Bundan birkaç yıl  öncesine kadar dünyada doğru düzgün büyük LNG gemileri yokken ve bu gemiler daha yeni yeni yapılmaya başlamışken , değişen parametreler nelerdir yada daha öncesinden farklı olan nedir? Doğalgaz o zaman nasıl taşınıyorsa şuanda aynı şekilde taşınıyor ve dünya nüfusunda da birkaç yıl içerisinde anormal bir artış meydana gelmedi. O halde bu duruma sadece pandeminin getirdiği sorunlar olarak bakmak çok doğru olmayacaktır. Yaşanan problemler olduğu doğru olduğu kadar değişen koşulların da göz önüne alınarak sorunlara çözüm bulunması gerekmektedir.

Tedarik zincirindeki aksamalar ve hammadde yetersizliği üretim darboğazlarına neden oluyor. Bu durumun da 2022 senesinde de devam etmesi bekleniyor. Kısa süre daha da çip sıkıntısı devam edecek. Birçok sektördeki birçok marka üretimi kısma kararı aldı. Tedarik zincirindeki kısıntılar, ulaştırma maliyetlerindeki artışlar, daha uzun teslimat süreleri ve emtia fiyatlarının geçmiş döneme göre çok yüksek oluşu enflasyonda arz ve maliyet yönlü baskılar oluşturuyor. Hammadde ayağında yaşanan fiyat artışlarının yanı sıra navlun fiyatlarındaki yükselme, döviz kurundaki hızlı çıkış, enerji maliyetlerindeki tırmanış ekonomilere negatif olarak yansıyor. Taşımacılık maliyetleri emtia fiyatlarında da (pamuk ve pamuk ipliği gibi ürünlerde) maliyet artışlarının en önemli sebeplerinden birisi oldu.

Bu karmaşık durumun globalleşmenin önünde engel olarak düşünebiliriz. Tüketiciler hastalıkların ne kadar yakınımızda olduğunu veya Süveyş kanalındaki bir geminin kazaya neden olmasının, ihtiyaç duydukları ürünlere ulaşmasında nasıl problemlere neden olabileceğini yeni öğreniyorlar. Üreticiler ise güvendikleri tedarik zincirlerinin ihtiyaç duyulan ürünlere ulaşmada düşük maliyetin yanında yetersizlik anlamına gelebileceğini görmüş oldular. Fakat tüm bu sorunlarla mücadele devam ediyor ve firmalar aksaklıkları önlemek için yeni yollar bulmaya çalışıyorlar. Bu ağır baskılar altında global tedarik zincirleri aslında zor durumda olmaktan çok, yeni duruma adapte olmaya çalışıyorlar.

Bu aksamaları kendi lehine çeviren şirketler de mevcut. Filolarına yük gemilerini ekleyen şirketler bu yatırımlarla yeni pazarlarına güçlü tedarik zincirleri ile ulaşmayı hedefliyorlar. Havacılık sektöründe yolcu uçakları kargo uçakları haline dönüştürüldü. Ülkeler üretimlerini kendi bölgelerine getiren şirketlere destek programları açıklıyor. Daha az miktarda siparişlerin taşınabilmesinin verimli hale getirilebilmesi için yakın mesafelerde taşımalar ve bölgesel düzenlemeler teşvik ediliyor. Yeni tedarikçiler bulmak özellikle karmaşık ürünlerde çok zor olacaktır.Yedek tedarik zinciri planları üretmek ise maliyetli olacaktır. Fakat ucuz giyim ve bazı emtialarda globalleşme karşıtı söylemlerin başladığını görmekteyiz.Eğer yüksek maliyetler ve ürünlere ulaşmada gecikmeler devam edecekse , ucuz iş gücü avantajı ürünleri ülkelere getirirken yaşanan gecikmelere bağlı olarak gücünü kaybedecektir. Gemilere olan az sayıdaki alternatife karşı tek seçenek ürünlerin yapıldığı fabrikaların taşınması olacaktır.

Bu sorunlar denizcilik sektöründeki birçok sorunun gözden geçirilmesine de olanak sağlayacaktır. Bunlardan en önemlisi de deniz nakliyesinin karbonsuzlaştırma çalışmalarıdır. Sadece standartların oluşturulması veya aksiyon alınması yeterli olmayacaktır , çok güçlü hedeflerin konulması gerekecektir. Sektörün 2040 yılı itibari ile bu soruna çözüm bulması ve buna ilişkin yatırımlarını tamamlaması beklenmektedir. Bunun gerçekleşmesi için birçok sektörün ve sektörde mevcut aktörlerin biraraya gelmesi (finansçılardan , petrol üreticilerine kadar birçok aktör kastedilmektedir.) ve sadece denizcilik sektörü için değil tüm insanların geleceği için iklim değişikliğine ilişkin gerekli önlemleri alması gerekmektedir.

Global tedarik zincirleri bu güç koşullara rağmen yolunu bulacaktır. Son yıllarda yaşanan fekaketlere istinaden yapılan düzenlemeler ve yatırımlar, mevcut karışıklık ortamı ile daha iyi bir şekilde başa çıkmalarını sağlayacaktır.