23.08.2022

Ben Hala Buradayım!

Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası politika faizini 100 baz puan düşürerek  %13 seviyesine çekti.

Ekonomistlerin böyle bir karar beklentisi yoktu, yine sabit tutulacağı görüşü hakimdi. Hoş 2022 senesinde Merkez Bankası toplantılarının takip edilebilirliği tartışılır çünkü birçoğumuz çoktan takip etmeyi bırakmıştık. Sanırım bunu hisseden Merkez Bankası varlığının hala hissedilebilmesi için süpriz yapmayı tercih etti.

Çünkü ben neden 100 baz puan indirim olduğunun veya ilk 8 ay neden sabit kalındığının yeterli düzeyde açıklandığı kanısında değilim. Politika faizinin %10 olmamasının izahı var mı? Bu kararla birlikte doğal olarak dolar’da ve euro’da beklenen artışlar görüldü. Döviz kurlarının artışının neye mal olacağını artık bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Tabiki maliyetlerin artışına sebep olacak. İthalat maliyeti arttığında üretim maliyetleri artacak. Üretim maliyetlerinin artması bugüne kadar açıklanan fiyatların geçerliliğini hükümsüz kılacak. Son zamanlarda açıklanan fındık veya kuru üzüm gibi ürünlerin fiyatları dolar karşısında savunmasız duruma geçmeye başlayacak.

Merkez bankasının karar metninde küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağının öngörüldüğü ifade edildi. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir denilerek küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde olduğumuzun altı çizildi.

Küresel barış ortamı tesis edilebiliyor fakat jeopolitik riskler devam ediyor. Yani enflasyonla mücadele açıklanırken olumlu bir çerçeve; üretim ve istihdamdaki olumsuzlukları açıklamaya çalışırken dünyadaki olumsuzluklar gündeme getiriliyor. Sizce de birbiri ile çelişen bir görüş ortaya çıkmıyor mu? Alınan kararı yurtdışında yorumlayan uzmanlar; Merkez Bankasını geçen ay rezervlerinde meydana gelen artışın indirime sevk ettiği görüşünü savunuyorlar. Alınan indirim kararına karşı oluşacak TL’deki değer kaybını rezervlerle istenilen seviyede tutabileceği görüşü Merkez Bankasının böyle bir karar almasında rol oynamış olabilir.

Merkez Bankasının görevlerinden biri olan; aslında en önemli görevi olan fiyat istikrarını sağlamasından ziyade büyüme ve istihdama yönelik adımların atılıyor olması seçim ekonomisini gündeme getiriyor. Seçimlerin biran önce olması hepimizin iyiliğine olacak. Çünkü hangi ittifak kazanırsa kazansın ekonomiye ilişkin mücadele seçimlerden sonra başlayacak.

Tüm bunların yanında Merkez Bankası kredi büyümelerinin belirli sınırlarda kalmasını sağlamak amacı ile kredi büyümesi yüzde 10'u aşan bankalar için kredi tutarı kadar menkul kıymetin bir yıl tutulması kararı aldı. Yüzde 20'lik zorunlu karşılık yerine yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisini zorunlu tuttu. TCMB, böylece krediler için de bankalara menkul kıymet zorunluluğu getirmiş oldu. Ayrıca firmaların ticari kredi oranlarının istenilen seviyeleri aşmaması için menkul kıymet tesis oranlarının arttırılmasına karar verdi. Bu durumda bankaların vermiş olduğu kredilerde mevcut bir uygunsuzlukta bankaların maliyeti artmış olacak.

Finansmana ulaşmakta zorlanan firmalar için böyle bir düzenlemenin nasıl bir fayda sağlayıp sağlayamayacağı düşünülmesi gereken bir husus. Banka kendisi için risk olarak gördüğü firmaya kredi vermek istemeyecektir ya da krediye ulaşma şartlarını olduğundan daha da ağırlaştıracaktır. Bu durumda finansmana ihtiyacı olan firmalar kaynak yaratamayacak ve nakit akışlarını yönetmekte zorlanacaklardır. Zarar eden firmalar değil, oluşan zararı fonlayamayan firmalar batar. Piyasada mevcut koşullara gözümüzü kapatarak; sorunların kendiliğinden yok olacağını düşünmek çocuklarımıza anlattığımız masallarda dahi artık olmuyor. Finansmana ulaşmayı kolaylaştıracak kalıcı çözümlere ihtiyacımız var. Ne kadar erken yol alırsak o kadar iyi.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar