştirerek en doğrusunu yaptı.

*

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın işaret ettiği acı ama bir o kadar da korkunç gerçek de vardı.

Sayın İmamoğlu’nun başta Trabzon ve Rize olmak üzere Karadeniz’in ahvali ile ilgili yaptığı şu tespit ve değerlendirme bana göre, her kesimden herkesin “şapkayı önüne koyarak” yapması gereken acı gerçekti.

“Karadeniz en hızı yaşlanan nüfusa sahip. Hâlbuki en genç nüfus burada olmuştur. Ancak gittikçe yaşlanan bir nüfusa dönüşüyor. Hiçbirinizin çocuğu burada durmak istemiyor. Çünkü…”

Sayın İmamoğlu’nun “Çünkü…” diyerek gençlerin ardı ardına Karadeniz’i terk etmelerine neden olan olumsuzlukların başına işsizliği koyarak sayması kaçınılmazdı.

Ben bile son 15-20 yılda “belki bir yardımı olur” umudu ile yanıma gelenlerden 30 yaşın altındakilere, “Yaşınız uygun iken, başka illere, ülkelere gidin”  tavsiyesinde bulunup durdum, halâ da duruyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun “Nüfusu yaşlanıyor.” dediği Karadeniz ile ilgili gerçeği Türkiye İstatistik Kurumu rakamları ile destekleyecek olursak ortada şöyle bir tablo var:

Türkiye nüfusunda 2016’da 65 ve üstü yaş oranı yüzde 8.3 idi. Bu oran 2021’de yüzde 9.7 ye yükseldi.

Karadeniz’deki yaşlılık oranını öğrenmek ister misiniz? Yüzde 12’nin üzerinde…

Ve bu yaşlılık başta fındık gibi tamamına yakını ihraç edilerek bu ülkeye yılda net olarak şimdilik 2.5 milyar döviz kazandıran bir ürünün yetiştirilmesine, verim ve kalitesinin arttırılmasına, dolayısı ile daha çok gelir kazandırmasına da, diğer üretim alanlarında da olumsuz etki ediyor.

Ezcümle; siyasi kariyerini burada kazanmamış olsa da, çocukluğu ve gençliğini Trabzon’da hatim eylemiş Ekrem İmamoğlu’nun “En kötü gerçek en güzel yalandan iyidir” derb-i meselini hatırlatırcasına ortaya koyduğu Karadeniz gerçeği, “Her işin başı insan” kabul edildiğine göre budur.

Bu gerçeğin de kabul edilebilir ve sürdürülebilir olduğunu söylemek, akıl işi değildir!

*

Yeri gelmiş iken kıssadan hisse almasını bilenler için Sayın İmamoğlu’nun söylemlerini destekleyen, 20 yıldır birebir yaşadığım bir gerçek.

O da şu:

Trabzon Ticaret Borsası’nın asırlık bahçeleri söküp yeniden ve farklı sistemlerle dikerek fındıkta uyguladığı verim ve kaliteyi arttırma projesindeki en büyük handikap nedir, bilir misiniz?

Yaşlı bahçeleri yenileyebiliyoruz ama o topraklarda üretim yapan ve ortalaması 60’ın üzerine çıkmış yaşlıların yerine gençleri koyamıyoruz.

“Hangi gençleri?” diye de soruyor iseniz;

“Cebinde zaruri ihtiyaçlarını giderecek kadar akçesi olmadığı halde, iyi para eden, çok kazandıran fındığa sırtını çevirerek yan gelip yatan gençleri kastediyorum.”

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar