4.12.2021

Gıdaya Ulaşmak Zorlaşacak mı?

Dünya genelinde gıda fiyatlarında artışlar devam ediyor. Üretimde hammadde maliyetlerinde  meydana gelen artış nihai ürüne yansıyor ve birbirinden farklı sektörler fiyatları tetiklemeye devam ediyor. Gıda üretiminde kullanılan gübre , doğalgaz fiyatlarını

Gübre fiyatlarının artması, üreticilerin daha az gübre kullanmasına sebep olurken,  rekoltenin ve gıda üretim miktarlarının azalmasına neden olacaktır. Daha az üretilen gıdanın paylaşımında ise gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin daha fazla sorun ile karşı karşıya kalacağı da kaçınılmaz bir gerçektir. Çünkü sorun sadece gıdanın fiyatı değil, gıdaya ulaşımda da önceliğin gelişmiş olan ülkelerde olacak olmasıdır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ekim fiyat endeksinde hububatta 3,2 oranında artış meydana geldiğini bildirdi. Dünya buğday fiyatları, büyük ihracatçılarda azalan hasatların, küresel arzı daraltması nedeni ile %5 artış gösterdi. Buğday dışında kalan diğer temel hububatlarda da artış görüldü. FAO’nun tahminlerine göre dünya hububat üretimi 2021’de rekor seviyede gerçekleşmesine rağmen, küresel hububat stokları daralmaya doğru gidiyor. Bu da önümüzdeki sene kuraklık ve maliyet artışlarına bağlı olarak meydana gelecek olan herhangi bir rekolte düşümünün, özellikle ülkemizde hububata ulaşmakta güçlük çekilebileceği görüşünü aklımıza getiriyor.

Ülkemizde sadece üretimden kaynaklı olmamakla birlikte, ekonomide yaşadığımız türbülanslarda gıdaya erişimimizde sorunlar yaşayacağımız sinyalini veriyor. Bu hafta içerisinde büyüme verileri açıklandı ve 3. çeyrekte beklentilere uygun olarak 7,4 oranında büyüme gerçekleşti. Bu da ilk 9 aydaki büyümenin geçen yıla göre 11,7 olmasını sağladı. Büyüme birçok kesimde olduğu gibi tarımda da hissedilemedi. İlk iki çeyrekte en düşük büyümeyi gösteren tarım, 3. çeyrekte daralma gösteriyor. Kuraklığın etkisi olduğu kabul edilebilir bir gerçek fakat neden önlem alınmadığı veya çözüme yönelik adımlar atılmadığı anlaşılır bir durum olmaktan çok ötede.

İhracatta kur artışları ile avantaj sağlanacağı ve buna yönelik programların uygulandığı ifade ediliyor. Programın doğruluğunu veya yanlışlığını bu yazımızda incelemeyeceğiz. Fakat ihracattaki artışımızın tek başına bir başarı hikayesi olması mümkün değil. İthalatımızda yeterli düşüş olmaz ve dışa bağımlı olarak üretim yapmaya devam ettiğimiz sürece kur artışlarının bir avantaja dönmesi mümkün olmayacaktır. Un ve makarna ihracatımızda dünya sıralamasında en üst seviyelerde olduğumuz konusunda övgüyü hakkettiğimiz bir gerçek fakat bu ürünlerin hammaddesi buğday ve biz buğday üretiminde kendine yeten bir ülke olma konumundan uzaklaşmaya başladık. Ayrıca ihracatını yaptığımız ürünlerin diğer ülke ihracatları ile karşılaştırdığımızda miktarsal olarak üstünlüğümüzün fiyatlara pek yansımadığını da görebiliriz. Bu da ürünlerimizi ucuz bir marka olmaktan öteye taşımamaktadır.

Türkiye Tohumcular Birliği  (TÜRKTOB) yetkililerinin yaptığı açıklamalarda sertifikalı tohum kullanımının geçmiş döneme göre yüzde 30 azaldığı belirtirken, bunun bir kısmının çiftçinin üretimden vazgeçmesinden kaynaklandığı aktarıldı. Ayrıca yetkililer çiftçilerin tarladan kaçmaya başladığını ve hızlı fiyat değişimi sebebiyle, ürünü ekerken kullandıkları girdilerin maliyetini bilemediklerinden ve aynı şekilde hasat zamanı satış fiyatının da ne olacağını bilemediği için  “kumarcı” gibi olduklarını belirttiler. Çiftçilerin bir kısmının verim düşüşünü göze alarak sertifikalı tohum yerine, kendi ürettiği buğdayı tohum olarak kullanıldığının da aktarıldığı toplantılarda hububat üreticisinin de birim alandan daha yüksek gelir elde edilen mısır ve ayçiçeğine yöneldiği bilgisini veren yetkililer, bu ürünlerin de daha fazla su tükettiğini belirttiler. Maliyetlerin etkisinin çiftçinin davranış biçimini etkilediği ve verilen kararların çok daha farklı sorunlara sebebiyet verdiği görülmektedir.

Gıdaya erişimimizde sorunların çok uzakta olmadığı aşikar. Öncelikle çiftçilerimizin tarıma yeniden özendirilmesi gerekmektedir. Bunun olabilmesi için teşviklerin arttırılması ve çiftçilerimizin öngörülebilir bir ekonomi içerisinde üretim yapmaları sağlanmalıdır. Gıda bir ülkenin geleceği ve güvenliği için kontrol altında tutulması ve ülke nüfusuna göre planlama yapılması gereken bir alandır. Sadece kazanç amaçlayan zihniyetlerin tekeline bırakılamaz.

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar