9.04.2022

 Enflasyonla Gerçekten Mücadele Ediyor muyuz?

Dünyanın enflasyonla mücadele ettiği bir dönemde elbette ülkemizde de enflasyonist bir ortam olması olağan.

Fakat burada farkında olunması gereken nokta, ABD veya AB ülkelerinin önlem almalıyız, mücadele etmeliyiz dedikleri enflasyon oranı % 5-7 aralığında iken bizim yıllık enflasyonumuz % 60’ın üzerinde. Bu oranda resmi olarak açıklanan oran, hissedilenin %100’e yakın veya üzerinde olduğu birçokları tarafından dillendiriliyor. Zaten açıkladığımız enflasyon oranı ile bile dünya sıralamasının çok üzerindeyiz, bu bile bazı farkındalıklar için yeterli olmalı.

Hem dünyada hem de ülkemizde çözüme kavuşması gereken sorunlar listesinde yukarılara gelen enflasyonun nedenlerine bir bakalım. Pandemi ile birlikte gündemimize gelen aşırı genişlemeci politikalar. Sıklıkla yazılarımızda ele aldığımız ve yine pandemi ile ortaya çıkan tedarik zinciri problemleri. Arz ve talep dengesizliklerinin mevcudiyeti. Avrupa’nın yüksek enflasyonla karşı karşıya kalmasının en önemli sebeplerinden olan Ukrayna-Rusya savaşı sonucu artan enerji fiyatları. İklim değişikliği ve kuraklık ile savaşın etkileri ile artan girdi maliyetleri. Arzdaki sorunlara eşlik eden küresel fiyat hareketleri.

Bunların hiçbirine itirazımız yok. Uzmanların son zamanlarda aradıkları cevaplardan biri de, 2008 yılında da genişlemeci bir politika vardı fakat enflasyona olan etkisi bu kadar olmamıştı. Neden pandemi sonrası dönemde enflasyon bu denli artış gösterdi. Bunun cevabını da şu şekilde açıklıyorlar. 2008 döneminde hem konut hem de emtia piyasası bozuldu. Manipülatif hareketler vardı ve en önemlisi de kurumlara olan güven kayboldu. Bu da dağıtılan paranın harcanmamasına sebep oldu. Pandemi sonrası dönem ise değerlendirilen güven unsuru değil. Eve kapanan ve harcama yapamayan bireylerin, harcama yapabilir duruma gelmesi ile birikim veya yatırım yapmak yerine kısıtlanmış olduğu tüm aktiviteleri fazlası ile yapar hale gelmesinden kaynaklı.

Ülkemizde alınan önlemler neler, içerdeki enflasyonun gerçek sebepleri ile mücadele etmeye hazır mıyız? Maalesef bu sorunun cevabı hayır. Kur korumalı mevduata bu kadar fazla sorumluluk yükleyerek üstesinden gelebileceğimiz bir sorun olmaktan çoktan çıktı enflasyon. Tek haneli enflasyonu görebilmemiz de başka bir bahara kaldı çünkü alınması gereken önlemler acı bir reçete gerektirdiği için seçim öncesi dönemde bu reçeteyi hiçbir siyasi görüşün uygulamaya koyacağı düşünülmüyor. Gerçek anlamda enflasyonla mücadele seçimlerden sonra diyebiliriz. Şu an çözüm olarak öne sürülenler geçici veya sorunu çok daha derinlere itebilecek güçte.

KDV’yi indirerek alınan önlem, tüketiciye yansıyabilirse, bir nebze cansuyu olabilir belki ama bu arada KDV iadesi konusunda sıkıntı yaşayan şirketler, nakit zorluğu çekecek duruma gelebiliyor. Ayrıca devletin her vazgeçtiği vergi, vatandaşa bir şekilde yansıyacaktır. Bir cepten alıp diğerine aktardığımız zaman sorunu çözmüş olmuyoruz sadece sorunu devletin üzerine yükleyip biraz daha zaman kazanabiliyorsunuz. KDV’nin haricinde her ay verilen cari açığın da değerlendirilmesi yanlış olmaz. Her ay verdiğimiz cari açığın sebebi ithal ettiğimiz ürünler ve biz bu ürünlerin büyük bir çoğunluğunu üretimde kullanıyoruz. Üretimde kullandığınız ürünlerin yani girdilerin fiyatlarının artması enflasyonu doğal olarak tetikliyor. Bu durumda sanayide, tarımda ve enerjide ithal ettiğimiz her ürün için alternatif çözümler yaratmamız gerektiği çok açık. İthalatın azaltılması ve üretimin arttırılması artık birçoğumuzun bildiği bir gerçek. Yeni keşifler yapmaya gerek yok, gidilmesi gereken yol belli.

Herhangi bir konu ile mücadele etmek ve üstesinden gelmek istiyorsanız, öncelikle sorunun varlığını kabullenmeli, gerçek sebeplerini tespit etmeli ve ne kadar zor olsa da kararlılıkla çözüme gidecek olan önlemleri uygulamalısınız. Enflasyonla mücadelemizde bu koşulları barındıran bir hal aldı. Eninde sonunda en büyük maliyet halkımızın üzerine yüklenecek fakat bizler daha önce de bu acı reçetelerle karşı karşıya kaldık. Talebimiz maliyet daha fazla ağırlaşmadan, çözüme kavuşmak.

 

 

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar