29.04.2022

Bayramda Herkesin Yüzü Gülecek Mi?

Yale Üniversitesi’nin Yönetim Okulun’da yapılan bir incelemede, neşe ve sıcaklığın çok kolay yayıldığı, kızgınlığın daha az bulaşıcı olduğu, depresyonun ise hiç yayılmadığı vurgulanmıştır. Her ne kadar bu araştırmalar iş yaşamına ilişkin olsa da sosyal ya

 Özellikle de kahkaha, her türlü duygunun bulaşıcı doğasını gözler önüne serer. Herhangi bir kahkaha duyduğumuzda otomatik olarak gülümseyerek veya biz de gülerek, doğaçlama bir tepki zinciri yaratılabilmekteyiz. Neşe ise çok kolay yayılır, çünkü beynimizde, gülerek karşılık vermemizi sağlayan gülümsemenin ve kahkahanın saptanması için özel olarak tasarlanmış olan devreler vardır.

Benzer bir şekilde, tüm duygusal sinyaller arasında en bulaşıcı olanı gülümsemedir. Gülümsemenin başkalarını da gülümsetmekte neredeyse karşı konulmaz bir etkisi vardır. (Robert Levenson ve Anna Ruef “Emotional Knowledge and Rapport”, Empathic Accuracy, yay.haz. William Ickes(New York: Guilford Press, 1997). Bilimcilerin tahminine göre, gülümseme ve kahkaha, ittifak oluşturmanın sözsüz bir yolu olarak ortaya çıkmıştır. Kişinin düşmanca davranmak yerine, rahatladığını ve dostça davrandığını gösterir.

Ülkemizin 2021’de yayınlanan Dünya Mutluluk Raporuna göre 2018-2020 mutluluk skoru 4948 olarak belirlenmiş ve 149 ülke arasında 104. sırada yer alabilmiştir. Burada bardağın yarısının bile dolu olmadığını düşünürsek bizden daha kötü olanlar da var diye düşünmek çok da sağlıklı olmayacaktır. Yukarıdaki çalışmaları paylaşmamızın sebebi ise; gülümsemenin ve kahkahanın insan motivasyonunu bu kadar çok arttırdığı bir dünyada ; bu insani davranışları sergileyebilmemiz için geçerli sebeplere ihtiyacımız olduğudur. Polyannacılık ile iyi gitmeyen veya bir türlü çözülemeyen problemler yokmuş gibi davranarak genele yayılması gereken mutluluğu yakalayamayız.

Bayramda herkesin mutlu olmasını istiyoruz; ailelerimizle birlikte gülümseyebilmek istiyoruz. Bunun için hane içerisinde çalışan kişilere ihtiyacımız var. Ülkemizde çalışanların üçte birinden fazlasının asgari ücretle çalıştığı ve bu oranın diğer gelişmiş olan ülke oranlarına kıyasla çok yüksek olduğunu belirtmemiz gerekir. Kişi başı gelirimiz açıklanan yüksek büyüme oranlarına rağmen artmak yerine azalıyor. Bu durumu ülke nüfusumuza eklenen sığınmacıları da düşünerek değerlendirmemiz gerekiyor. Nüfusun planlanandan çok daha fazla artış gösterdiği ve gelirlerin aynı oranda artmadığı bir dönemden geçiyoruz. Çalışan kesimin sadece yaşaması için yeterli olan bir kazanç ve bu kazancı elde ederken harcadığı yüksek efor; mutlu olabilmeleri için yeterli olmuyor. Çalışma koşullarını yeni düzene ayak uydurmaya çalışan şirket sayısı ise henüz yeterli düzeyde değil. Mutlu olan çalışanların şirketlere daha fazla fayda sağlayacağı birçok şirket ve yönetici tarafından göz ardı ediliyor.

Bir önceki yazımızda çiftçilerimizin sayısının azaldığını belirtmiştik. Bunun en büyük sebeplerinden biri mutsuz olmaları; değer görmemeleridir. Yatırım için gerekli kaynağa sahip olmak tarımda üretimi garanti altına almayacaktır. Tarımı ve köylerdeki yerleşik hayatı cazip hale getirmek ve teknolojinin tüm imkanlarından faydalanarak verimliliği arttırıcı projeler geliştirilmesi gerekiyor. Tarım sektöründe var olmak isteyen gençlerin bu yeni imkanlarla kendilerini geliştirmelerini ve sosyal hayattan kopmamalarını sağlayabiliriz. Verilen desteklerin yeterli olması ve üretim başlamadan önce üreticilere ulaşması önemli, aksi takdirde gelecek kaygısı yaşayan çiftçiler üretimden vazgeçme noktasına gelmektedir. Bu şekilde hisseden çiftçilerin de etrafına pozitif duygular yaymasını beklemek nafile bir bekleyiş olacaktır.

Çalışanlarımızın ve çiftçilerimizin sorunlarının yanında sanayicilerimizin de çözüme kavuşmayı bekleyen birçok sorunu var. Aslında bu bir döngü, üretemeyecek duruma gelen sanayici çalışanların mutluluğuna katkı sağlayamaz. Mutlu olmayan çalışan üretken ve verimli olamaz. Sanayicilerin sorunları pandemi ile birlikte ortaya çıkan maliyetlerin artması ile başlayıp, tedarikte yaşanan sorunların getirdiği üretim düzensizlikleri ile devam etti. Ayrıca ülkemizin dünyadaki gelişmelerinden farklı olarak daha fazla çözüme ihtiyaç duyan bir ekonomiye sahip olması daha fazla mücadele etmelerini gerektirdi.

Toplumun her kesiminde yaşanan sorunlar var. Bu hafta bayram ve mutlu olmayı hakediyoruz. İhtiyacımız olan ise topluma mutlu olabileceği sebepler vermektir. Herkese iyi bayramlar diliyorum.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar