12.01.2020

Trabzon ekonomisi ve 2020 beklentileri

Umutları ve hedefleri ertelemekten başka yolun kalmadığı bir süreci yaşarken, “Trabzon Ekonomisi ve 2020 Beklentileri” başlığını atmak içini doldurma mecburiyeti yoksa kolay!

Hele hele “Ekonomi” denildiğinde üretim ve dış satımı öncelik olarak seçmemiş iseniz hepten kolay!

Kısaca “Beton Ekonomisi” der, tünelleri, karayollarını, toplu konutları, 10 yıldızlı otelleri, uzaya tırmandırılmış gökdelenleri, kayalarla doldurulmuş denizleri sayarsanız hiç ama hiç zorlanmasınız. Son 15 yıldaki Türkiye’ye fotoğrafını yayınlarsınız, olur biter!

*

Bunu Türkiye için yayınlarken, O’nun “T” si olarak da tarif edilen Trabzon için haydi haydi yaparsınız. Çünkü “Trabzon Türkiye’nin T’sidir.”

*

O zaman şunu, şöyle dersek yanlış mı olur?

Trabzon’da, Türkiye ekonomisi gibi. Yani Beton Ekonomisi.

Çünkü Trabzon’da son 15 yılda değil, hatta 25, dahası 35 yılda “tek yol üreterek kalkınma ile olur” gerçeğine uygun inşa edilmiş tek bir fabrika dahi olmadı. Fındık sektöründe büyük fedakârlıklar yaparak entegre tesis kuranlar hariç! Bir tanede mobilya…

*

“Hadi geçmişe takılıp, geçmişle oyalanıp vakit kaybetmeyelim” diyerek, geleceğe bakalım. Önce 2020 yılını göz atalım. Trabzon’un önünde ekonomik anlamda istikbal vaat eden neler, hangi yatırımlar var?

Sayalım mı?

Birileri, ille de iktidar adına siyaset yapanlar ile onların gösterdikleri yolları adımlayanların son yıllardaki nakaratı Yatırım Adası. Arsin’in kıyılarında 2 bin dönümlük alan doldurularak, ileri teknoloji üretecek fabrikalarla donatılıp, lojistik üst de kurulacak.

Ne zaman? Bu yıl mı?

Yazın şuraya: En az 10-15 yıl daha konuşulduktan sonra kurulur mu, kurulmaz mı? Hep birlikte göreceğiz.

Arsin, Şinik, Beşikdüzü’ndeki mevcut organize sanayi bölgelerindeki tesislerin büyük kısmı depo olarak kullanılıyor. Yani Organize Sanayi değil, Organize Depo Bölgesi haline getirilmişler.

Ezcümle, sanayi yatırımları açısından Trabzon’u değil 2020 de sonrasında bile “yoklar” arasına kayıt etmek çok kolay.

Ne kaldı geriye?

65 bin hektarda, dönüm başına 100 kg altında ürün veren fındık bahçeleri mi?

Ya da, Türk fındığının yüzde 9’unu üretmesine rağmen, yüzde 40’ının yapıldığı ticareti mi? Entegre fındık işleme tesisleri mi? Zaten onlar sanayi tesisi noktasında Trabzon’u kurtarıyor. Ferrero, Özgün, Arslantürk, Cirav ve Trabzon Tarım’ın sahip olduğu entegre tesislerde Türk fındığı katma değeri yüksek ürün haline getirilerek Dünya ya satılıyor. Toplam hacmi de yıllık 1 milyar dolar civarında. Ama bu kapasite ve tesisler yetiyor. Yani artı bir üretim ve istihdam yok.

Geriye ne kaldı?

Trabzon ile özdeşleşmiş hamsi 2-3 ay Karadeniz sahillerinde tur atıyor atmıyor! Hemen rotasını Gürcistan’a çeviriyor. Oradan ver eline Azak denizi.

İster istemez balıkçılar kafeslere yöneliyorlar. İşte orada iyi işler oluyor. Öyle ki Türk Somonu üretip, geçen yıl Japonya’ya 100 milyon dolarlık ihracat yapacak dereceye işi taşıyan başarılı müteşebbisler ortaya çıktı. Devlete düşen teşvik ve destekle yollarını açıp, 300-500 milyon dolarlara yelken açtırmak olmalı.

Kala kala elde bir turizm kaldı.

Hani şu dağıtılan Sovyetler Birliği sonrasındaki Doğu Blokundan gelenleri kısa sürede kaçırdığımız turizm.

İran’dan gelenleri, tekkeye zaviyeye mecbur ederek Antalya’ya, Van’a, Batum’a kaçırdığımız turizm.

Sümela’yı 4 yıl kapalı tutup, Ayasofya’ya camiye çevirip, Kuştul, Vazelon, Küçük Ayvasıl’ı onarmayarak Kunduracılar Caddesi, Kemeraltı’ndan yok ettiğimiz Avrupalı turizmi.

Şimdi de aynı kafa ile “soyulacak kaz” görüldükleri için her geçen yıl sayıları azalan Körfez turizmi.

Belli bir kurala, plan ve programa bağlanmayarak gelişigüzel seyrettirilen bir turizm hareketi.

2020’de ne olur? Nereye gider? Geriye gitmez diyebilen var mı?

Sonuçta 2019’a bakıp, 2020’i için “Trabzon Ekonomisi daha iyi olacak” diye  düşünenler, hesap yapanlar olur mu? Olur olur! Çünkü hayal aleminde yaşamaya alıştırılmış bir yığın oluşturduğunuz zaman, onlar paslanarak birbirine yapışır ve hep aynı olurlar.

Maalesef Trabzon için 2020’de daha sonrası da böyle gözüküyor. Ne batar? Ne çıkar?

O zaman da “Dünü ile bugünü müsavi olan zarardadır” gerçeği de kabak gibi önümüze düşer.

 

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar