26.01.2023

Beklentiler Üzerine

Yeni yılın ilk ayını nerede ise tamamlamak üzereyiz. Belkide beklentiler üzerine çok önceden yazmamız ve görüşlerimizi bildirmemiz daha uygun olurdu.

Henüz senenin başında olduğumuzdan geç kalmış sayılmayız. Ekonomimizde yaşanan pek çok gelişmeye baktığınızda işlerin yolunda gittiğini düşünmek isteyebilirsiniz. Olumlu düşünmek her zaman iyidir fakat meydana gelen gelişmelerin olumlu değerlendirilip değerlendirilmemesi gerektiği farklı bir konu.

İhracatımızdaki artışa, yıllık enflasyondaki düşüşe, hele hele faiz oranlarının tek hanelerde olmasına bakarak; gelişen bir ekonomiden söz etmek istiyorsanız ; takdiri size bırakıyorum. İhracattaki artışı, ithalattaki artış ile birlikte değerlendirmekten kaçındığınızda %139 artış ile karşımıza çıkan dış ticaret açığını açıklamakta zorlanabilirsiniz. Turizmdeki gelirlerinin de dış ticaret açığına olan etkisi beklenenin altında gerçekleşmesi ticaret açığında hedeflenen seviyenin kat kat aşılmasına neden oldu. Finansman açığı vermenin doğal bir sonucu olarak da finansmana ihtiyacımız artıyor. Böyle bir durumda ithalattaki girdi maliyetlerinin artıyor olması çözüm bekleyen sorunlardan birisini oluşturuyor. Her sektörün bu konuda sorun yaşadığını belirtmeye gerek olmadığı da çok açık.

Merkez Bankasının açıklamış olduğu faiz oranı tek haneli. Peki bu finansmana ihtiyacı olanların kaynaklara tek haneli oranlarla ulaşmasına yardımcı olabiliyor mu? Finansman ihtiyacını karşılayamayan üreticinin ithalat yapamaz hale gelmesi ve üretimde aksamaların yaşanması kaçınılmaz. Merkez bankasının finansman ihtiyacını KKM, zorunlu döviz karşılıkları ve net hata ve noksan ile karşılamaya çalışması sürdürülebilir olmaktan uzak. Fakat seçim süreci tamamlanana kadar da; uygulanan politikalarda değişiklik olmasını beklemek de gerçekçilikten uzak.

Enflasyonda meydana gelen düşüşün baz etkisinden olduğunu duymayan kalmamıştır. Sadece vurgulanması gereken enflasyonda düşüş olması; fiyatlarda da gerileme olacağı anlamı taşımıyor. Bu ikisini birbirinden ayırt edebilirsek; beklentilerimizi de yüksek tutmamamız gerektiği konusunda hem fikir olabileceğimizi düşünüyorum. Fiyatlar gerilemeyecek; fiyat artış hızı gerileyecek.

Son zamanlarda birçok yerde 2001 yılında alınan tedbirlerin ve uygulamadaki istikrarın ülke ekonomisine katkıları üzerine konuşuluyor. Seçim öncesi olmasa bile ; sonrasında hızlı bir şekilde uygulanabilecek yapısal reformların oluşturulması ve bunların uygulanması beklentisi yüksek. Çünkü istesek de istemesek de her ne kadar açıklanan faiz oranı tek haneli olsa da piyasada uygulanan faiz oranı ile enflasyon arasındaki makas bir noktada kapanmak zorunda kalınacak. Uygulanabilirliği mümkün olan bir program ile güven tazelenebilinirse; hemen olmasa da yabancı yatırımcının ilgisi yeniden ülkemize dönebilir. Bu da bize uzun vadeli finansman kaynakları oluşturabilir. Seçim sonrası aynı karar mekanizmaları uygulanır ve politikalarda bir değişiklik olmaz ve ısrarcı olunursa; toparlanma sürecimiz çok daha uzun bir vadeye yayılabilir.

Fiyatları belirli sektörlere artış yapmayın çağrısı ile engellemek geçici bir uygulamadan öteye geçmiyor ne yazık ki. Ayrıca fiyat indirimi olan ürünlerinde miktar olarak çok az olduğu ve stokların ulaşılabilir olmadığı da bir gerçek. İthalatın önü açılarak fiyatların düşmesini beklemek de hem yurtiçindeki üreticilerin zor durumda kalmasına hem de dışa bağımlı hale gelinmesine sebebiyet veriyor. Hangi alanda olursa olsun üreticinin küstürülmesi uzun vadede bize fayda sağlamayacaktır. Seçim öncesinde ve Ramazan ayı öncesinde fiyat artışlarının engellenebilmesi için ithalatın önünün açılması daha öncesinde de yaşadığımız bir durum. Fakat kendi çiftçimiz yerine yurtdışındaki çiftçilerin destekleniyor olması arzu edilen bir durum değil. Ekonomide yaşanan her olumsuzluk zaten çiftçiyi yeterince olumsuz etkiliyor. Bir de onlara verilmesi gereken desteğin esirgenmesi; onları küstürmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Tüm bunların yanında yeni bir vergi affı paketi açıklandı. Yine vergisini ödeyen dürüst vatandaş kendisini aldatılmış hissetti. En azında vergi borcu olanlara af getiriliyorsa ; vergisini ödeyenlere de ileriki dönem vergilerinden mahsup edilmek üzere indirim uygulanabilir. Yada çalışan kesim gelir vergisinden belirli düzeyde muaf tutulabilir. Seçime yönelik yapılan her yeni paket yada düzenleme; seçim sonrası yerine konulması gereken bir borç olarak karşımıza çıkacaktır. Daha fazla yara almadan seçimlerin geçmesi hepimizin hayrına…

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar