13.02.2022

Yeni nesil tarım da üretime ikna olabilecek mi?

Enflasyon, döviz ve kur üçgeninde her geçen gün yeni bir tebliğ ve yeni bir paket ile karşı karşıya kalıyoruz.

Henüz bir önceki düzenlemenin ayrıntılarına vakıf olamadan, yeni geleni anlamaya çalışıyoruz. İşimiz zor ama piyasa koşullarına uyum için elimizden geleni yapmak durumundayız.

Bu hafta ekonomik göstergeleri bir kenara koyacağız ve biraz yüzümüzü tarım sektörüne çevireceğiz. Tüm bu şartlar altında tarım ile uğraşan kesimin ayakta kalabilmesi ve geleceğe dönük planlar yapabilmesi kolay olmayacaktır. Çiftçimizin üretime devam etmesi gerekmektedir. Üretime devam edebilmesi için ise uygun olan koşulların yaratılması şarttır. Aksi takdirde yeşil enerjilerin, sürdürülebilir tarımın tanımını oluşturan gıda ürünlerinin yetiştirilmediği bir dünyaya doğru göz kırpıyor olacağız. Herkesin sadece kendi ihtiyacını yetiştirdiği bir anlayışın, toplumun geleceği açısından risk taşıyacağı da bilinmesi gereken bir gerçek olacaktır.

Şuan var olan tarım sektörü çalışanlarını küstürmüşken, yeni nesilleri nasıl ikna edeceğiz? Bahanesi ne olursa olsun; ister girdi maliyetlerinin yüksekliği ister iklim değişikliğine bağlı verimliliğin azalması tarlasını ekmekten vazgeçip, büyük kentlere gitmek isteyen anne ve babalarını gören yeni nesiller tekrar köye gitmek isteyecek mi? Biz şehirlerde otururken, köye gidip sakin bir yaşam hayali kurarken, köyde üretime katkı sağlayanların şehre gelmek istemesi düşündürücü. Artık herhangi bir köye gittiğinizde markete ve manava rastlamanız şaşırtıcı değil. Demek ki herkes birilerinin üretmesini bekler konuma gelmiş. Peki, bu durumda kim üretecek?

Yeniliklerin hayatımızda yer alması gayet doğal. Şuan akıllı telefon kullanmayan sayısı yok denecek kadar az. Elbette üretim yaparken bu kolaylıklardan faydalanacağız. Üretim yaparken veya verimliliği arttırırken faydalanabileceğimiz birçok alan var. Suyun daha az kullanılarak verim alınması mümkün. Tüm bunlar gelişim ile birlikte olacak fakat bu gelişim yaşanırken, sadece şehir hayatının özendirilmesine yönelik algılanırsa, üretimi yapacak olan kişi bulmamız zorlaşacaktır. Eski köy hayatının modernizasyonu kabul etmemiz gereken bir olgu fakat bu modernizasyon köy hayatının terkedilmesine sebep olmamalıdır.

Tarımda üretim kişilerin kararlarına bırakılamayacak kadar önemlidir. Bu da tarımda çalışan kesimin yönlendirilmesi ve desteklenmesini gerektiren bir durumdur. Hangi yıl hangi ürün üretilmeli, hangi alanlar kullanılmalı, daha verimli hale getirilmesi için neler yapılması gerektiği önceden belirlenmesi gereken hususlardır. Bu araştırmaları ülkemiz adına yabancı kuruluşların yapmasını beklemek çok yanlış olacaktır. Geçen sene fiyatı düşük olduğu için bu sene vazgeçilen ürün, bu ürünlerin yurtdışından getirilmesi için bahane olmamalıdır. Bunun yerine destekleyici politikalarla planlanan ürünlerin üretimine devam edilmesi sağlanmalıdır. Sürekli tüketmeye alışmış bir toplumun tek başına yetebilme gücü hızla azalacaktır ve dışa bağımlılık artacaktır.

Yeni nesilleri nasıl ikna edebileceğiz? Hem kendi kuşaklarının sahip olduğu imkânlara ulaşmalarını sağlamalı hem de onları üretime teşvik etmemiz gerekmektedir. Köyde yaşayıp sosyal medyadan uzak kalmalarını bekleyemeyiz. Ayrıca onların üretimi gerçekleştirebilmeleri için gerekli eğitimleri almalarını da sağlamamız gerekmektedir. 40 yaşına kadar şehirde yaşamış bir insanın, köye gidip, verimli topraklarda üretim yapmasını beklemek çok sağlıklı değildir. Bilmedikleri bir alanda kaybolup gideceklerdir. Her şey dönüp dolaşıp planlamaya geliyor. Üretim yapabilecek olan nesilleri şimdiden yetiştirmeye başlamalıyız ki, ileride tarlada çalışan, ekip biçmesini bilen, hayvanları yetiştirebilen bir topluma sahip olabilelim. Üreteceğiniz ürünleri planladığınız gibi, yetiştireceğiniz insanları da planlamanız gerekiyor. Ve yetiştirdiğiniz bu insanların bu ülkeyi terk edecek konuma getirmemeniz gerekiyor. Son zamanlarda ne kadar çok sanatçının farklı bir ülkeye aileleri ile yerleştiğine ve çalışmak için ara ara Türkiye’ye geldiğine tanıklık ediyoruz değil mi? Doktorlarımızın farklı ülkelere gitmelerine engel olamıyoruz. Hiçbirini suçlayabileceğimizi düşünmüyorum. Zamanında gerekli adımları atmazsak çok daha fazla kayıp vereceğimizi düşünüyorum.

Daha sonra üzülmemek için, şimdiden üretimimizi ve çalışanlarımızı planlamalıyız. Tarım’da üretmek isteyenlerin her şeyden fazla desteklenmesi gerekmektedir. Biz kendimize yetebilen bir ülkeyiz cümlesinin geçerliliğinin olabilmesi için geç kalmadan önlemlerimizi almalıyız.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar