25.01.2020

Hedef; okulları kapatılan ve üretmeyen köy...

Bu gidişat gösteriyor ki, tek hedef “Üretmeyen Türkiye.”

Hatta bu büyük bir proje haline getirilmiş gibi!

Hem de “köyden kente” yetmedi;  “Beşikten mezara” kadar.

Tabi eğitimden tarıma kadar da!

Neden eğitimden tarıma kadar?

Bakın köylerdeki okulların nerede ise tamamına yakını kapatılıp, “taşımacı eğitim sistemi” ile çocuklar şehirlere götürülmüyor mu?

Dolayısı ile ailelerde “görünen o ki biz de şehire taşınalım. Çoluk çocuğumuz arabaların sırtında perişan olmasın, bir kazaya kurban gitmesin” demiyorlar mı?

Bu da dolaylı olarak köyde ev ekonomisi şekliyle tarımın ortadan kalkması anlamına gelmiyor mu?

Bu gidişat da, bugün gıdasının nerede ise yarısını yurt dışından bin bir meşakkatle kazanılan dövizleri vererek sağlayan Türkiye’yi 10 yıl sonra “köylerinde tarım yapılmayan” bir ülke haline getirmeyecek mi?

“Getirmeyecek” diyen, ya da diyebilecek varsa, onların akıllarında, izanlarında ve havsalalarında ki noksanlıktan şüphe dahi etmem!

Banko olarak; bunların Allah’ın ‘insan’ diye yaratıp, ‘kul’ diye sayıp, ‘akıl’ ile donatıp, ‘irade’ verdiklerinden olmadıklarını sayarım.

*

Hadi, bırakalım marulu, maydanozu, biberi, lahanayı, pırasayı üretmeyi bir kenara, Türkiye’nin iftiharı, Karadeniz köylüsünün köyde tek tutar dalı fındıktan örnekleme yapalım mı?

Köylerde bahçesi olup da, bırakınAnkara-İstanbul’u, Trabzon’da, Giresun’da, Ordu’da şehir merkezinde oturanların ne kadar fındık ürettiklerine göz atalım.

Attığınız zaman, iyi bir tarım ile en az 250-300 kilo fındık alınabilecek bahçelerden dönümde ortalama olarak 80-90 kilo fındık alındığını göreceksiniz.

İyi hesap yapabilirseniz anlayacaksınız.

Değerlendirdiğiniz de dönümde bugünkü fiyatlarla 2-3 bin lira kaybettiğinizi kavrayacaksınız.

Ama şurası bir gerçek ki, görmek için bakan kör olmamak, anlamak için aklı iyi harekete geçirmek, kavrayabilmek için de irade kullanmak gerekiyor. Bunları yapabilenler işte onlar üretebilenlerdir.

Yani “Rızkın onda dokuzunun ticarette değil, üretimde olduğunu” savunanlardır.

Bunun için de, “çok çalışmak, çok üretmek, çok satmak, çok kazanmak” gerekeceğini bilenlerdir.

İşte size, çok basit gibi gözüken, işin temelinden, çocuklarımızdan devlet, Milli Eğitim eliyle başlayan “Üretmeyen Köy, Üretmeyen Türkiye” yanlışının temeli.

 

 

ETİKETLER; üretim proje eğitim

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar