1.11.2021

Siber Güvenlik Yatırımlarının Geleceği

Siber Güvenlik alanında meydana gelen gelişmelerle günlük hayatımıza giren birçok yeni terim mevcut. (fidye yazılımları, oltalama, nesnelerin interneti, karanlık ağ vb…) Henüz birçoğumuzun anlamlarının üzerine çok düşünmediğimiz bu kavramlar , şirketlerin

TÜBİSAD 1979 yılında kurulan; ülkemizdeki bilgi teknolojileri, telekomünikasyon, yeni medya, internet ve tüketici elektroniği alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin %95’ini temsil eden Bilişim Sanayicileri derneğidir. Temmuz 2021’de yayınlanan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektör Analizi raporunda , uzaktan çalışmaya bağlı olarak 2020 yılı siber güvenlik yatırımlarının 42 milyar dolar’dan 45,8 milyar dolara çıktığını ve 2022 yılında da bu harcamaların 50 milyar doların üzerine çıkmasının beklendiğini belirtmiştir.

Araştırmaya göre 2020 yılında gerçekleşen siber saldırı türlerinin en yaygın olanları fidye yazılımları, veri hırsızlığı ve sunucu erişimi olarak gerçekleşti. Bu saldırıların şirketler üzerindeki en önemli etkileri ise gelir kaybı, müşteri güven kaybı ve itibar kaybı olarak şirketlerin karşılarına çıktı. Sektör dağılımlarında ise finans ve sigorta, üretim ve enerji toplamda %50 üzerindeki payı aldı.

Araştırmaya katılan şirketler arasında 2021 yılında yapay zeka alanındaki yatırımlarını azaltmayı planlayan şirketlerin oranının % 0 olması, bize siber güvenlik yatırımlarına olan farkındalığın oluştuğunu gösteren işaretlerden. Buna rağmen  meydana gelen siber güvenlik olaylarına baktığımızda %63’ünün dikkatsizlik veya ihmalkarlık sonucunda çalışanlardan kaynaklı olduğu görülmektedir. Dolayısı ile şirket yöneticilerinin kendi farkındalık düzeylerini çalışanlarına aktarması en önemli konuların başında gelmektedir. Şirketlerin ve çalışanların kendi cihaz güvenliklerini sağlaması , doğru yazılımlarla doğru bağlantıların kurulması siber güvenlik için dikkat edilmesi gereken hususlardır. Ülkemizde benimsenen iş yapma modeli olan, önce işe başlayıp sonrasında planlama yapılması dijital sistemlerde büyük bir açığa yol açacaktır. Dijitalleşme süreçleri en baştan güvenli bir şekilde tasarlanmalı ve sistem içerisinde yer alan kişilerin bilgilendirilmesi ön safhalarda gerçekleştirilmelidir.

Türkiye’de Bilgi ve Teknoloji (BİT) harcamalarında sadece özel sektörde olmamak kaydı ile birçok alanda gelişim yaşandı. Uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim alanlarındaki gelişmeler; telekonferans uygulamalarının yanı sıra uzaktan çalışma yöntemleri ve veri kullanımının artış göstermesi olarak BİT sektörüne yansımasına neden olmuştur. Tüketici davranışları sosyal mesafe ve sanallaşma ile değişim göstermiş ve bu da BİT sektörünün farklı alanlarında etkilerini göstermiştir. Temassız ödeme işlemlerinde artış, fitness uygulamalarının kullanılmasındaki artışlar gibi.

BİT sektöründe telekominikasyon ve oyun sektörleri 2020 yılında satınalmalar ve birleşmeler yönünden önde gelen sektörlerden olmuştur. (Kaynak: Deloitte, 2020 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu) Sektör 2020 yılında 189 milyar dolar hacim ile %22’lik artış göstermiş ve 2020 yılı için de %10’luk bir büyüme beklentisi olduğu vurgulanmıştır.

Bu denli gelişmeye açık olan bir sektörde tehditlerin olmaması mümkün değildir. Şirketler kendilerini yazılım ve donanımlarla güvence altına alırken , bunu sağlamanın bir diğer yolunun da siber koruma sigortası olacağını düşünüyorum. Özellikle risk altındaki KOBİ’ler bu sigorta poliçeleri sayesinde makalenin önceki kısımlarında belirtilen gelir kaybı ve itibar kaybı gibi risklerini korurken, ayrıca verilerin de risk meydana gelmeden önceki hallerine dönmelerini sağlayabileceklerdir. Türkiye’de mevcut 3 milyonu aşkın KOBİ’nin sadece %20’sinin önlem aldığı bir ortamda riskin sadece anti-virüs programları ile sağlanamayacağı gerçeğinin kabullenilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Tüm bu yatırımların yapılabilmesi ve şirketlerin bilinçlenebilmesi için yeterli iş gücünün de hazırlanması gerekmektedir. Şuan için globalde ve Türkiye’de yeterli işgücünün bulunmadığı ve bu eksikliğin sektör büyüme oranlarına uygun bir şekilde kapatılabilmesi için sektör büyüme hızından fazlası ile işgücünün artması gerektiğini de unutmamalıyız.

Geçtiğimiz hafta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 98. Yıldönümünü kutladık. Ülke olarak geleceğimize ve umutlarımıza her zamankinden çok daha sıkı sarılmalı ve bu ülkeyi bize armağan eden büyüklerimize karşı vazifelerimizi yerine getirmeliyiz.  Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar