25.07.2020

Komşunun evi

Anlatılan bu örnek, yaşam ve olgulara empati, hoşgörü, nezaket ve büyük bir naiflikle yaklaşmanın göstergesidir.

Evinin dış cephesini boyatmak isteyen biri, karşı komşusuna gidip,

-Evimin dışını boyatacağım, hangi renge boyatmamı istersin? Diye sordu.

-Komşusu, şaşkın bir şekilde! Ev senin, orada sen yaşıyorsun, istediğin renge boyatabilirsin bunu bana neden soruyorsun ki?

-Evini boyatmak isteyen adam şu yanıtı verir; evet doğru haklısın, ev benim. Lakin ben evin içerisinde yaşıyorum. Evimin dışını ise benden çok sen görüyorsun. Bu nedenle, sen hangi rengi görmek istersen ben o renge boyayacağım..

Anlatılan bu örnek, yaşam ve olgulara empati, hoşgörü, nezaket ve büyük bir naiflikle yaklaşmanın göstergesidir. Duygu, tutum ve davranışlarımızda empati varsa hayat bambaşka bir güzellik ve estetiğe ulaşır. Empati sevginin ön koşulu, iyiliğin hammaddesi ve insan olmanın gereğidir. Empati başka birinin gözünden, onun olduğu noktadan ve onun duygu dünyasından olay ve olgulara yeniden bakabilmektir. Diğer bir anlatımla empati bencil ve tekil bir yaklaşım yerine etkileşimde bulunduğumuz canlıları da göz önüne alarak davranışlarımızı kolektif ve kapsayıcı bir zeminde düzenlememizi sağlar.

Empati duygusu gelişmiş toplum ve insanlar şiddet dili yerine sevgi dilini kullanırlar. Bu toplumlarda yardımlaşma, hoşgörü ve saygı üst düzeydedir. Empatinin olmadığı yerlerde ise ötekileştirme, ben merkezcilik, sömürü, şiddet ve sevgisizlik hakimdir. Zira empati yapan insanlar bir davranışta bulunurken, acaba bu davranış bana yapılsaydı kendimi nasıl hissederdim? Diye sorgularlar. Bu sorgu onları yanlış yapmaktan alıkoyar. Örneğin, empati duygusu gelişmiş bir öğretmen kendisini öğrencilerin yerine,  esnaf müşterilerinin,  doktor hastasının, yazar okuyucusunun, yönetici ise halkın yerine koyar.   

Empati yaparak kendini müşterisinin yerine koyan bir esnaf ise, acaba ben müşteri olsaydım bu ürün ya da hizmeti kendime layık görür müydüm? Uyguladığım fiyat politikası iş etiğine uygun mudur? Gibi sorular sorarak hata, hırs ve ben merkezli davranışlarını törpüler.

Özetle, atalarımızın dediği gibi, önce iğneyi kendine, sonra çuvaldızı başkasına batırmak ve atacağımız her adımda acaba başkalarına zarar veriyor muyum, ben aynı durumda olsam ne düşünürdüm diye kendimize sormak gerekir.

Empati duygusunun bir kısmı doğuştan gelse de yaşam içerisinde geliştirilebilir bir yönü de vardır.  Bu bağlamda aile, okul ve toplumda empati duygusunu geliştirecek uygulamalar olmalıdır. Empati sevgi, dostluk, huzur, kardeşlik ve barış içerisinde yaşanılabilir bir dünyanın  garantörü ve temel yapıtaşıdır.

Tolstoy’un “ Acı duyabilen canlıdır, başkasının acısını duyabilen ise İnsandır” sözüyle sizlere sevgi ve saygılarımı sunar sağlıklı günler dilerim.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar