İçinde bulunduğumuz 4.0 endüstri devriminde artık “büyük balık küçük balığı yutamıyor, hızlı balık yavaş balığı geçiyor.”  Günümüz rekabet koşullarında, hızlı trenden fiber internete, en hızlı otomobilden hızlı ürün teslim süresine (kargolar), gıdadan (Fast-food) tarıma kadar (seracılık) birçok şey hız vurgusu üzerine kurgulanmıştır. Çünkü sağlık, ulaşım ve telekomünikasyon gibi bazı sektörlerde, zamanın saliselerle ölçüldüğü ve insan için 24 saatin yetmediği bir dönemde, hızlı olmak hem bir gereklilik olmuştur hem de rekabet avantajı sağlamaktadır. Bu nedenle hız ve zaman yönetimi olgusu son yıllarda üzerinde durulan en temel unsurlarından biri haline gelmiştir.

Günümüzde her şeyi hızlı elde etmek isteyen müşteri profiline yanıt verip zamanı etkili kullanmak isteyen işletmeler hizmet süreçlerini en yalın ve hızlı şekilde tasarlamaya başlamışlardır. Örneğin, 2000’li yıllarda muayene olmak için sabah erken saatte hastaneye gidip manuel olarak sıra numarası alınırdı. Saatlerce doktorla görüşmek için sıranın gelmesi beklenirdi. Muayeneden sonra tahlil istendiğinde sonuçların çıkması yaklaşık 1-3 gün sürerdi. O yıllarda süreçlerin yavaşlığından dolayı hastaya teşhis koyabilmek için oldukça çok zaman kaybı yaşanmaktaydı. Sistemde yapılan iyileştirmeler ile artık günümüzde internetten randevu alıp, tam zamanında doktorunuza gidiyorsunuz. Yine tahlil sonuçlarını günlerce beklemeden birkaç saat içerisinde öğrenip reçetenizi alabilmektesiniz. Bu anlattığım sistemin bir adım daha ötesi mevcut. Hollanda 2010 yılında kurduğu ve 4.0 endüstri çağına uygun olan “Teletıp ve Mobil Sağlık sistemi” ile hastalar hiç hastaneye gitmeden video konferans yöntemi ile birçok klinikten hizmet alabilmektedirler. Bu sayede hastaların zamanı yollarda ve hastane koridorlarında boşa geçmemektedir(Kılıç,2016).

Sadece sağlık sektöründe değil, bankacılıktan belediyeciliğe, kargo hizmetlerinden üretime kadar birçok sektör, önceki yıllara göre daha hızlı sistemlere sahiptirler. Adeta birçok kurum zaman yönetiminde kendisi ile yarışır düzeyde hız odaklı hale gelmiştirler. Örneğin, bir pizza markası“30 dakikada kapında gelmezse bedava” diye iddialı bir vaatte bulunmuştur. Yine birçok Fast-Food markası mutfaktaki proseslerini o kadar etkili tasarlamışlardır ki, kasadan sipariş verildikten 1-2 dakika içerisinde hamburger, tatlı, cips, simit vs. müşterinin önüne gitmektedir.

Artık günümüzde zaman yönetimi işletmelerin performansını etkileyen bir faktör haline gelmiş olup, müşteri taleplerine verilen reaksiyon süreleri bir işletmenin başarısında dikkate alınan bir unsurdur.

 Özetle; hız faktörügünümüz iş ve sosyal yaşamının tam merkezine yerleşmiştir. Bu nedenle zamanı etkili kullanmak ve gereksiz zaman israflarını minimize etmek işletmeler için önemli bir konudur. Bunun çözümü ise işletmede değer yaratmayan faaliyetlerin tespit edilip ayıklanması ve günümüze uygun yalın iş süreçlerin tasarlanmasına bağlıdır. Etkili zaman yönetimi konusunda Georgia Üniversitesi tarafından yayınlanan rehberde 10 farklı teknik bulunmaktadır (www.fcs.uga.edu).

Zamanın nasıl kullanılacağını öğrenme

Öncelikleri tespit etmek

Plan yaparken çeşitli araçlardan yararlanın

Organize olmak

Vakti uygun şekilde planlayın

Gerektiğinde profesyonel kişilerden destek alın

Erteleme alışkanlığını terk edin

Zamanı gereksiz harcayan dış etkenleri yönetin (telefon, e-mail, beklenmedik ziyaretçiler)

Çoklu görevden uzak durmak

Sağlıklı Olmak

Elbette, hayatımızda hızın zararlı (trafik vb.), yavaş olmanın değerli olduğu şeylerde yok değildir.  Örneğin bir yemek (güveç) ne kadar yavaş pişerse o kadar lezzetli olur.  Her ne yaparsak yapalım E. Kant’ın dediği gibi “Zaman sessiz bir testeredir.” herkesi ve her şeyi öğütür.

 Hayatta en güzel şeyler sizinle olsun..